BİTLİS-Manisa’nın Salihli ilçe Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu ve üyeleri Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO)başkanlığını ziyaret etti. Salihli TSO yönetim kurulu ve üyelerini,  Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Davut Tezcan makamında karşıladı.

Toplantı salonunda gerçekleştirilen ziyarete konuşan Salihli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yüksel, bölgeye gelmeden önce buraya olan algılarının çok farklı olduğunu belirtti.

Bölgeyi tanıdıkça algılarımız değişti

Dışarıdan hep bölgenin kendilerine farklı anlatıldığını ve kendilerinin ise bölgeyi hep farklı olarak zihinlerinde canlandırdıklarını belirten Salihli TSO yönetim kurulu ve üyeleri Bitlis’e geldikten ve gerek Bitlis’i ve gerekse Bitlislileri tanıdıktan sonra bölgeyle ilgili olan tüm olumsuz fikirlerinin değiştiği belirterek, “Buradaki insanların bu kadar sıcakkanlı ve misafirperver olduklarını bilmiyorduk. İnsanları görünce onların size olan muhabbetine şahit olunca, daha önce neden bu bölgeye gelmedik diye kendi kendimize hayıflanıyoruz. Ben 60 yaşındayım ilk defa yöreye geliyorum. Bu da bizim bir eksikliğimiz olduğunu düşünüyorum.” Dedi.

Başlatılan çözüm sürecinin başarıya ulaşabilmesi için sivil toplum kuruluşlarının da aktif rol oynamaları gerektiğine inandıklarını kaydeden Yüksel, sözlerine devamla: “Bu ziyaretler mutlaka devam edilmelidir. 45 kişiyle geldik buraya.  Buradan giderken bu yörenin 45 gönüllü elçileri olacağız. Batıdan bakıldığında sanki hergün olaylar yaşanıyor gibi bir izlenim var. Bunun da biraz basının abartığını zannediyorum. Üç gündür buralardayız. Hiçbir olumsuzluğa rastlamadık. Gezdiğimiz yöreler itibarıyla çok büyük bir kültürel zenginliğiniz vardır.” Diyerek yöreye hayran kaldıklarını dile getirdiler.

“Bölgenin huzura ve kardeşliğe ihtiyacı var”

Kendilerine yapılan ziyaretten duydukları memnuniyeti dile getiren Bitlis Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Davut Tezcan, bölgenin 30 yıldır zor bir süreçten geçtiğini, hem bölgenin hem de Türkiye’nin bu tür diyaloglara ihtiyacı olduğunu belirtti.

“Türkiye’nin huzuru bölgenin huzurlu olmasına bağlıdır”

Tezcan, Türkiye’de huzurun olması için öncelikle bu bölgede huzurun olmasına bağlı olduğuna dikkat çekerek, “Burada huzur olmazsa, Manisada da huzur olmaz. Manisa’da da huzur olmazsa, Bitlis’te de huzur olmaz. Soma’da bir facia yaşandı burada bizim ciğerimiz yandı. Bizler de ağladık.” İfadesini kullandı.

“Burada birçok kavim ve medeniyetler hep birlikte kardeşçe yaşamışlardır”

Şehrin yapısı ve kültürü hakkında misafirlere bilgi veren Tezcan, şunları söyledi: “Şehrimiz insanlık tarihiyle kurulmuş bir kenttir. İpek Yolunun geçiş güzergâhı olan kentimizde, tarih boyunca Selçuklular, Osmanlılar, Ermeniler, Araplar, Türkler, Kürtler, birçok kavim ve medeniyetler hep birlikte kardeşçe yaşamışlardır.

Burası 7 tane üniversite düzeyinde medresenin olduğu ilim, irafan ve ticaret yuvasıdır. İlim adamlarını yetiştirip bölgeye gönderen bir kenttir. Bu medreselerde sadece dini ilimler değil, fenni ve astronomi ilimlerin de tahsil edildiği bir kenttir.

Tarım ve hayvancılığın yoğun yapıldığı kentimiz, dışa ihracat yapan bir konumdaydı. 80 bin nüfuslu bu kentimiz, maalesef bugün 40 binlere kadar gerilemiştir. Ülkede nüfus artışı yaşanırken, şiddet olayları nedeniyle nüfus azalmaktadır.”

Daha önce dışarıya ihracat yapılırken, şimdi dışarıya bağımlı hale gelindiğine dikkat çeken Tezcan, daha önce var olan tüm atölyelerin kapandığı, tekstilden, demire, madenden diğer tarımsal ürünlerine kadar yapılan ticaretin yok olduğunu ifade etti.

“Huzur olmazsa bölgenin ekonomisi çöker”

Çözüm sürecinin bitmesi halinde bölgenin ekonomik olarak da çökeceğinin altını çizen Tezcan, “Bölgede çözüm süreciyle birlikte bir kıpırdanma var. Eğer bu süreç baltalanır, yeniden huzursuzluk olursa bunun en büyük bedelini bu halk ödemiş olacaktır. Buraya yatırım yapmak isteyen yatırımcılar, bölgeye yatırım yapmaktan vazgeçecekler.  Bu bakımda bölgede huzurun olması için herkes kendine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. “şeklinde konuştu. (Şükrü Tontaş-İLKHA)