Sağlıkçılardan Ramazanda beslenme önerileri
Adana İl sağlık müdürlüğü, Ramazan ayının gelmesiyle yemek yeme ritmi değişecek olan insan vücudunun, bu durumdan olumsuz etkilenmemesi için çeşitli önerilerde bulundu.
ADANA - Ramazan ayının gelmesi dolayısıyla İl Sağlık müdürlüğü Adanalılara beslenme konusunda çeşitli önerilerde bulundu.
Hasta olan vatandaşların oruç noktasında dikkatli olması gerektiği belirtilen açıklamada, “Kalp-damar ve yüksek tansiyon hastalığı olup ilaç kullananlar, diyabet hastaları, hamileler, böbrek yetmezliği ve diyaliz hastaları, kanser tedavisi görenler, çocuk ve yaşlılar ile hamileler oruç açısından riskli grupta olduğundan mutlaka hekimlerinden izin alarak bu ibadeti yerine getirmelidirler.” denildi.
Sahur ve iftar arasında geçen sürenin 15-17 saate kadar çıktığı hatırlatılan açıklamada, Ramazanın önemli gereklerinden biri olan Sahur öğününün yapılmasını uyarısı yapıldı.
Adana’daki sıcak havalara da değinilen açıklamada, “Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artmakta ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadır. Sıcaklıkların etkisiyle artan terleme ile birlikte yeterince sıvı alınmazsa su ve mineral kaybı sonucu, bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilmektedir.” denildi.
“İftar ve sahur arası 2 buçuk litre su için”
Vücuttaki su oranının yeterli düzeyde tutulması hayati önem taşıdığı belirtilen açıklamada, “Vücuttan kaybolan miktardaki suyun, mutlaka alınması zorunludur. Günde ortalama en az 2- 2,5 litre (12-14 su bardağı) su içmeye, bununla birlikte Ramazan ayında sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda, sebze suları vb. sık sık tüketmeye özen gösterilmelidir.” bilgisi yer aldı.
“İftar sofralarına dikkat edin”
İftarda, oruçlunun kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğduğu belirtilen açıklamada, “Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yenildiğinde bu süre zarfında yüksek miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alımına da zemin hazırlar.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın sonunda ise şu önerilere yer verildi:
- Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.
- Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra 1-1,5 saat arayla olacak şekilde iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.
- Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
- Susama hissi duyulmasa bile iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir.
- İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği (kırmızı ya da beyaz et olabilir), sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.
- İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.
- Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir.
- Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
- Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.
- Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir. (Yunus Emre - İLKHA)