• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Yusuf-i Harputi türbesi onarılmayı bekliyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BİNGÖL- Bingöllün Adaklı ilçesi Yel değirmeni (Zermak) köyünde bulunan Anadolu evliyalarının önemli zatlarından Yusuf Harputi’nin yıkılmak üzere olan türbesi onarılmazsa yıkılabilir.

1987 yılında Yusuf-i Harputi türbesinin de bulunduğu Yel Değirmeni(Zermak) köyünde meydana gelen heyelan sonucu aynı aileden 9 kişinin vefatının ardından köy başka bir yere taşınınca Harputi’nin türbesi eski köyde kalmış, bakım ve onarımı olmayınca yıkılmaya yüz tutmuş bir haldedir.

Türbeye fiziki olarak bir zarar verilmemiş olsa da türbenin üst kısmı yağan yağmur ve kar nedeniyle tahrip olmuş durumda. Ailesi tarafından iki yıl önce Erzurum Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne başvurulduğu belirtildi ancak henüz bir cevap alınmadığı ifade edildi.

Yusuf Harputi kısa özgeçmişi

On dokuzuncu yüzyılda Anadolu'da yetişmiş olan velilerden biridir. Babasının adı Muhammed Efendi'dir. Neseb yönünden Peygamber Efendimiz'e dayandığı söylenir. Şeyh Yusuf Harpûtî veya Hacı Yusuf Harpûtî diye meşhur olmuştur.

Şeyh Yusuf Harpûtî Hazretleri 1822 yılında Bingöl’e bağlı Kiğı ilçesinin Zermek (Yeldeğirmeni) köyünde doğdu. Tahsilini Erzurum'da tamamladı. Zamanında, okunması adet olan ilimlerin tamamını okuyarak icazet aldı. Yusuf Harpûtî Hazretleri daha sonra tasavvufa yöneldi. Baba ve dedelerinin de mensubu olduğu Nakşibendî’ye tarikatına girdi. Erzurum'dan Harput'a giderek arkadaşı Mahmud-ı Sâni ile birlikte Şeyh Ali Septî Hazretleri'nin sohbetlerine devam etti. Bu sırada Harput halkı kendisini çok sevdikleri için "Harpûtî" Harputlu diye anmaya başladılar. Kısa sürede ilerleyip sülûkünü tamamlayarak mürşidi tarafından kendi köyüne irşadda bulunmak üzere gönderildi. Köyünde önce bir irfan ve irşad ocağı açtı.

Oğlu Şeyh Hacı Muhammed Efendi, "İmam Efendi" lakabıyla meşhur olup Osman Bedreddin Efendi ve Şeyh Abdullah Efendi onun isimleri hiçbir zaman unutulamayacak talebelerindendirler. Bu arada meşhur "İmâdiye'l-İslâm" adlı eserini yazdı. Oğlu Muhammed Efendi ile birlikte Hacca gitti. Bu yolculuk sırasında da onun derslerini ihmal etmeyip yetişmesini sağladı. Dönüşte oğluna hilafet vererek irşad için onu Erzurum'a gönderdi. Yusuf Harpûtî Hazretleri 1326 (m.1908) yılında doğum yeri olan Bingöl'ün Kiğı ilçesine bağlı Zermek (Yeldeğirmeni) köyünde vefat etti.

Köyünde kendi konağının bahçesinin bir kenarında defnedildi. Bu bahçenin bir kenarında da cami vardır. Sonradan kabrinin üzerine oğulları tarafından türbe yaptırıldı. Bugün kabri sevenleri tarafından ziyaret edilmektedir. Yusuf Harpûtî Hazretleri'nin "İmâdiye'l-İslâm" adlı eserinin kendi el yazması orijinali de halen elde mevcut bulunmaktadır. Yusuf Harpûtî Hazretleri'nin dört oğlu vardır. Bunlardan birinci oğlu Muhammed Efendi, kendisinde sülûkünu tamamladıktan sonra irşad için Erzurum'a gönderilmiş, uzun süre hizmetten sonra, babası Yusuf Harpûtî Hazretleri'nin kabrini ziyarete gelirken Murad Suyu'nda boğulmuş, naaşı Kiğı ilçesine getirilerek Kiğı Camii'nin bahçesinde defnedilmiştir. İkinci oğlu Necib Efendi, Erzurum'da han, hamam ve işyeri sahibi bir zengin olmuş, servetini cömertçe fakirlerle paylaşmasını bilmiştir. Üçüncü oğlu Hacı Hafız Ziya Bey Erzurum milletvekili olmuştur. Kabri Eyüp Kabristanı’ndadır. Dördüncü oğlu Mustafa Efendi tahsilini Kiğı ve Erzurum'da yaptı. Kiğı kaymakamlığında bulundu.

Yusuf Harpûtî Hazretleri'ne ait olduğu söylenen bir şiir:

Düşmüşem bir nâr-ı aşka, tâ kıyamet yanarım,

Şem'a pervaneye karşı ağlayuben dönerim.

İçmişem aşkın serabın, nûş edüben kanarım.

Bülbülem, güldür muradım, intizarım yâ Rasûl!

Bülbül güle, ben Allah'a âşık oldum yanarım. (Nihat Kanat-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir