• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
`Para Aldığımız Yalan ve İftiradır`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde bir gecekondu… 10 kişilik Tokay ailesi birarada yaşıyor; inşaat işçisi baba Ömer, anne Sariye ve 8 çocukları. 

O gün Mehmet’in PKK’ya katıldığını anladılar.

Görüntülerde, Mehmet örgütteki askeri eğitimini tamamlamış, törende yemin ediyordu. 

Bu, annesinin onu son görüşü oldu; ailenin oğullarına ulaşma girişimleri sonuçsuz kaldı.

Bazı aileler küçük yaştaki çocuklarının dağa götürüldüğü gerekçesiyle Diyarbakır`da eyleme başlayınca anne Sariye de onlara katıldı.

Sariye Tokay, Diyarbakır’da `çocuklarının dağdan geri dönmesi için` yaptıkları eyleme, sonuç alana kadar devam edeceklerini söylüyor. Tokay, BDP’li yöneticilerin `PKK’dan çocuklarını isteyen ailelere para verildiği` açıklamalarına da tepkili. 

"Kimse bizi yönlendirmiyor. Belediye başkanı `AKP para vermiş` demiş, bu kesinlikle yalandır. Yazıklar olsun size, bu iftirayı attınız bize. Bu yalan için çok teşekkür ederim. Para alıyorsak niye üç yıldır yapmıyoruz? Barış olsun, genel bir barış olsun, çocuklarımız bize teslim edilsin, hapislere atılmasın."

Son hediyesi `Veda Hutbesi` 

Anne Tokay, umutla oğullarının yolunu gözlüyor. Evden ayrılmadan önceki son anneler gününde hediye ettiği Hazreti Muhammed’in veda hutbesi, oğlunun çantası ve kravatı, annenin en büyük tesellisi.

"Allah`tan umut kesilmez. Ben yaşayana kadar eşyaları hatıra olarak kalacak bende. Veda hutbesini de anneler gününde getirdi. `Anneme layık görebileceğim en güzel hediye budur` dedi."

Çocuğunu zor şartlar altında büyüttüğünü anlatan Tokay, onunla arkadaş gibi olduklarını anlatıyor:

"Aramız çok iyiydi, arkadaş gibiydik,evi temizlerken, benimle temizlik yapar, berabek bulaşık yıkardık. Benim kızım gibiydi. Benden kopmuyordu."

Mehmet Tokay, annesine üzerinde `Sevgili anneme anneler günü hediyem` yazılı veda hutbesi armağan etti.

 Eğitimi de yarım kaldı

Tokay ailesi oğullarının kandırılıp dağa götürüleceği endişesiyle eğitimini de yarıda kesti.

"Okuduğu okulun ortamı iyi değildi, öğrenciler çokça götürülüyordu. Okulda baskı görür, gider diye okuldan aldık. Dağa gitmesin diye okula göndermedik. Göz doktoru olmak istiyordu, amacı buydu. Amcasının yanında çalışmaya başlamıştı."

Aile, Öcalan`la görüşmek istiyor

Baba inşaatlarda kazandığı parayla ailesini geçindirip, çocuklarını okutmaya çalışıyordu. Bu rutin hayat üç yıl önce 14 yaşındaki ikinci çocukları Mehmet ortadan kaybolunca altüst oldu. Bir sabah evden çıkan Mehmet geri dönmedi. Aile tüm aramalarına rağmen Mehmet’ten bir iz bulamadı.  Ta ki bir gün PKK çizgisinde yayın yapan bir televizyon kanalında oğullarını görünceye  kadar…

Baba Ömer Tokay ise, kediden bile korkan oğluna nasıl silah verdiklerini merak ettiğini söylüyor. Tokay, PKK lideri Abdullah Öcalan`la bizzat görüşerek, derdini kendisine anlatmak istediğini söylüyor:

"Çocukları giden ailelerin hepsini Abdullah Öcalan’la görüştürsünler. Gidenlere inanmıyoruz, belki bize yalan söylüyorlar. Gidip geliyorlar, kendi bildikleri gibi konuşuyorlar. Adam kapının arkasında, ne bilelim bunlara ne diyor? Adalet Bakanı talimat verirse gidebiliriz, biz onunla görüşüp derdimizi ona anlatmak istiyoruz."

Mehmet şimdi 17 yaşında. Aile bir yandan Mehmet’e kavuşmayı bekliyor, bir yandan da diğer çocukları Abdullah’ı askere yollamaya hazırlanıyor. Abdullah Kasım ayında silah altına alınacak. Anne Tokay ise, diğer çocuklarını da dağa gitme endişesi taşıdığı için okuldan alacağını söylüyor.

Baba Ömer Tokay’ın "bir gitti yedi çocuğum kaldı" sözlerine de anne tepki gösteriyor:

"Sekiz çocuğum var, o da geri gelecek"

Kaynak: Aljazeera

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir