• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
"Organ ve doku nakli, bir tedavi olarak görülmeli"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BURSA- Bursa’da görev yapan din görevlilerine yönelik, Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 'İslam Dini ve Organ Nakli' konulu panel düzenlendi. Panelde hekimler ve ilahiyatçılar, organ ve doku nakliyle ilgili tartışmaları değerlendirdi.

Yüz nakli yapılan Recep Sert, Recep Sarı ve 2010’da Türkiye’nin ilk çift kol nakli yapılan Cihan Topal’ın da katıldığı panele Prof. Dr. Ali Kaya, Doç. Dr. Cemal Ata Bozoklar ve Yrd Doç Dr. Özlem Taşkapılıoğlu’nun konuşmacı olarak katıldı.

Halk tarafından en çok merak edilen sorulara cevaplar veren uzmanlar, soruların genelde dini sorular olduğuna dikkat çektiler.

Nakledilen organlarla günah işlenmesi durumunda günahın kime yazılacağı?, nakledilen el kol gibi organlarla abdest alınıp alınmadığı? Ahrette tekrar diriltilince organların şahitlik edeceği kişi kim olacak? Gibi soruların cevap bulduğu panelde uzmanlar çeşitli açıklamalarda bulundular.

Organ nakliyle ilgili tartışmalara yol açan konulara açıklık getiren Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Kaya’da organ ve doku naklinin 40-50 yıldır yoğun şekilde tartışılan bir konu olduğunu söyledi.

“Organ naklinin bizzat Kur’an-ı Kerim’de veya Sünnette yer alması beklenilmemeli”

Organ naklinin bizzat Kur’an-ı Kerim’de veya Sünnette yer almasının beklenilmemesi gerektiğini ifade eden Kaya, “Bununla ilgili doğrudan bir bilgi de olmayabilir. O halde ne yapmamız lazım? Acaba selef âlimlerimiz konu, bu ad altında değil de benzer isimle tartışmış olabilir mi?  İmam-ı Âzam Ebû Hanîfe’nin görüşüne göre; kişinin canına mal olacak tasarrufları yani ölümüne yol açacak tasarrufları hukuken geçersizdir,  yok hükmündedir.  Fakat bedeni üzerindeki tasarrufları, organlar, bedenin herhangi bir parçası, bu tasarrufları içeren hukuki işler hukuken geçerlidir. Dolayısıyla bir organın, kangren olmuş, onu kesiyorsunuz herhangi bir problem yok veya ameliyat yapıyorsunuz, ameliyat yapılmasına izin veriyorsunuz, bu izin hukuken geçerlidir. Ötenazi ve kişinin mal olacak tasarruf ayrı. Dolayısıyla aynı isimle oynayabilir benzer isimlerle benzer adlarla konu işlenmiş olabilir. Meseleye bu açıdan bakmak lazım. İkinci nokta konuyla alakalı ayet ve hadisleri bir de bu açıdan tekrar gözden geçirmek gerekir.”dedi.

Organ ve doku nakli, bir tedavi olarak görülmeli

Sonuç itibariyle organ ve doku naklinin, bir tedavi olarak görülmesi gerektiğini belirten Kaya, “ Zaruret halinde verilen bir hüküm olarak değerlendirilebilir, kadavradan alınıyorsa ölümün gerçekleşmiş olması, suistimallere kapalı olması gerekiyor operasyonların ve insan bedeni bir ticari meta haline getirilmemesi gibi şartlar tahakkuk ettiğinde organ naklinin caiz olmaması noktasında görüş beyan etmek biraz zorlama olacaktır. Şahsi kanaatlerim bu istikamette.”diye konuştu.

“Nakledilen kolla abdest alınabilir”

Organ nakliyle ilgili birçok sorunun sorulduğunu dile getiren Kaya, "Kol nakli yapan kişi abdest alacak, ‘nakleden kolunu yıkadığı zaman o kolunu yıkamış olur mu?’ Eğer o kol ona aitse ona aitse yıkamış olur, ona ait değilse yıkamamış olur. Fıkıh kitaplarında bununla ilgili hükümler var. Nakledilen organ artık nakledilen kişiye aittir. O bir alettir çünkü onu sevk ve idare eden bir bedeni vardır. Dolayısıyla nakledilen kadın eli nakledilen bir erkek, nakledilen eliyle eşine dokunulursa abdesti bozulur mu Şafi mezhebine göre bozulur. O kolu kullanan başkasına değildir. O alettir, sevk ve idare kişinin kendisidir, manevi şahsiyetidir."ifadelerine yer verdi.

“Organları alınmadan defnedilen kişi 4 kişiyi daha yanında götürüyor”

Dünyada beyin ölümünün gerçek ölüm olduğunu vurgulayan,  İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cemal Ata Bozoklar,“Sonuçta hayatını kaybeden hastalarımız oluyor, onlar ölüyor, ölmemiş bir insana ‘öldü’ diyerek ne kadar büyük hata yapıyorsak, aslında ölmüş insana ‘ölmedi’ dediğimizde de aynı derecede büyük hata yapıyoruz. Bugün organı alınmadan gömdüğümüz her insanla beraber dört insanı daha gömüyoruz aslında. O insan yanında dört kişiyi daha götürüyor.”şeklinde konuştu.(Zeki Aras-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir