Jön Kürtlerin Yıkılan Hurafeleri
Hidayet Yılmaz / doğruhaber - haber / yorum
Sen gel 30 yıllık silahlı mücadele ver, binlerce militanın hayatını kaybetsin, binlercesi hapse atılsın, devletin yanlışlarından dolayı halktan bunca destek de gör ve halka büyük bedeller ödet fakat hala tek bir köyün bile olmasın!
İşte bir köyü bile olmayan örgütün sekreteri, zatını tarih yapıcı bir konumda görme kibriyle ve sekreterlik unvanını aşan işler becerdiğine inanarak kendi kendisini Serok ve Halk Önderi ilan ediyor. Felsefi aşmalar yaşadığını söylüyor, kâh Mandelacılık kâh Marxçılık bazen de neo-Fasizmcilik yapıp Şeyh Said dâhil Kürd Tarihinin anıt isimlerine dil uzatma cüretinde bulunuyor, bölgenin dindarları için “Hepsinin adresleri belli, evlerini kuşatın, imha edin” diyerek İmralı’dan devlet denetiminde tehditler savuruyor. Fakat ne hikmetse sadece bir kişi hep kendisinden alkış ve övgü alıyor; M. Kemal!
Buna ironi mi dersiniz paradoks mu yoksa eş duygudaşlık mı bilemem?!
Fakat güncel cepheleri ne olursa olsun hamurlarında “Kemalistlik” olan Türk mahallesinin İslamofobik eski solcuları, liberalleri ve Kemalistleri; “Barış elçisi, sağduyunun sesi, son şans, Özgürlük Hareketi Lideri” ve “Önderlik” pohpohlamalarıyla buzağının kuyruğuna üfledikçe buzağı kibrine kibir katarak, kocaman kelimeler döktürüyor durmadan.
Tabi verilen desteğin “hadi koçum, devam et koçum” ayarında olduğu basiretli gözlerden kaçmıyor fakat sekreter ve kapıkulları bu gazlamalara fazlaca mı kendini kaptırdı ne? Çünkü “Biz devletiz, bölgede bizden izin almadan kimse bir şey yapamaz!” yanılgı ve şımarıklığı iç içe geçti ve müthiş bir özgüven patlaması yaşayan ergen refleksiyle sağa sola saldırıyorlar.
Anladık, “Bebek Katili, Elebaşı” ile başlayan ilişkilerin bu evreye gelmesi elbette sizi mutluluklara boğmuştur fakat şimdi “Megalomanik Tiplemenin” Jön Kürtlerin fantastik Kürdistan hülyalarına vurduğu darbenin Hasar Tespit Raporunu okuma vakti!...
“Özgür olmayan bir vatanda namaz kılınmaz, oruç tutulmaz, dinin emirleri Kürdistan kurulana kadar ertelenebilir” fetevalarının sahibi o ruşenfikr(!) İslamcıların ve Welatparez, Neteweperwer aydıncıkların artı Jön Kürdlerin, Serok’un yeni versiyonuna karşı mızmızlanmasına bakıyorum da heyulama mazi sahnesinden kimler kimler takılıyor da içli bir tebessümle susuyorum…
Hey gidi günler hey! O minicik, o tatlı Kürdistan hayallerinizin başrollüsü “Ulu Önderliğin” dönüp dolaşıp varacağı durağın Ulu Önder’in “Misak-ı Milli” projesine biat etmek olacağını, sizleri de bir avuç “İlkel Milliyetçi” ilan edeceğini nerden bilecektiniz!?
Hayranı olunanların bir gün ekmek parası için gösteri yapan ve üstelik zamanında, İmralı’ya ücretsiz yolcu taşımış birkaç şoförün eylemini “Arkalarında kimlerin olduğunu biliyoruz” imalarıyla beynelmilel bir olaymış gibi büyüterek tüm paramiliter güçlerini 3-5 emekçi şoförün üzerine çullanmaya çağırıp plakalarını ifşa edeceğini ve “Affedilemez bir olay, Çetelerin özürleri kabul edilmeyecek” diyeceğini de tahmin etmemiştiniz haliyle.
Devlet olmayı bırakın daha özerk bile olmadan, devlet olmanın tüm hastalıklarına yakalanacaklarını, evladını isteyen birkaç annenin indireceği maskenin ardındaki katıksız faşist yüzleri de tanımaya, kabule yanaşmamıştınız vaktinde…
Bölgenin en büyük alimlerinden Şeyh Zeki’ye Cizre sokaklarında kurşunlar yağdırılırken siz yükselen feryatlara kulaklarınızı tıkayın, yine bölgenin alimlerinden Molla Ali Elbahadır Lice yolunda kaçırılıp üzerine naylon damlatılarak katledilirken siz o tatlı hurafelerinizin içinde debelenin, 70 yaşındaki Salih Dede’nin kanı sizin rahatınızı bozmasın, Susa Camisi’nde 10 mazlum vurulurken siz balkonlarınızda kahvaltılarınızı kahkahalarla yapın ama siz insan olun, siz gerçek Kürd olun, siz hümanist/yurtsever/devrimci/demokrat hatta gerçek Müslüman olun. Dindar Kürtlere gelince onlar hain onlar kontra onlar bilmem hangi karanlık gücün denetiminde olsunlar öyle mi?!
Birileri de welatparezlik, neteweperwerlik, kurulacak Kürdistan aşkına Dindar Kürtlere yapılanları tolere etsin, görmeyi, duymayı ertelesin! Olmadı üstüne bir de onları suçlasın, karanlık kuyulara bir taşta benden deyip bir iftira da o atsın…
Sevsinler sizin Kürdîliğinizi! Politik zekânızı hangi hurdacıdan aldınız merak ediyorum?
Şimdi pamuk eller vicdana! Hurafe yüklü kelek battı, yatağını arayan ırmaklar aslına döndü…
Katledilen Aziz’in, Fuad’ın, Küçük Ali’nin, Abdüsselam’ın, 60 yaşındaki Xaltiya Zeynep’in hakikati dokundu kutsallaştırılmış hurafelerinize! Hakikat hurafeye değince hurafeler Hakikate dönüşür, siz istemeseniz de…