Ailelerin feryadı yürek yaktı
Türkiye Küçük Millet Meclisi (TkMM) 2014 yılı son toplantısına katılan acılı aileler çocukların talep ederken gözyaşlarına boğuldular.
DİYARBAKIR - Çocukları PKK tarafından götürüldüğü için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yapan aileler, 2014 yılı son TkMM toplantısına katılarak yetkililere çağrıda bulundu.
Yaptıkları eylemden tek maksatlarının çocuklarının geri getirilmesi olduğunu söyleyen aileler, yaşadıkları sıkıntının artık görülmesini istediklerini belirterek, kendilerine karşı takınılan duyarsız tavırdan dolayı isyan edecek noktaya geldiklerini ve artık dayanacak güçlerinin kalmadığını söylediler.
“Çocuğumu bana geri getirsinler”
Toplantıda gözyaşları içerisinde çocuğunun geri getirilmesi için adeta yalvaran acılı anne, “biz hepimiz kardeşiz. Bize insaf edin. Vicdanınız sızlasın. Biz sadece evlatlarımızı istiyoruz. Başkada bir talebimiz yok. Benim çocuğum bu işleri bilmeyen, bunlarla hiçbir alakası olmayan bir çocuk iken nasıl olurda kendi isteğiyle buraya gitmiş olabilir. Kur’anını okuyan, namazını kılan bir çocuk nasıl olurda gider bunlara katılır. Bunu bana nasıl bana izah edebilirler. Rica ediyorum. Çocuğumu bana geri getirsinler.” diyerek gözyaşlarına boğuldu.
“Bizim herhangi bir insana düşmanlığımız yok”
Eyleme Bingöl’den katılan Sabri Önalan ise eylemlerin amacının kimsenin siyasi oyunlarına alet olmak olmadığını, tek taleplerinin olduğunu söyledi.
Önalan, “ bizler evlatlarımızı istiyoruz. Bizim herhangi bir insana düşmanlığımız yok. çocuğum Kuran hafızıdır. Bir gün olsun namazını kaçırdığına şahit olmadık. Ancak bu gün bu noktaya geldi. Kaderi ilahidir. Bir şey demiyoruz. Ancak yetkililerden talebimiz; bir an önce barışın gelmesi ve çocuklarımızın bir an önce getirilmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Barış için hazırlanan dosyalarını ne olur açsınlar”
Bir şahsın bir tavuğunun kaybolması durumunda o şahsın uykusunun gelmediğini ve insanların kendilerine ait bir şeyi yitirmesinin kendilerine acı verdiğini sözlerine ekleyen Önalan, “bizler bir evlat kaybetmişiz. Bu bir koyun değil. Bu bir hayvan değil. Bizler evlat kaybetmişiz. Allah rızası için ne olur. Biriler bizleri de anlasın. Barış için bir adım atsınlar. Barış için hazırlanan dosyalarını ne olur açsınlar. Bu sorunların bitmesi için bir adım atsınlar. Bizim bu derdimizi, ellerini vicdanlarına koyarak değerlendirsinler. Biz buraya bunun için geldik ve çocuklarımızı almadan buradan gitmeyeceğiz. Çünkü ben eve gitsem de bir huzurum olmayacak. Annesi 2,5 aydır psikolojik tedavi görüyor. Evde kimsem yok ve her kesi geride bırakarak buraya gelmiş çocuğumu talep ediyorum.” ifadelerini kullandı.
“Niye bu STK’lar bu gün yanımızda değiller?”
Kendilerine destek veren STK’lar içerisinde bu güne kadar bazı STK’ları göremediklerini söyleyen Önalan, “ hani Mazlum Der diye bir dernek vardı. Bizler mazlum değil miyiz? Niye bir gün olsun yanımızda göremiyoruz bunları? İnsan Hakları Derneği vardı, BARO vardı. İnsan haklarından bahsederdiler. Demokrasiden bahsederdiler. Soruyorum nerde bu insanlar? Niye bu STK’lar bu gün yanımızda değiller? Benim kimseye bir düşmanlığım yok. Ancak bunu sormadan da edemiyorum.” siteminde bulundu.
“Bizim bu çocuklar iki ağaç kadarda değerli değiller mi?”
Daha önce televizyonda gördüğü bir hayvanı öldürülmesi olayı üzerinde örnek vererek, STK’ların ve medyanın hassasiyetine göndermede bulunan Önalan, “ o zaman dernekler ayaklanmış, 40 gün boyunca televizyonlar gündeminden düşürmemişti. Peki, soruyorum; Bizim evlatlarımızın o köpek kadar değeri yok mu? 3 tane ağaç söküldü diye İstanbul’u ve bütün dünyayı ayağa kaldırdılar. Bizim bu çocuklar o iki ağaç kadarda değerli değiller mi? Bunu onların vicdanlarına havale ediyoruz.” ifadelerini kullandı. ( Ali Adiyaman -İLKHA)