• DOLAR 34.446
  • EURO 36.302
  • ALTIN 2836.87
  • ...
Güneydoğulu STK`lar Çözüm Paketi İçin Ne Dediler?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR  - Güneydoğu`daki sivil toplum kuruluşları ve akademisyenler, TBMM`ye sunulan 6 maddeden oluşan, Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı`nı çözüm sürecinin yasal güvenceye kavuşturulması bakımından önemli bir adım olarak değerlendiriyor.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, tasarıya ilişkin AA muhabirine, hükümetin ilk kez sadece çözüm sürecine ilişkin bir düzenleme öngördüğünü ifade ederek, sadece bu konuyu içeren bir tasarının Meclise sunulmasının önemli olduğunu söyledi.

"Bu düzenlemenin, tasarının, birkaç madde biçiminde de olsa sadece çözüm sürecine ilişkin olmasını önemsiyorum. Hükümet ilk kez çözüm iradesini yazılı şekilde, tasarıya dönüştürüp formüle ederek TBMM`ye sunmuş oluyor" diyen Elçi, bunun önemli bir düzenleme ve adım olduğunu vurguladı.

Elçi, tasarıda çözüm sürecinin esas konuları olan silahsızlanma ve silahtan siyasete dönüş anlamında bir düzenleme olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Bu sanıyorum işin mantığından kaynaklanan birşey. Önce çözüm sürecindeki irade ve buna ilişkin bir yasal altyapı oluşturulmaya çalışılmak istenmiş. Siyasete dönüşü sağlayacak Türk Ceza Kanunu`nun (TCK) örneğin silahlı örgüt üyeliğini düzenleyen 314. maddesinde ve diğer ilgili maddelerinde düzenleme ise daha sonra düşünüldüğünü anlıyoruz. Bu pakette eve dönüş konusunda hükümetin bazı çalışmalar yapacağı öngörülüyor. Ancak görüldüğü üzere dönüşün kendisine yönelik bir düzenleme yok."

- "Müzakere sürecinde hükümetin attığı en önemli adım"

Elçi, tasarıda çözüm süreci çalışmalarına katılacak, görüşme, diyalog gibi müzakere yürütecek hükümet tarafından görevlendirilen kişilerin hukuki, idari, cezai sorumluluktan bağışık tutulacak olmasının da önemine değinerek, "Hükümetin çözüm sürecinde ilk kez bundan sonraki çalışmalarında esas olacak iradesini yazılı bir metin halinde, tasarıya dönüştürerek Meclis`e sunması değerlidir" diye konuştu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey, tasarının önemli bir gelişme olduğunu vurgulayarak, "Son 200 yıllık süreçte ve müzakere sürecinde hükümetin attığı en önemli adım olarak görüyorum" dedi.

"Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı"nda ki "terör" ifadesinin rahatsızlık verdiğini savunan Erbey, bunun yerine, "çatışmalı ortamın sona erdirilmesi" şeklinde bir isimlendirmenin daha yerinde olacağını düşündüğünü belirtti.

Erbey, çözüm sürecinde toplumun herkesimi tarafından sürecin yasal zemine oturtulması beklentisinin olduğunu kaydederek, bu kapsamda tasarıyı önemi bir ön adım olarak değerlendirdiğini dile getirdi.

- "Akil İnsanlar Heyeti gibi oluşumlar asıl şimdi devreye girmelidir"

Tasarının içinin doldurulması gerektiğine dikkati çeken Erbey, şöyle konuştu:

"Bu tasarının içeriğinin Akil İnsanlar Heyetleri gibi oluşumlarla toplumun herkesimi ile görüşülerek doldurulması gerektiğini düşünüyorum. Akil İnsanlar Heyeti gibi oluşumlar asıl şimdi devreye girmelidir. Tasarının içeriği sadece hükümet tarafından değil Akil İnsanlar Heyeti gibi oluşumların görüşmeleri doğrultusunda toplumun her kesimin görüş, öneri ve beklentileriyle oluşturulmalıdır. Böyle bir tasarı da çözüm süreci için son derece faydalı olacaktır."

Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi (IMPR) Danışmanı ve Dicle Üniversitesi (DÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, süreç başladığından bu yana yaklaşık 1,5 yıldır örgüt cephesinden, sürece ilişkin yasal bir zemin sağlanmadığı yönünde eleştiriler geldiğini kaydetti.

"İçişleri Bakanı Efkan Ala, bu konuda, `Yasal, tarihli, sonu belirli, net bir süreçteyiz` diyerek sürece ilişkin kararlılıklarını göstermişti" ifadelerine yer veren Şeyhanlıoğlu, bu açıdan bakıldığında tasarı ile çözüm sürecinde Türkiye tarihinde ilk kez yasal bir zemin sağlandığını vurguladı.

- "Bunun bir devlet politikasına dönüştürüldüğünü gösteriyor"

Şeyhanlıoğlu, tasarıda çözüm sürecini yürütecek kamu görevlilerine yasal bir zırh oluşturulmak istendiğine dikkati çekerek, "Ayrıca dağdan inecek kişilere yönelik rehabilite edici, topluma kazandırıcı, devletle bütünleştirici imkanlar sağlanıyor. Bu büyük bir aşama" şeklinde konuştu.

Sürecin her bakımdan güvence altına alınmak istendiğini vurgulayan Şeyhanlıoğlu, şunları dile getirdi:

"Sürecin Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı eliyle ve Bakanlar Kurulu kararıyla yürütülecek olması bunun bir devlet politikasına dönüştürüldüğünü gösteriyor. Yani bugün AK Parti olmasa bile bu süreç devam ettirilecektir. Sürecin yasal bir zemin sağlandıktan sonra devlet havuzuna aktarılmış olması, terör sorununu muhakkak surette Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin çözmek istediğini gösteriyor. Tasarıda Bakanlar Kuruluna bu konuda tam yetki verildiğini görüyoruz. Bunu Türkiye siyasal hayatının gücüne bağlıyorum."

Zeytin Dalı Barış Platformu Sözcüsü Muhammed Akar da tasarının beklentiler karşısında yeterli olmadığını ancak tasarıyı çözüm sürecine katkı sunacak bir iyi niyet adımı olarak gördüklerini söyledi.

Ana Muhalefet Partisi CHP başta olmak üzere toplumun pekçok kesiminin çözüm sürecinin yasal zemine oturtulması yönünde talepleri olduğunu kaydeden Akar, tasarının bu beklentiyi önemli oranda karşılayacağını dile getirdi.

Akar, tasarının bundan sonra daha cesur adımlar atılmasını da sağlayacağını düşündüklerini anlatarak, şöyle dedi:

"Şu ana kadar yapılan görüşmeler yasal bir zemine oturtulmadığı için görüşmeyi sürdürenler için ciddi bir risk oluşturuyordu. Artık ister bürokratlar ister siyasiler görüşmeleri sürdürürken yasal hukuk güvencesinde olacaklar. Hükümet bu konuda çok isabetli bir karar almıştır. Bu sorunun çözümüne Meclise sunulan tasarının önemli ölçüde katkı sunacağına inanıyorum."

AA

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir