`Başörtüsü Yasakçılarından Hesap Sorulsun`
Özgür-Der: `Yasakçılığı iş edinmiş gestapo zihniyetli zorbalar sadece mağdur ve meyus ettikleri kızlarımızın hesabını vermekle kalmamalı, İslami değerlere hakaret ve ayrımcılık suçundan da yargılanmalıdırlar.`
YGS`de bazı yerlerde yaşanan başörtüsü yasağı ve Bolu`da Dr. Zeliha Aslıtürk`ün başörtülü olduğu gerekçesiyle görevden alınması hakkında bir açıklama yapan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, AK Parti Hükümetine ve Sağlık Bakanı`na seslendi: "Yasakçıların, yönetici müsveddelerinin tutumundan memnun musunuz? Açık insan hakkı ihlallerinin sorumlularına diyecek bir şeyiniz yok mu? İddia ettiğiniz `ileri demokrasi` acaba inancımızdan ötürü aşağılandığımız, hırpalandığımız, yok sayıldığımız bir şey midir?"
Özgür-Der Genel Merkezi`nden yapılan açıklama:
BAŞÖRTÜSÜ YASAKÇILARINDAN HESAP SORULSUN!
Türkiye tarihine kazınacak bir zulüm ve utanç olan başörtüsü yasağı konusu bir saçmalık dizisi olarak gündem oluşturmaya devam ediyor. Üniversitelerde yaşanan görece serbestlik ortamına bağlı olarak farklı alanlarda da kendisini hissettiren "normalleşme" süreci anlaşılan o ki bazı çevreleri, tipleri huzursuzluğa, karamsarlığa itiyor ve kendilerini her gün yeni zorbalıklar, rezillikler sergilemeye sürüklüyor. Dar alanlarda, kendilerince zalimlikler icra ederek "şeytan azapta gerek" misali ruhlarındaki canavarlığı tatmin etmeye çalışıyorlar.
Geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen YGS`de ÖSYM`nin talimatına rağmen çeşitli yerlerde yaşanan başörtüsü sıkıntısı bu tutumun tipik bir göstergesi oldu. Ankara Batıkent Lisesi`nde bina sorumlusu olarak görev yapan şahıs onlarca öğrenciye zulmetti. Yine bugün basına da yansıdığı şekliyle Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi`nde Doç. Dr. Hüseyin Güran Ünal adlı yasakçı başı sınava giren öğrencilere başörtülerini çıkartmaları için baskı yaptı.
Bu çirkin icraatların sahipleri hakkında derhal işlem başlatılmasını talep ediyoruz. Yasakçılığı iş edinmiş bu gestapo zihniyetli zorbalar sadece mağdur ve meyus ettikleri kızlarımızın hesabını vermekle kalmamalı, İslami değerlere hakaret ve ayrımcılık suçundan da yargılanmalıdırlar.
Başörtüsü yasakçılığı adlı faşizan uygulamanın bir başka örneği de dün Bolu`da yaşandı. Bolu Köroğlu Devlet Hastanesinde dâhiliye uzmanı olarak görev yapan Dr. Zeliha Aslıtürk başörtülü görev yaptığı gerekçesiyle İl Sağlık Müdürü`nün talimatıyla görevinden alındı.
İyi bir hekimin nasıl olması, nasıl davranması gerektiğinin tüm dünyada belirli kriterleri mevcuttur. Bunları genel olarak hastalarıyla ilgilenme, onlara iyi muamele etme, teşhis ve tedavi sürecinde herhangi bir ihmalde bulunmama gibi prensipler olarak saymak mümkündür. Ne acıdır ki, Türkiye`de hekimlik yapabilmek için bu kriterler pek dikkate alınmamakta, başörtülü olup olmamak belirleyici kabul edilmektedir.
Adı geçen doktor inancı gereği taktığı başörtüsünden ötürü uyarılmış ve bilahare hastalarını muayene ettiği bir sırada görevden alınmıştır. Bu utanç verici uygulamanın sorumlusu bu eylemiyle adını "yasakçı-zorba devletlû sınıfı"na yazdırmış olmaktan ötürü gurur duyabilir!
Bu noktada AK Parti Hükümetine ve Sağlık Bakanı`na sesleniyoruz: Bu yasakçıların, yönetici müsveddelerinin tutumundan memnun musunuz? Bu açık insan hakkı ihlalinin sorumlularına diyecek bir şeyiniz yok mu? İddia ettiğiniz "ileri demokrasi" acaba inancımızdan ötürü aşağılandığımız, hırpalandığımız, yok sayıldığımız bir şey midir?
Kimse yasal mevzuat ve benzeri gerekçeler ileri sürmesin; zulme, haksızlığa, ayrımcılığa hiçbir mazeret, mesnet kabul etmiyor; bu çirkinliklerin son bulması için gerekli adımların atılmasını ve işgüzarlıkta sınır tanımayan tipler hakkında caydırıcı işlem yapılmasını talep ediyoruz! Bu noktada Bolu`daki zorbalıkla ilgili olarak da Av. Müşir Deliduman`ın Bolu Cumhuriyet Savcılığına yaptığı 2011-1928 Nolu suç duyurusunun bir an önce sonuçlandırılmasını bekliyoruz.
Zulme ve zorbalığa muhatap olan tüm kardeşlerimizle dayanışma içinde olduğumuzu vurguluyor, zalimlere ise eylemlerinin hem bu dünyada hem de ahirette kendilerine sadece hüsran getireceğini bir kere daha hatırlatıyoruz.