• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
İHH Genel Başkanı’ndan HÜDA PAR’a Ziyaret
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR – İHH’nın Suriye’ye gönderdiği yardım tırlarının gönderilmesi programına katılmak için Diyarbakır’a gelen İHH Genel başkanı Bülent Yıldırım ve beraberindeki heyet, Hür Dava Partisine de bir ziyarette bulundu. Heyeti, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcı Av. Hüseyin Yılmaz, Özgür Kudüs Platformu Başkanı Fikri Karavil ve partililer karşıladı. 

Ziyarette İHH ekibine kısa bir bilgilendirme yapan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, Devletin PKK ile çözüm sürecine yönelik attığı adımların bölge Müslümanlarını mağdur ettiğini ve yürütülmekte olan görüşmelerin, bölgenin tüm dinamiklerinin dikkate alınarak hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.  

“Kürt meselesinin sadece PKK muhatap alınarak çözülmeye çalışılması sıkıntı doğurur”

Yılmaz, “ Devlet silah işini elbette ki PKK ile çözecektir. Ancak Kürt meselesi gibi bir meselenin sadece PKK muhatap alınarak çözülmeye çalışılması sıkıntı doğurur. Bu sıkıntı illa da Hizbullah ile çatışacak anlamında da söylemiyorum. Mesela hepimiz şahit oluyoruz. Anneler kendilerine yönelik PKK’nin zulmüne artık baş kaldırıyor ve bunu kabul etmediklerini açıkça dile getiriyorlar. Eğer Devlet bölgenin gerçeklerini dikkate almaz ise, bir dönem sonra burada insanların yaşanan bu zulme karşı sesleri artık daha gür çıkacağı ve insanların kendilerini ifade etme açısında başka bir yola başvurmaları kaçınılmaz olur” uyarısında bulundu. 

“Fotokopi çıktılarıyla yüzlerce insan örgüt üyeliğinden ceza aldı”

2000 yılında yaşanan Hizbullah olayı ile ilgili olarak da konuşan Yılmaz, Beykoz Davası’ndan sonra tamamıyla dijital verilerden yola çıkılarak insanların cezalandırılma yoluna gidildiğini söyledi. Yılmaz, “Oysaki hukuki olarak dijital verilerin delil olmayacağı belirtilmiştir. Ki bu hususa dikkat edilirse orada ifade edilen verilerin birçoğunun da aslı yoktur. Fotokopi çıktılarıyla öz geçmiş olarak kabul edilen çıktılar üzerinden yüzlerce insan örgüt üyeliğinden ceza aldı. Bunların bir delili, ispatı yok. Aslında Türkiye’de hukuk herkese eşit, adil uygulanacak olsa sorun kalmayacaktır. Burada ki en büyük sorun adaletsizliktir. Bülent Arınç geçen yıl yaptığı bir açıklamada, ‘Kalkınmayı sağladık ama adaleti de sağlayacağız’ demişti. Bu adaletin tesisi için yeniden yargılanmalara İslami kesimler de dâhil edilmeli.” ifadelerini kullandı. 

“Hizbullah dosyasındaki sahte deliller hükümsüz sayılmalı”

Hizbullah hükümlülerinin hiçbir delil olmadan cezaevinde tutulduğunu söyleyen İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ise, “Balyoz darbesinde dijital delileri hükümsüz saydıkları halde Hizbullah davasından cezaevine girenlerin dosyalarında bulunan sahte delileri hükümsüz saymadılar. 400 kadar İslami kesiminden insan cezaevinde yatıyor. Bunun 300’e yakını Hizbullah hükümlüsüdür. Bunların da bir an önce serbest bırakılması lazım. Hükümetin bu konuda yeni düzenlemeler yapması lazım. Balyoz davasında işletilen sürecin burada da işletilmesi lazım.” ifadelerini kullandı. 

“İnsanlar fotokopilerle içerde tutuluyor”

Beykoz’daki baskın sonrası bir takım fotokopilerle insanlar örgüt üyesi diye içeri alındıklarını belirten Yıldırım, “Balyoz davasında dijital veriler delil sayılmazken burada insanlar fotokopilerle içerde tutuluyor. Biz İHH olarak o süreçlerde haksız yere içeriye alınan ve uzun süre içerde kalan bütün tutukluların serbest bırakılmasını arzuluyoruz. Bu konuda da hükümete çağrıda bulunuyoruz, haksız yere içerde bir saniye bile bekleyen biri varsa bunun vebali elinde yetki bulunanlardadır. Allah karşısında hesap veremeyecekler. İnşallah bu kardeşlerimizin bir an önce serbest kalmasını istiyoruz” diye konuştu. 

“Hiçbir şey yapmadığı halde 23 yıldır cezaevinde olanlar var”

Ziyarette konuşan Özgür Kudüs Platformu Başkanı Fikri Karavil, de “Camide ders verdiği için yıllarca cezaevinde yatan insanlar var. Adam hiçbir şey yapmamış 23 yıldır cezaevindedir, bunun gibi İslami kesimde birçok tutuklular var. Hiç kimse bunu dillendirmiyor. Balyozcular, Ergenekoncular dışarıda. Adaletse, hukuksa herkes için adalet. Müslümanlar için özel bir şey istemiyoruz. Herkese neyse aynı şekilde Müslümanlara da davranılsın.” şeklinde konuştu. (Yakup Moğulgani/Ali Adıyaman - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir