Rehber TV Sunucusu Canlı Yayında Ağladı
Rehber TV`de Hafta içi her sabah "Hayırlı Sabahlar" adlı haber programını sunan Musab Arasan, canlı yayında makale okuduğu sırada birden duygusallaşarak gözyaşlarına hâkim olamadı. Arasan`ın, canlı yayında gözyaşlarını tutamamasının arkasında yaşanmış acı bir hikâye çıktı.
Anayasa Mahkemesi`nin Bolyoz, Ergenekon ve KCK davası sanıkları hakkında verdiği "hak ihlali" kararının ardından sanıkların tümünün serbest bırakılmasının yankıları sürerken, Balyoz tahliyeleri kamuoyunda, 90`lı yıllardan bu yana hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan Müslüman mahpusların serbest bırakılması gerektiği yönünde bir beklenti oluşturdu.
Ancak Hükümet kanadından bu beklentiyi karşılayacak bir adım atılmaması, Müslüman mahpusların hakkını savunması gereken Muhafazakâr medya kuruluşlarını konuya duyarsız olmaya sevk ediyor. Bununla beraber Yeni Şafak`ta ses getiren bir makale kaleme alan yargıç Kemal Şahin’in yanı sıra Zülküf Er, Abdullah Aslan, Hasan Yılmaz, Sait Şahin gibi kimi yazarlar kalemleriyle Müslüman mahpusların mağduriyetini dile getirirken, Doğruhaber Gazetesi, Rehber TV gibi yayın kuruluşları da yaptıkları haberlerle mağduriyetin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Ayrıca HDP Diyarbakır milletvekili Altan Tan da verdiği soru önergesiyle kaç Müslüman mahpusun cezaevinde olduğunu bilgisini kamuoyuyla paylaşırken, Mazlumder ise yayınladığı bildiriyle Müslüman mahpuslara da yeniden yargılanma hakkının önünün açılması konusunda çağrıda bulundu. Sosyal medya üzerinden başlatılan "#ZindandaYusuflardaVar" ile "#YusufilereOEzguerluekİstiyoruz" kampanyalarını da unutmamak gerekiyor.
Yürek Burkan Acı Hikâyeler Bir Bir Gün Yüzüne Çıkıyor
Öte yandan Müslüman mahpusların acı hikâyeleri de bir bir gün yüzüne çıkmaya başladı. Oğlu Şair-Yazar Muhammed Şakir`den 22 yıldır ayrı olan ve yaşlı olduğundan dolayı 5 yıldır ziyaretine gidemeyen Hanım Şakir, 20 yıl önce camide ders verirken gözaltına alınıp 30 gün boyunca işkence altında alınan ifadelerle 11 yıl süren dava sonunda müebbet hapis cezasına çarptırılan Adnan ve Kaan Aktaş kardeşlerin mağduriyetinin ortaya çıkmasının ardından, bir acı hikâye de bu sabah gün yüzüne çıktı.
Canlı Yayında Gözyaşlarını Tutamadı
Rehber TV spikerlerinden Musab Arasan, bu sabah Hayırlı Sabahlar programını sunarken Hürseda sitesi yazarlarından Zülküf Er`in, `Zindanda Yusuflar Var` başlıklı yazısından, "...Zindanda Yusuflar Var. Zindandayken Annesi vefat eden, Bacısı Hakka yürüyen, Evladını yitiren, Babasını kaybeden ve onlara son kez bakmaktan bile mahrum bırakılan kardeşlerimiz var zindanlarda." bölümünü okurken sesi birden duygusallaştı. Bir kaç saniye duraksayan Arasan, titrek sesle makale okumayı sürdürmek istediyse de, bunu başaramadı ve bir kez daha duraksadı.
8 Kardeş Annesiz-Babasız Büyüdü
Musab Arasan`ın canlı yayında gözyaşlarını tutamamasının arkasında yürek burkan yaşanmış bir hikâye çıktı. 8 çocuklu bir aileye mensup olan Arasan, 28 Şubatçıların başta olduğu 2000 yılında Antep`te yakalandıktan sonra haftalarca işkenceye maruz bırakılan ve daha sonra müebbet hapis cezasına çarptırılan Babası Abdullah Arasan`tan 8 yaşındayken ayrı bırakılmış.
14 yıldır hasret çektiği babası tutuklandıktan kısa bir süre sonra annesi vefat eden Musab`ı, amcası büyütmüş. Musab Arasan`ın acı hikâyesi bununla da sınırlı değil. Babası halen cezaevinde bulunan Arasan, aynı zamanda kardeş hasreti de çekmiş. 4 kız, 3 de erkek kardeşe sahip olan Arasan, erkek kardeşlerin en küçüğü. Amcasının bütün kardeşlerine bakmaya gücü el vermediğinden, her bir kardeşine ayrı yerlerde yaşayan bir akrabası bakmış. 8 yaşında Annesini yitiren Arasan`ın, amcası, halası ve 1 kız kardeşi de vefat etmiş. Ne acıdır ki; Ergenekon, Balyoz ve diğer davalardan müebbet hapis cezasına çarptırılan sanıklara bırakın taziye için izin verilmesini, hepsi tahliye edilirken, Musab`ın babasına söz konusu birince derece yakınlarının taziyesi için izin verilmemiş...
İş Arkadaşlarını da Ağlattı
Bu arada titreyen sesiyle ekran başındakileri duygulandıran Arasan`ın, ağladığını gören kameramanlar ile reji odasındaki arkadaşlarının da gözyaşlarına hakim olamadıkları öğrenildi.