• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
`Eşimin tek suçu Kur`an-ı Kerim dersi vermekti`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

GAZİANTEP - Eşinin camide Kur’an dersi verdiği için cezaevine atıldığını söyleyen Müslüm Yıldız’ın eşi Neziha Yıldız, “halkının yüzde 99’unun Müslüman olduğu bir ülkede Kur’an dersi vermek suç mu?” diyerek sitemde bulundu.

Ergenekon ve Balyoz davalarından yargılananların tamamının serbest bırakıldığını hatırlatan Yıldız, İslami davadan onlarca yıl cezaevinde tutulan Müslümanlara yönelik uygulanan zulümlere dikkat çekerek uygulanan çifte standarda tepki gösterdi.

“Bu nasıl adalet?”

Eşinin tek suçunun camide Kur’an’ı Kerim dersi vermek olduğunu söyleyen Yıldız, “Eşimin tek suçu camide Kur’an’ı Kerim dersi vermek. Tabi bu yüzde 99’u Müslüman olan ülkede suç sayılıyor ve bundan dolayı şuan cezaevinde yatıyor. Eşime benzer nice kişiler var. Bunların tek suçu Kur’an’ı Kerim dersi vermek. Benim eşim ve arkadaşlarının tek suçu İslam’ı yaşamak Kur’an’ı öğretmek. Nasıl bir ülke ki hem Müslüman ülke olduğunu söyleyecek hem dinini yaşamak isteyenlere ceza verecek. Eşim ve diğer arkadaşlarının tek suçu İslam’ı yaşamak. Benim eşim bir buçuk yıldır cezaevinde. Fakat eşimin diğer arkadaşları 15, 20 ve daha fazla yıl cezaevindeler. Peki, buradan sesleniyorum. Acaba bu şahıslar nasıl bir suç işlemişler ki bunca yıl cezaevinde yatıyorlar? Bu insanları bunca yıl cezaevine atanların hiç evladı, eşi çoluk çocuğu yok mu? Bunların hiç vicdanı sızlamıyor mu? Eşimin ziyaretine gittiğimde cezaevi arkadaşlarının kimi 16, 17 yaşında cezaevine girmiş. Kimine müebbet hapis cezası verilmiş. Kimi genç iken girmiş şuan ihtiyarlaşmışlar. Onların bu durumlarını görünce bu nasıl bir adalet ki insanlar bir ömür cezaevinde mahkûm ediliyor.” dedi.

“Camide Kur’an dersi verdiği için cezalandırıldı”

Eşinin apar topar bir şekilde gözaltına alınıp cezaevine atıldığını aktaran Yıldız, “Eşim 2000’li yıllarda askere gidecekti. Fakat ben hasta olduğumdan dolayı gitmedi. Hep erteledi. Daha sonra askere gittiğinde camide Kur’an’ı Kerim dersi verdiği için ceza yedi. Kısa bir süre cezaevinde kalınca askerden sonra serbest bırakıldı. Ama cezası devam ediyormuş. Bir gün aldığı aracın evraklarını düzenlemek üzere Emniyete gitmişti. Hiç haberimiz bile yoktu. Haber geldi ki eşimin 2000’li yıllarda ki cezası onanmış. Bundan dolayı hemen Emniyette gözaltına alıp cezaevine götürdüler. Hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Neye uğradığımızı şaşırdık. Çocuklarım kaç gün boyunca şok geçirdiler. Apar topar yakalayıp götürmüşler.” şeklinde konuştu.

“Eşimin cezaevine atılması bizi mağdur etti”

Eşinin hukuksuz bir şekilde cezaevine atılmasının kendilerini mağdur ettiklerini söyleyen Yıldız, “Ben şuan çocuklarımla tek başıma kalıyorum. Çocuklarım okuyor. Evim kira ve maddi bir gelirim yok. Çok zor durumdayız. Çocuklarım hala hep babalarını istiyorlar. Bir başıma ihtiyaçlarını karşılayamıyorum. Sağ olsun duyarlı STK’lar yardım ediyorlar. Ancak onunla geçinebiliyoruz. Çocuklarım çoğu zaman harçlıksız okula gidiyor.” dedi.

“Eşim’in ziyaretine ancak 3 defa gidebildik”

Eşinin ziyaretine hem maddi imkânsızlıktan hem de yol uzunluğundan dolayı gidemediklerini aktaran Yıldız, “Eşim daha önce Gaziantep cezaevinde kalıyordu. Şuan Kırıkkale F tipi cezaevinde kalıyor. Zaten maddi imkânlarımız yok. Hem 5 çocukla zorlanıyorum. Antep’ten Kırıkkale’ye gitmek bir gecemizi alıyor. Zaten gidemiyoruz. Çocuklar gitmek istiyorlar. Fakat hem imkânsızlıktan hem de yol uzunluğundan gidemiyoruz. Küçük oğlum rahatsız olduğundan yola dayanamıyoruz. Eşim bir buçuk yıldır cezaevinde ancak 3 defa gidebildik. Gittiğimizde ise bunca yol karşılığında 1 saat ancak görüşebildik. Eşim haftada bir defa bizi arıyor. Fakat sadece 10 dakika veriyorlar. Çocuklar her biri bir kelime ediyor. 10 dakika bu şekilde tamamlanıyor. Çünkü gidemiyoruz. Gaziantep’te olsa veya daha yakın bir yerde olsa en azından haftada bir defa gideriz. Fakat çok uzak olduğundan dolayı gidemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Çocuğunun bronşit olduğunu ve uzun yola dayanamadığını söyleyen Yıldız, tek başlarına uzun yola çıkamadıklarını belirtti.

“Çocuklarım Ramazan Bayramı’nı babasız geçirecek”

Aile boyu cezalandırıldıklarını belirten Yıldız, “Önümüz Ramazan Bayramı. Çocuklar babalarını görmek istiyorlar. Fakat gidemeyeceğiz. Çocuklarım ‘babamızı istiyoruz’ diyorlar. Bu Ramazan’da herkes babaları ile iftar sofralarına oturuyor. Fakat benim çocuklarım ise hep yollara bakıyorlar. Onlar iftar sofralarını ve bayramlarını babaları olmadan geçiriyorlar. ‘Biz bu bayramda babamıza gitmek istiyoruz’ diyorlar. Nasıl edeceğimi bilemiyorum. Sadece eşlerimiz ceza çekmiyor. Aile boyu cezalandırılıyoruz. İşte tüm bunları sırf eşim camide ders vermiş diye bize reva görüyorlar.” dedi.

“Suçlular dışarıda geziyor, suçsuzlar cezaevine atılıyor”

Suçlular yerine suçsuz insanların cezaevine atıldığını söyleyen Yıldız, “Haberlere bakıyoruz diğer suçlardan yatanlar, hırsızlık yapanlar, katliam yapanlar eli kolu serbest dolaşıyor. Ergenekon balyoz sanıkları bırakılıyor. Bir ömür ceza alanlar ise suçu olmayanlar ise hala cezaevinde kalıyorlar. Bize bu yapılanlar tamamen haksızlıktır. Madem serbest bırakılacaklar neden herkese eşit adalet ile davranılmıyor? Ergenekon ve diğer suçluların serbest bırakılıp eşim ve arkadaşlarının serbest bırakmamalarını bir haksızlık olarak karşılıyorum. Herkesin çıkarılan yasalardan faydalanması lazım. Ergenekoncuların ve diğerlerinin serbest bırakılması, eşimin ve arkadaşlarının ise hala bırakılmamaları en büyük haksızlıktır. Haberlerde bakıyoruz Ergenekoncular serbest bırakılıyor. Çocuklar bana ‘anne bak bunları bırakıyorlar neden bizim babamızı bırakmıyorlar’ deyip ağlıyorlar. Bu tür tek taraflı kararlar bizim için bir haksızlıktır. Madem bırakıyorlarsa o zaman herkesi serbest bırakmaları lazımdı. Bu durumda bize bir haksızlık oluyor.” diye konuştu.

Sosyal medyada başlatılan “Yusufilere Özgürlük İstiyoruz” kampanyasını duyduklarında sevindiklerini belirten Yıldız, kampanyanın başarıya ulaşmasını temenni ettiklerini söyledi.

“Yetkililer sesimizi duysun”

Yetkililerin biran önce seslerini duymalarını isteyen Yıldız, “Bir an önce yetkililerin bu duruma el atmaları gerekir. Yine biz kendi halimize bakınca şükrediyoruz. Eşim bize Allah ne dilemişse o olur. Kendisi haline şükrediyor. Ziyaretine gittiğimde ‘bak yıllardır zindanda olanlar var. Gençliği buralarda heba olan nice arkadaşlar var’ diyor. Yine Allah’a hamd olsun başımız dik, üzülmüyoruz. Sadece yapılan haksızlıklar bizi üzüyor. Peki eşime ve arkadaşlarına bu cezayı verenler yastığa baş koyduklarında rahat uyuyabiliyorlar mı? Bu kadar insanın ahını taşıyabiliyorlar mı? Bu babaların arkalarında gözü yaşlı yavrular var. Bu gözü yaşlı yavruların hesabını bu yapılan çifte standart haksızlığının yarın mahşerde hesabını verebilecekler mi?” şeklinde konuştu.

“Babamı istiyorum”

Müslüm Yıldız’ın kızı Reyyan Yıldız ise, “Babamızı istiyoruz. Bu bayramda babamızın yanında olmasını istiyoruz. Her gün dua ediyorum Allah’ım babamı bize kavuştur diye. Kardeşlerim babamı istiyor. Bizim babamız haksız yere cezaevinde tutuluyor ve tek suçu Kur’an dersi vermek. Babamın başka herhangi bir suçu yok. İki bayramı babamsız geçirdik. Bu bayramı babamsız geçirmek istemiyoruz.” diyerek babasına olan özlemini dile getirdi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir