• DOLAR 34.446
  • EURO 36.302
  • ALTIN 2836.87
  • ...
Osmanlının Siyasi Üssü, Eyüp Sultan Camii
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İSTANBUL - İstanbul Avrupa yakasında Eyüp semtinde bulunan Eyüp Sultan camii, Mimari olarak ilk dönem Osmanlı mimarisi kapsıyor. Eyüp sultan camii Ayasofya Sultanahmet gibi eserlerden çok fazla benzememesi onu diğer Osmanlı camilerinde ayrı tutuyor.

1458 yılında Osmanlılar tarafında yapılan camii yaşanan deprem ve ve zelzelelerden dolayı ciddi zararlar görmüş ve zamanla yıkılmıştır. Bugünkü caminin ilk örneği olan yapı Sultan Üçüncü Selim zamanında 1798-1800 yıllarında Uzun Hüseyin Efendi tarafından yaptırılmıştı. Cami son defa Sultan İkinci Mahmud zamanında tamir ettirildi. 1822 yılında deniz tarafına rastlayan minareye yıldırım düşünce, minarelerin üst şerefelerine kadar olan kısmı yeniden yaptırıldı.

Eyüp Sultan Camii, dikdörtgen planda, mihrabı çıkıntılıdır. Merkez kubbe altı sütun ve iki fil ayağına müstenit kemerlere yaslanır, etrafında yarım kubbe, ortasında Eyüp Sultan türbesi, sandukasının ayakucunda bir pınar ve avlu ortasında asırlık bir çınar bulunuyor.

Dış avlunun caddeye açılan iki kapısı vardır. İç avlu 12 sütuna müstenit 13 kubbelidir. Avlunun ortası şadırvandır. Türbe tek kubbeli, 8 köşelidir. Türbe methalinde nakşı kademi saadet, sağında sebil bulunur.

Cümle kapısı önündeki Sinan Paşa kasrı 1798`de yıktırılmıştır. Yerinde ulu bir çınar ağacı gölgesinde etrafı parmaklıklı bir set ve çimen sofa vardır. Parmaklığın dört köşesinde dört çeşmecik bulunur. Bunlara hacat çeşmeleri, kısmet çeşmeleri denir. Tamir edildikten sonra camiyi açıp namaz kılan Sultan III. Selim Mevlevi olduğu için parmaklıkların üzerinde mevlevi sikkeleri vardır.

Her dönemin izlerini taşıyor

Eyüp Sultan Cami Osmanlı’nın her döneminden izler taşır. İlk inşa döneminde Fatih Sultan Mehmed ve dönemin düşünüş tarzını yansıtan cami sonraki dönemlerde de aynı şekilde izlerle beslenmiştir. Bunlar arasında cami içinde III. Selim dönemine ait Mevlevi sikkeleri ayrı bir önem taşımaktadır. Avludaki türbenin duvarları değişik çağların çinileriyle kaplıdır.

Osmanlının siyasal üssü

Eyüp Sultan Cami Osmanlı tarihi açısından siyasal bir öneme de sahiptir. Padişahların taht törenleri, savaş hazırlıkları bu cami üzerinden ilan edilmektedir. Bu yanıyla yüzyıllarca siyasal bir üs görevi de görmüştür. Bu gelenek Fatih döneminde başlamıştır. Teokratik devlet düzeninin bir geleneği olarak şeyhülislam padişaha kılıcını törenle kuşandırır, padişah dini otoriteden devlet yönetimini devralırdı.

Ayrıca tarihi kaynaklar bu semtin Bizans devrinde de kutsal bir mahal olduğunu; aziz bir kimsenin yatırının ziyaret edilerek yağmur duaları yapıldığını kaydeder.

Eyüp sultanın mezarı

Rivayetlere 7 YY. da burada şehit edilen ve bir dönem İslam ordusunun bayraktarlığını yapan Eyüp- El Ensari’nin mezarı da buradadır. Osmanlı’nın İstanbul fethi sırasında fethin fikir öncüsü Akşemsettin rüyasında Eyüp Sultan’ın mezarının burada olduğunu görür. Ertesi gün gerekli çalışmalara yapılır ve bölgede bir mezara rastlanır. Mezar eski dönemlerde de kutsal sayıldığı için gerekli saygı gösterilerek inşa edilmiştir. Buna bağlı olarak da dönemin ilk İstanbul Camisi mezarın bulunduğu yerde inşa edilir.

Hem inanç hem de tarihi turizm merkezi

Eyüp Sultan Cami bölgede kimin mezarı olduğundan bağımsız bir şekilde önemli bir turizm merkezidir. Bu turizm hem inanç turizmi kategorisinde hem de tarihi turizm kategorisinde değerlendirilebilir. Her yıl Türkiye’nin ve dünyanın değişik yerlerinden gelen turistler burada inançlarına göre çeşitli ritüellerde bulunuyorlar.

Birçok sanatçı buraya gömülmek istediğini vasiyet etmiştir

Yıllar boyu pek çok şair yazar devlet adamı vasiyetinde buraya gömülmek istediğini belirtmiştir. Sokullu Mehmet Paşa, Beşir Fuad, Necip Fazıl, Fevzi Çakmak gibi pek çok ünlü şahsiyetin mezarı burada bulunuyor. Bu yanıyla da diğer türbe ve camilerden ayrılmaktadır.(Mehmet Ün – İLKHA)

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir