25 SORUDA 25 CEVAP
25 soruda 25 cevap köşemizin bu ayki konuğu, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Merkez Gençlik Kolları Genel Başkan Yardımcısı Muhammet Şerif Durmaz Sayın Durmaza sizler için 25 soru sorduk ve birbirinden güzel ve anlamlı 25 cevap aldık. Faydalı olması dileğiyle sizleri soru ve cevaplarımızla baş başa bırakıyoruz.
1-Sizce “hayat” nedir?
Hayat, insana verilen bir nimettir ve Allah’a imanla güzelleşir. İmanın gerekliliklerini yerine getirmek de, hayatı anlamlı kılan başka bir etkendir.
2-Hayattaki “gaye” ne olmalıdır? Siz nasıl bir hayat arzularsınız?
İmtihan vesilesiyle bulunduğumuz dünyadaki yegâne gayemiz, rıza-i ilahi olmalıdır. Biz rıza-i ilahiyi umarak, Allah’ın kanunlarının hâkim olduğu bir hayatın tesis edilmesini arzulamaktayız.
3-Müslüman bir birey olarak, bu çağın günümüz neslini nasıl okursunuz/yorumlarsınız?
Genç nesli gerçek gayelerinden uzaklaştırmak, heva ve hevesin kölesi yapmak isteyen güçlerin sürekli faaliyet yürüttüğünü biliyoruz. Bu güçler, genç nesli yanlış bilgilendirmekte ve ilahi kanun ve kaidelerden bihaber kalmaları için gayret göstermektedir. Maalesef ki, bu güçlerin tuzaklarına düşen gençlerin sayısı az değildir. Bu olumsuz tabloyla beraber, Kuran ve sünneti rehber edinen, ihlası ve ibadetiyle örnek olan, topluma yük değil toplumun yükünü hafifleten duyarlı ve imanlı bir genç neslin var oluşu, bizlerin geleceğe umutla bakmasına sebep olmaktadır.
4-Sizce insanlık düştüğü bu buhrandan (maneviyatsızlıktan) nasıl kurtulur?
Kurtuluş, Kuran ve sünnet çerçevesinde İslami bir yaşam sürdürmekle mümkündür.
5-Hayatınızda ‘kırmızıçizgim’ dediğiniz ve kesinlikle taviz vermediğiniz bir şey?
Kırmızıçizgilerimizi, mensubu olduğumuz yüce İslam dini belirlemiştir. İslam’ın kırmızıçizgileri elbette bizim de kırmızıçizgilerimizdir.
6-Çocuklarınıza bırakmak istediğiniz en büyük miras?
İslami bilinç, Peygamberi ahlak, dava şuuru ayrıca topluma, çevreye ve davaya faydalı yaşanılabilir bir hayat…
7-Huşu ile dinlediğiniz bir ses ya da müzik?
Abdulbasit Abdussamed’in okuduğu Kuran tilaveti…
8-Kendinizde “kusur” diye niteleyebileceğiniz bir huyunuz?
Beden olarak kusursuz olsalar bile, huy olarak insanlar kusursuz değildirler. Çünkü kusursuzluk beşere değil, Rabbe aittir.
9-Başucunuzda bulunması gereken olmazsa olmaz dediğiniz üç kitap?
Kuran-ı Kerim, hayatımıza yön verdiği için… Siyer-i Nebi, Muhammedi örnekliği yansıttığı için… Hasan el Benna’ın Risaleleri, sorumluluklarımızı hatırlattığı için…
10-Kendinize referans aldığınız bir slogan?
Sevgili Peygamberimizin, “Ya Rabbi! Beni hiçbir zaman ve hiçbir an kendi başıma bırakma!” diye ettiği dua…
11-Gençliğinize yön veren kahramanınız?
Birçok İslami hareketin esin kaynağı olan İhvan-ı Müslimin’in kurucusu Üstad Hasan el Benna…
12-Etkisinde kaldığınız bir lider?
Mücadele tarihlerini okuduğumuzda etkilendiğimiz birçok lider vardır. İmam Humeyni, Hasan el Benna ve Şehid Rehber bunlardan bazılarıdır.
13-İslam tarihinde sizi en fazla etkileyen bir sahabe?
Darağacında iken, “Muhammed’in yerinde olmasını ister miydin?” teklifine, “Değil Muhammed (as)’ın yerimde olmasına, vallahi ayağına bir dikenin dahi batmasına asla razı olmam” cevabını veren Hubeb bin Adiy beni en çok etkileyen sahabelerin başında gelmektedir.
14-Hz. Muhammed (sav) denilince aklınızda ne canlanır?
Düşmanlarının bile “El-Emin” dediği bir Peygamber zihnimde canlanır. Kardeşlik, adalet, sevgi, merhamet, barış, cömertlik, isar ve daha birçok güzel huy canlanır zihnimde… “Kızım Fatıma dahi hırsızlık yapsa vallahi onun da elini keserim” sözü gelir aklıma… Ve ümmete, Kuran ve sünneti emanet bırakarak büyük saltanatın yegâne sahibine yürüyüşü gelir aklıma…
15-Kur’an coğrafyasında sizi etki altında bırakan bir ayet?
“Üzülmeyin, gevşemeyin. Eğer inanıyorsanız en üstün olanlar sizlersiniz.” (Ali İmran/139) Bu ayetin, hakiki manada inananlara büyük bir güç verdiğini düşünüyorum.
16-Müslümanlar medyayı nasıl kullanmalıdırlar?
Müslümanlar her zaman ve her yerde örnek ve öncü oldukları gibi, medyayı kullanmada da örnek ve öncü olmalıdırlar. Özellikle de sosyal medya kullanıcıları Müslümanlar, yükümlülüklerini gözardı etmeden seviyeli ve düzeyli paylaşımlarda bulunmalıdırlar.
17-Günümüz Müslüman bireyler teknolojiyi alet mi ediyorlar, yoksa teknolojiye alet mi oluyorlar?
Teknolojiyi insanın hizmetine sunulmuş bir nimet olarak görmek lazım. Bu nimetin nasıl ve ne şekilde değerlendirildiği önemlidir. Müslümanlar da elbette bu nimetlerden faydalanmalıdır. Teknoloji faydalı kullanıldığında, ilahi hedefe götüren bir hizmet aracı olur ve böylece Müslüman teknolojik gelişmeleri kullanarak davasının sesi olur. Bu da onu rıza-i ilahiye yakınlaştırır. Teknoloji, yanlış ve kötü niyetle kullanıldığında ise tam aksi gerçekleşir. Bu durum da, Müslüman’ı Allah’ın rahmetinden uzaklaştırır.
18-Mezhep taassupçuluğunu nasıl tanımlarsınız?
İslam, insana vasat olmayı emreder. Bu her konuda aynıdır. Aşırıcılığın, aşırı bağlılığın yani taassupçuluğun İslam’da yeri yoktur. Farklı mezhepleri benimseyen Müslümanlar arasında yaşanılan sorunların temel sebebi taasupçuluk marazıdır. Öyleyse ümmet bu marazdan kurtulmanın çarelerini ivedilikle aramalıdır.
19-İhtilaf rahmet mi, musibet mi?
Eğer samimiyet var ise, Müslümanların farklı yol ve yöntemleri benimseyerek aynı hedefe yürümesi rahmettir. Yok, eğer niyetler kötüyse o zaman Müslümanlar arasındaki küçük ihtilaflar bile büyük musibetlere yol açar.
20-Sizce, İttihad-ı İslam nasıl sağlanır?
Müslümanlar aralarındaki menfi ihtilafları bir kenara bırakıp, Kuran’ın nuru etrafında toplanmaya ve sünnet ekseninde kararlar almaya başladıklarında İslam birliği sağlanabilir.
21-İttihad (vahdet) için coğrafyamızda hangi ortak paydalarda birleşmeliyiz?
Son Peygamber Hz. Muhammed (sav)’in İslam ümmetine emanet bıraktığı Kuran ve sünnet ortak paydası etrafında birleşerek, vahdeti önceleyebiliriz.
22-Kapınız çaldı. Kapıyı açtınız ve aniden karşınızda Resul-i Zişan Efendimiz belirdi. Acaba ne yapardınız?
Gözyaşları içinde tekbir getirirdim. Hoş geldin ey Allah’ın Resulü, hoş geldin ey kalbimizin gülü derdim. Canım yoluna kurban olsun ey şahı gülistanım derdim. Ellerine, ayaklarına kapanır; O mübarek bedenine sıkı sıkıya ve bir daha bırakmamacasına sarılırdım. Ve öylece ruhumu Rabbime teslim etmek isterdim.
23-Nasıl bir ölüm arzulardınız?
Şanı yüce Rabbimiz razı olacağı bir ölüm…
24-Öldüğünüzü varsayın. Allah (cc) huzurundasınız. Rabbi Zülcelal’in size ne demesini arzu ederdiniz?
Rabbi Zülcelal’in, “Ey kulum! Korkma, üzülme! Bugün üzülenlerden olmayacaksın” sözüne muhatap olmayı isterdim.
25-Gazetemiz ile ilgili ne söylersiniz?
Gazetenizi yakından takip ediyorum. Hakikaten gazeteniz yerel gazetelerden çok farklı… İçerik bakımından çok zengin… Haber sayınız çok fazla... Diğer yerel gazetelerde göremediğimiz kadar günlük ve güncel makaleler yayınlamaktasınız. Bu da sizin gazetenizin kalitesini, farklılığını ve ‘REHBER’liğini ortaya koyuyor. Doğru, kaliteli ve ilkeli politikanızı sürdürdükçe, Batmanımıza REHBER olmaya devam edeceksiniz. Ve biz okuyucularınız da, doğruları Rehber Gazetesi’nden öğrenmeye ve gazetenizden öğrendiklerimizi de gür bir sedayla haykırmaya devam edeceğiz.
Bize vakit ayırdığınız için ve sorularımızı içtenlikle cevapladığınızdan dolayı teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim. Allah-u Teâlâ başarılarınızı daim kılsın.