Cennetliklerin konuşmaları ve duaları
Cennetliklerin konuşmaları ve duaları
Dünyada olduğu gibi cennette de mü’min; ailesiyle, hizmetçileriyle konuşur. Dünyadan farklı olarak cennette Allah-u Tealâ ile, meleklerle ve nimetlerle konuşurlar. Cennetlikler azaptan emin kılınıp da cennete girdiklerinde şöyle derler: “Bizden hüznü giderip yok eden Allah’a hamd olsun. Şüphesiz Rabbimiz gerçekten bağışlayandır, şükrü kabul edendir. Ki O, bizi kendi fazlından (ebedi olacak) kalınacak bir yurda yerleştirdi, burada bize bir yogunluk dokunmaz ve burada bize bir bıkkınlık dokunmaz” (Fatır / 34-35)
Cennetlikler cennette oldukları sürece Allah’a hamd ederler. O’nu tesbih etmek, onlara nefes almak gibi ilham edilir. Yine onlar birşey isterlerse Allah’a hamd ederler. Resulullah (sav) şöyle buyurur: “Size nefes alıp vermek nasıl ilham ediliyorsa, onlara da hamd ve sena etmek öyle ilham olunacaktır.” (Müslim, İmam Ahmed).
Yani cennette onların kelamları ve duaları Allah’ı tesbih etmek olacaktır. Onlar birşey istediklerinde: “Münezzehsin Allah” diye dua ederler. Cennette hiçbir noksan ve ihtiyaç bulunmadığı ve ibadet için yükümlülük dahi olmadığı halde cennetlikler en büyük lezzet ve sevincin Hakk’ın büyüklüğünü yüceltme, tesbih ve hamd etmeden ibaret olacak ve her duada Allah’tan selam olarak başkaca bir huzurun tadına erecek ve bundan dolayı duaların hepsi mutlaka hamd ile bitecektir.
“Oradaki duaları: “Allah’ım, sen ne yücesin” dir. Ve oradaki dirlik temennileri “selam” dır; dualarının sonu da: “Gerçekten, hamd alemlerin Rabbi olan Allah’ındır.” (Yunus / 10)
Ayetin tefsirinde Ebu’l A’la Mevdudi şöyle der: “Cennet hayatı ile ilgili bu vakalar, iman edenlerin nasıl yüksek düşünceli oldukalırını ve nasıl asil niteliklere sahip bulunduklarını açıkca göstermek içindir. Mü’minler bu dünya imtihanını başarıyla verdikten sonra cennete girdiklerinde bu dünyada sahip oldukları yüksek seciye örneğini aynen orada da gösterecekler. Rablerine hamdu sena ilahileri söyleyecekler. Tıpkı dünya hayatındayken yaptıkları gibi ve hatta daha fazlasıyla orada da Allah’a hamdedici ve O’nun ismini yüceltici, tesbih edici ilahiler söylemekten hoşlanmalarının nedeni budur. Onların cennetteki en büyük istek ve arzuları, tıpkı, dünya hayatındayken cemaat içinde yaptıkları gibi birbirlerine selam vermeleridir.” (Tefhim-ul Kur’an)
Sedat Şeren / doğruhaber