Bavé Hesen/dogruhaber / haber-yorum

7 gün geriye gidelim…

Silvan Diyarbakır hattında yolcu taşıyan minibüs şoförleri Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde bir eylem yapmış, eyleme ÖZ SAVUNMA GÜÇLERİ ZABITA BİRLİĞİ`NİN müdahalesi sonrası şoförler çok feci şekilde darp edilerek araçları da ağır şekilde tahrip edilmişti.

Olay sonrası gidip şoförlerle konuşmaya cesaret eden bir tek basın kuruluşu İLKE HABER AJANSI şoförlerin yaşadığı saldırıları gündeme getirmiş, saldırıya uğrayan tüm şoförler konuşmaya cesaret edememiş olsalar bile İLLALLAH noktasına gelen bir şoförün anlattıkları insanın kanını dondurmaya yetmişti.

Şehrin emini olması gereken birinin kendisine oy vermiş insanları nasıl hedef tahtasına oturttuğu, insan yerine koymadığı hatta kendileriyle muhatap dahi olmadığını öğrenmişti tüm Türkiye.

Kendilerine oy veren insanlar dedim…

Bu sözüm demagoji olsun diye söylediğim bir söz değil. Bakın aracı parçalanmış şahıs nasıl feryad ediyor:

Bizi Gemlik`e, İmralıya, Ankara`ya, Şırnak`a, Eruh`a götürdüklerinde bize `Siz Silvanlısınız. Helal olsun. Sizin hakkınız var bizim üzerimizde` diyorlardı. Biz oradaki eylemlerden yaralı olarak döndüğümüzde, araçlarımızın camları kırık bir şekilde döndüğümüzde, o zaman Silvanlıydık. Bu gün ise yarım saat görüşeceğiz diye belediyenin önüne gelmişiz kimse bizimle görüşmüyor, güvenlikçileri bize silah çekiyor…

Evet, dediğim gibi. Bu insanlar daha düne kadar BDP`ye oy vermiş ve BDP`den hizmet adına bir beklenti gafletine girmişler bir dönem maalesef.

Peki ya bu gün….

Kendi elleriyle büyüttükleri canavar bir bir onları yutmaya başlayınca eyvahlar yükselmeye başladı. Haklı yada haksız, bir taleplerini dinlemeye dahi tahammülleri olmayan insanlarla karşı karşıya kalınca haliyle özüne döndü şoför kardeşimiz…

"Biz bu durumumuzu Allah`a havale ediyoruz" diyerek.

Aradan 2 gün geçti. Şoförlerin sadece yedikleri dayak ve araçlarının tahrip edilmesi kendilerine kar kalmadı.

Bir de "yediğimiz dayağı aslında hak etmiştik" diyeceklerdi/ demeliydiler.

Zira, şoförlerin olayından hemen sonra gündeme düşen ve belediye işçilerinin de gözaltına alınamasına sebep olan olay bir nebze de olsa BDP`li belediyenin karizmasını çizmiş, ihtimaldir ki insanların aklında belediyeye karşı bir "acaba" oluşmuş olabilir.

Bunun önüne geçmek, sözünde Barış ve Demokrasi olan bir partinin özünde olanları açığa çıkaranları cezalandırmak gerekirdi.

Öylede oldu…

Bu noktada yine İLKE HABER AJANSI`nda çıkan ve bence çok büyük bir ehemmiyeti olan haber aslında şoförlerin geldiği noktaya nasıl geldiğini bize çok açık bir şekilde gösterdi.

Hatırlayın; şoförler çıkmış ve BDP`li belediyenin söylemini kabul edercesine kendilerinin bazı çıkar gruplarının piyonu olduğunu ve kullanıldıklarını kabul ettikleri bir basın açıklaması mizanseni düzenlenmişti.

Hem de Büyükşehir belediyesinin önünde…

Kafama çok takılmıştı bu basın açıklaması.

Bu insanların bu kadar karaktersiz olamayacağını ve bu olayın içerisinde bir bit yeneğinin olduğu her haliyle açıktı.

Bir gün öncesinde kendilerine saldıranları, kendilerine silah çekenleri, araçlarını olay yerine getirdikleri kepçelerle devirmeye çalışanları haklı gösterecek ve bize attığınız dayağı hak etmiştik. Sizi attığınız dayak için yorduğumuzdan dolayı da özür diliyoruz diyeceksiniz…

Sizin aklınız alıyor mu bu mizanseni?

Neticede öylede çıktı. Evet bu bir mizansendi. Hem de BDP/PKK antetli mizansen…

Eylem sonrası bu şoförlerin Silvan`a sokulmaması emrini verenlere, gereği yerine getirilmiştir cevabının yollandığı bir mizansen.

Habere göre Silvan`a giden şoförler bir şekilde kandırılarak bir minibüs`e bindiriliyor ve Lice`de bulunan PKK kampında işlerliğini devam ettiren bölgenin PARALEL mahkemesine götürülüyor. Önce ağır bir hakarete maruz bırakılan şoförlere, sebep oldukları bu pisliği temizlemek gerektiği söylenerek BDP`ye gönderiliyor.

Tabi şoförlerin bir kaçı rehin tutulmak kaydıyla geri gelen şoförlerin ikinci adresi BDP Diyarbakır il binası. Bu arada Zümrüt gibi parlatılmış BDP antetli BASIN AÇIKLAMASI masada hazır.

Bir tek iş kaldı. O`da şoförlerin bunu alıp Belediyenin önünde okumak ve suçlarını itiraf etmek.

Yoksaaaaaaaaaa…..

Neticede öyle oldu. Özür dileyen şoförler bu seferlik postu deldirmediler. Kafalarında açılan birkaç yarık ve araçlarında ki tahribatlarla oturdular yerlerine.

Eeeeeeeeeeeeee….

Burası Kürdistan. Herkes haddini bilecek.

Haaaa bu arada.

Hatalı oldukları için ÖZÜR DİLEYEN ŞOFÖRLERİN özrüne sebep olan eylemleri daha bitmedi. Hem de 7. günüde.

Sizce de manidar değil mi?