Timeturk Yazarı Ömür Çelikdönmezden Tepkilere Cevap
Timeturk Yazarlarından Ömer Çelikdönmez, geçtiğimiz gün yazdığı bir makalede Hüda Par ve Camiasının Suriyedeki Işid ve El Nusraya eleman gönderdiğini yazmıştı. Yazdığı makalenin ardından eleştirilere maruz kalan Çelikdönmez, makalesiyle ilgili bugün başka bir yazı yazarak üstü kapalı konuya çok vakıf olmadığını, verilen tepkilerle doğru bilgiye ulaştığını belirtti.Çelikdönmez, Türkiye Hizbullahının IŞİDle işi olmaz! başlığıyla kaleme aldığı yazıda Herhangi bir parti veya grubu incitmek veya rencide etmek gibi bir amacım olamaz. dedi. Ancak Çelikdönmez`in son yazısının son paragrafı yine dikkat çekti.
DOĞRUHABER
İşte o Makale…
Orhan Pamuk, bir romanında sıklıkla bir kitap okudum hayatım değişti repliğini kullanır. Bir kitap insanın hayatını nasıl değiştirir tartışılabilir. Gençlik yıllarımızda hayatımızı değiştiren kitaplar vardı. Şehit Prof Dr Seyyid Kutub’un “Yoldaki İşaretler” bunlardan biriydi. Hatta o derece değiştirdi ki, bazı arkadaşlarımız Afganistan’da, Bosna’da Çeçenistan’da çağa tanıklık ettiler, Rablerine kavuştular. Bugünde dünyanın dört bir tarafında ve Suriye’de Müslümanlara yönelik saldırıları göğüsleyen kardeşlerimiz, dostlarımız, yakınlarımız var. Allah yardımcıları olsun.
Kitap okuyup hayatımın değiştiği gibi 28.05.2014’te Timetürk’te neşrettiğim “IŞİD-PKK işbirliği Hüdapar’ı vurdu” başlıklı yazım da benim hayatımı değiştirdi. Mermi manyağı olmadım ama mesaj manyağı olduğumu söyleyebilirim. Vücudumun kimyası bozuldu. Kibarca hatalı yazdığımı söyleyenler olduğu gibi sövgü ifadeleriyle cehenneme zebani dikenler de vardı. Beddua edenleri de unutmamak lazım. Bana bu kadar tepki geldiyse kim bilir editöre neler söylenmiş neler yazılmıştır?
Haksızlık etmemek lazım. Hüdapar’ın tabanını kutlamak gerek. Partilerine ve hareketlerine yönelik eleştirilerde hemen tepki gösterebilen bir taban mevcut. Kendi parti ideolojilerinin temellendirdiği bakış açısının şekillendirdiği olaylara yönelik değerlendirme kriterleri var. Gönderilen maillerde 2000 yılından itibaren Hizbullah’ın silahlı eylemleri bıraktığı ve şimdiye kadar herhangi bir silahlı eylemde bulunmadığı belirtiliyor. Bölgedeki asayişin sürdürülebilir olmasındaki en büyük etkenlerden birisi olarak bu husus ön plana çıkarılıyor. Bence de Hizbullah’ın Türkiye’de silah bırakması ve siyasi faaliyetlerle yetinmesi önemli bir gösterge.
Gönderilen iletilerde “Türkiye Hizbullah’ının IŞİD’le işi olmaz!” itirazı ağır basıyor. Hüdapar sempatizanların iletilerinde eleştirel olarak değindikleri bir hususta, Türkiye Hizbullahı’nın Suriye’ye savaşçı göndermediği, IŞİD gibi guruplarla kesinlikle ilişkilerinin olmadığı gibi bu gruplara karşı olduklarını deklare etmeleriydi. Ayrıca Hüdapar’ın Suriye’deki savaşa karşı olduğunu açıkladığı ifade ediliyordu. Evet, Hüdaparlıların olaya bakış açıları böyle. Ben ne PKK’nın ne de Hizbullah’ın basın sözcüsüyüm. Bulunduğum zaviyeden görebildiğimi yazıyorum. Etnik olarak yedi göbek Türkoğlu Türküm. Herhangi bir parti veya grubu incitmek veya rencide etmek gibi bir amacım olamaz. Kiralık kalem değilim. Siyasi açıdan bakıldığında, PKK uzantılı PYD’nin Suriye’de Türkiye’nin çıkarlarına zarar vermediği söylemek, PKK’lı ilan edilmek için yeterli sebep değil!
IŞİD ile ilgili Timetürk Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek’in 22.02.2014’te Timetürk’te yayımladığı “Suriye`de savaşan gruplar” başlıklı makalesinden alıntı yapmak, konunun anlaşılması açısından gerekli. Sayın Çiçek’in verdiği bilgilere göre; “Devle İslamiye (Irak-Şam İslam Devleti) : Yaklaşık 5-6 bin arası askeri gücü var. Mayıs Ayında Cebhetun Nusra`dan ayrıldılar. Genellikle ülkenin kuzey bölgelerinde mevcut. %20 Suriyeli, %80 dışarıdan gelme kişilerden kurulu. Her İslami grup Devle’ den rahatsız ve yakın zamana kadar fitne büyümesin diye silah kullanmıyorlar. İçeride akılları sıra devletçilik oynuyorlar, yol kesiyorlar, kimlik ve araç kontrolü yapıyorlar. El Kaide bu grupla ilişkileri olmadığını açıkladı.”
Yine Türkiyeli özellikle Güneydoğu bölgemizde yaşayan Müslüman Kürt ahalinin duyarlı olduğu Suriye’de savaşan Kürt grupları ile ilgili yine Sayın Çiçek’in bilirkişiliğinden yararlanmak durumundayız. Diğer gruplar ve faaliyetleri de şöyle; “Cephe İslamiye Kurdiyye: Özellikle Türkiye sınırında olan Kürt Bölgeleri’nde PKK-PYD ve Esad rejimine karşı çatışıyorlar. EL Ekrad: Suriye rejimine karşı savaşan El Ekrad Cephesi, başta Kürtler olmak üzere diğer halkların da yer aldığı bir yapılanma. El Ekrad Cephesi, İŞİD`e YPG`den sonra savaşan tek güç.
El Ekrad, ÖSO’nun Askeri Meclisi`nde yer alıyor. PYD: PKK`nın Suriye kolu olarak öne çıktı. Esed`in bıraktığı alanları doldurdu. Muhalifler ve Esed arasında 3. bir yol denediğini açıkladı. Irak Şam İslam Devleri başta muhaliflerle savaştı...Barzani yönetimi ile anlaşmazlığa düştü kendi silahlı gücü YPG bulunuyor. Yakın zamanda PYD’nin de içinde yer aldığı Kürt Yüksek Konseyi, Rojava bölgesinde özerklik ilan etti.”
Suriye’de kimin eli kimin cebinde beli değil. Örneğin ABD Dışişleri Bakanlığı, Suriye’de intihar eyleminde bulunan kişinin Amerika vatandaşı olduğunu doğruladı. “Sky News” haber kanalının bildirdiğine göre medya daha önce, El Kaide üyesi bir Amerikalının Suriye’de bir intihar saldırısında bulunduğunu duyurmuşlardı. Suriye’deki terör örgütleri de daha önce, elinde bir kedi tutup gülmekte olan bir kişinin resmini yayınlayıp, onu “Ebu Hurayra El Ameriki” adlı Suriye’deki ilk Amerikalı intihar eylemcisi olarak tanıtmışlardı.
Amerika’da yapılan araştırmada, Suriye’de dünyanın 78 ülkesinden 245 bin yabancı savaşçının Şam yönetimine karşı savaştığı ortaya çıktı. Araştırmaya göre, Nisan 2011’den beri Suriye’ye akın edenlerin sayısı 245 bine ulaştı. Bunlardan 58 bini çatışmalarda öldü. 82 bini Suriye’den kaçtı, 12 bini kayıp ve 96 bini halen savaşı sürdürüyor. Suriye’ye en çok Arabistan savaşçı gönderirken araştırmada yer alan bazı bilgilere göre Tunus’un da Suriye’ye en çok kadın gönderdiği ortaya çıktı.
Evet, Suriye’de savaş sürüyor. Resmi makamların bilgisi olmadan Türkiye’den bu savaşa gönüllü katılanlar mevcut. En iyisi PKK kadrolarına katılanlar hariç ki onların nereye gittikleri belli, diğerlerini, Suriye’deki hiçbir grupla irtibatlandırmamak gerekir. Bazı malumu ilan dahi problem olabiliyor. Yersiz alınganlıklar yaşanabiliyor. Sürçülisan ettikse af ola efendim.