• DOLAR 34.541
  • EURO 36.619
  • ALTIN 2921.421
  • ...
Acılı Anneler: Çocuklarımız Dağlarda Yaşayamaz
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR - PKK tarafından çocukları dağa kaçırıldıktan sonra önce Diyarbakır Büyükşehir belediyesi önünde, ardından Dağkapı Şeyh Said meydanında çocukları geri getirilmesi için oturma eylemi yapan aileler, çocuklarının biran önce serbest bırakılmasını ve hasta olan çocuklarının dağlarda yaşayamadıklarını ifade ettiler.

“Oğlum kalp hastası ve sara hastasıdır”

Oğlunun kalp hastalığı olduğunu ve sara hastası olduğu içinde zaman zaman kriz geçirdiğini ifade eden Habib Kindan’nın annesi Zahide Kindan, “Benim oğlumda hem kalp hem de sara hastalığı vardı. Benim çocuğum hasta hali ile dağlarda yaşayamaz. Çocuğu biran önce bıraksınlar artık. Oğlumun hasretine dayanamıyorum. Benim hasta oğlumun dağdakilere faydası olmaz. Oğlumu biran önce bana geri göndersinler. Biz iki bayram birden yaşamak istiyoruz. Bütün yetkililere buradan sesleniyorum! Çocuğumuzu bize getirin ve bizde iki bayram birden yaşayalım.” ifadelerini kullandı.

“Vedat henüz 16 yaşında sara ile astım hastalığı var”

16 yaşında olan çocuğunun sara ve astım hastası olduğunu söyleyen Vedat Aydın’ın annesi Leman Aydın ise, “Benim oğlum henüz 16 yaşındadır ve sara ile astım hastalığı var. Oğlum 3 çeşit ilaç kullanıyordu. Evde de şuan üç çeşit ilaçları var halen. Benim çocuğum sürekli öksürüyor. Geceleri uyuduğu zaman hep geziyor. Bana artık oğlumu göndersinler. Dayanacak gücüm kalmadı. Oğlum okula bile gittiğinde hocaları sürekli beni arıyordular, diyordular; ‘oğlunuz neden bu kadar öksürüyor. Biz ders anlatamıyoruz’ diye. Oğlum dağda yaşayamaz. Benim oğlumu biran önce bana gönderin.” diyerek yaşadıklarına adeta isyan etti.

“Oğlumun ses tellerinde et çıkmıştı konuşamıyordu”

Oğlunun astım hastası ve 15 yaşından bu yana ses tellerinde et oluğunu ifade eden Yunus Yıldızın annesi Hediye Yıldız ise, “Benim oğlumun ses tellerinde et çıkmıştı, konuşamıyordu. Oğlum okula gittiği zaman arkadaşları yâda öğretmenleri ile konuştuğu zaman kağıtlara yazı yazıyordu. Benim oğlum 15 yaşında iken bu hastalığı başladı. Oğlum şuan 22 yaşında. Oğlumu hastane hastane gezdirdim ama hastalığına bir çare bulamadık. Oğlumun hastalığının hiçbir çaresi yoktu. Başta oğlum için ameliyat edeceğiz dediler. Daha sonra ameliyatın daha tehlikeli olacağını söyleyip ameliyattan vaz geçtiler.” ifadelerini kullandı. (Ali Adiyaman - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir