Geleceğin mimar ve mühendisleri yarıştı
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından "Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı ve Maket Yarışması", Mimarlık Bölümü tarafından da "Beton Pano Yarışması" düzenlendi.
ADANA – Çukurova Üniversitesi Mühendislik - Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden 12 grup halinde 74 öğrencinin katılımıyla gerçekleşen yarışmada, bir iş kulesi olarak tasarlanan bina maketlerinin depreme dayanıklılık performansı, depremi simüle eden sarsma masasında farklı şiddetteki 5 depreme karşı ölçüldü.
Bu yıl bitirme ödevi kapsamında farklı bir uygulama yapmak istediklerini dile getiren ÇÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Hakkı Çağatay, yarışmayı düzenlemelerindeki amacın, öğrencilere depreme dayanıklı yapı tasarımını teşvik etmek olduğunu söyledi.
Çağatay, “Sadece teorik tasarım değil, uygulamalı olmasını da amaçladığımız için, öğrencilerin tasarladıkları binanın modelini yapmalarını ve onu deprem sarsma tablasında test etmelerini istedik. Bu tür çalışmalarda kullanılan balsa ağacı ve gerekli malzemeleri temin ettikten sonra öğrenciler, önce yapının üç boyutlu modelini kurdular. Bunun en iyi performansı sergilemesi için öğrenciler araştırma yaparak, en iyi modeli hesapladıktan sonra, balsa ağacından modellerini yaptılar. Daha sonra bu modeller, ÇÜ Mühendislik Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nde bulunan deprem sarsma tablasında, beş farklı deprem etkisinde test edildi. Öğrenciler bu çalışma ile tasarladıkları ve modelini kurdukları yapının davranışını öğrenip, perdeli, perdesiz farklı tip ve modellerin nasıl davrandığını da gördüler.” dedi.
Mimarlık Bölümü beton pano yarışması yapıldı
Öte yandan, ÇÜ Mühendislik - Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü’nce de Yapı Malzemeleri dersi kapsamında “Beton Pano Yarışması” yapıldı. İnşaat Mühendisliği Bölümü laboratuarlarında yapılan yarışmada öğrenciler, 10 grup halinde kendi tasarımlarını 69cmx90cm ebadındaki ahşap panolar üzerine uyguladı. Panolar beton dökümünden sonra kurumak üzere bırakıldılar. (Yunus Emre-İLKHA)