• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
"Bunun adı demokratik özerklik değil derebeyliktir"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ŞANLIURFA - ‘Dünyanın Suriye ile İmtihanı’ konulu çalıştay kapsamında Şanlıurfa’da bulunan AK Parti Dış İlişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Aktay, son haftalarda bölgede yaşanan olayları İlke Haber Ajansına değerlendirdi.

PKK’nin çocuk kaçırmalarından yol kesmelere kadar birçok konuya değinen Prof. Dr. Aktay, barış sürecine rağmen yaşanan bu hadiselerin aslında demokratik özerklik söyleminde bulunanların sahtekâr yüzünü ortaya çıkardığını söyledi.

Bazı aksaklıklar olsa da çözüm sürecinin devam ettiğini savunan Aktay, "En azından bu işi çözebilmek için Hükümet olarak; sorun üreten Devlet anlayışını ve bu şekildeki tavırları düzelttik. İnkâr ve asimilasyon süreçlerini bitirdik. Türkiye'de en azından Kürt sorununun Devletten kaynaklı kısmını hallettik. Bugün ifade özgürlüğü ve demokratikleşme noktasında neredeyse ele alınmamış hiç bir mesele kalmamış durumda.”dedi. PKK’nin süreçteki tutumunu da eleştiren Aktay, “Ne yazık ki PKK, bu konuda işi yine istismar yoluna götürmüş bulunuyor.” ifadelerini kullandı.

"Muhalifleri bastırmanın adı demokratik özerklik değil derebeyliktir"

Yaşanan olayların, demokratik özerklik söyleminde bulunanların sahtekâr yüzünü ortaya çıkardığını belirten Aktay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Oysa demokrasi demek, her şeyden önce halkın sizi ne kadar isteyip ne kadar istemediğini de ilgilendiren bir husus. Siz bölgedeki muhalif unsurları şiddetle bastırırsanız, onları yok etmeye kalkışırsanız bunun adı demokratik özerklik değil, derebeylik olur. Yani Devletin dışındaki diğer unsurlara, STK’lara ve toplumun farklı kesimlerine tahammül edemediklerini gösteriyorlar. Bu da demokratik özerklik kavramının ne kadar sahtekârca kullanıldığını ve ikiyüzlü bir kavram olduğunu onların bundan anladıkları şeyin hiç de demokrasi ile özerklikle ilgisi olmadığını gösteriyor.  Demokratik özerklik, sadece bir örgütün bağımsızlığı ve egemenliği demek değildir. Demokratik özerklik, bir yerde yaşayan bütün insanların bütün haklarını ifade özgürlüklerini, toplumun geri kalan kısmıyla aynı şekilde yaşabilmesi demektir. Bugün PKK buna izin vermek istemediğini göstermek sureti ile halk için ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor ve bu konuda bir takım önlemler alınması gerekiyor." dedi.

“PKK, eğer bazı şeyleri anlamazsa gereken yapılır”

“Hükümet son günlerde yaşanan olaylara sessiz kalıyor.” şeklindeki eleştire de değinen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Aktay, çözüm sürecini bitirmeye çalışanlara karşı tahrike kapılmamanın, yaşananlara göz yummak anlamına gelmediğini savundu. Aktay, "Çözüm sürecini bitirmek isteyenler bu saldırıları yapıyor. Biz, bu tahriklere kapılmamayı tercih ettiğimiz zaman bunun değerlendirmesini yaptığımız zaman bu olaylara göz yumuyor olduğumuz anlamına gelmez. Onların bazı şeyleri anlamalarını bekliyoruz ama eğer anlamazlarsa gereken yapılacaktır." diye konuştu.

"Halk, barış sürecini bitireni mahkum edecektir"

Yapılan tüm sabotelere rağmen barış sürecinin bitme ihtimalinin zor olduğunu ifade eden Aktay, barış sürecinin halk tarafından sahiplenildiğini, bu süreci bozanların ise halk nezdinde mahkum olacağını söyledi.

“Ailelerin PKK'den çocuklarını istemesi, tarihte bir ilk”

Çocukları dağa kaçırılan ailelerin başlattığı oturma eylemine de değinen Aktay, “Dikkat ederseniz tarihte ilk defa yüze yakın aile, çocuklarını gidip PKK’dan istiyor. Ailelerde öz güvenin ortaya çıkmış olması bile artık halkların ve buradaki ailelerin sürece sahip çıktığını gösteriyor." diye konuştu. (Osman Gülebak-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir