VAN – AK Parti Van İl Teşkilatı, Mayıs ayı il danışma meclis toplantısını yaptı. Toplantıda yerel seçimlerin sonuçları, Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ve son günlerde kaçırılan çocukların meseleleri konuşuldu.

Van İmam Hatip Lisesi Konferans Salonu’nda yapılan toplantıya Van Milletvekilleri Burhan Kayatürk, Fatih Çiftçi, Gülşen Orhan, Mustafa Bilici, Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, Gevaş Belediye Başkanı Sinan Hakan, İl Başkanı Abdullah Aras, Kadın Kolları Başkanı Nahide Hakan, eski milletvekilleri, belediye başkanları ve diğer partililer katıldı.

“Seçimde CHP, MHP, BDP ile değil örgüt ile mücadele ettik”

İl danışma meclisi açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Abdullah Aras, bir yerel seçimi geride bıraktıklarını ve 14 belediyenin 2 tane belediyeyi alabildiklerini belirterek,  “Sizler de bizim gibi gittiğiniz her yerde Van neden kaybetti diye sebepler arıyor ve analizler yapıyorsunuz. Elbette ki bu seçimi kaybetmemizin birçok etken ve sebepleri vardı. Ama bütün bir seçim kaybedilmesini tek bir etkene indirgemek kesinlikle iyi bir siyasi tahlil değildir. Önceki meclis toplantısında bunu açıkladım. Özet olarak anlatacak olursak, Bölgede çok ciddi anlamda yayılan bir Kürtçülük ve milliyetçilik hareketi var ve bu hızlı bir şekilde de yayılmaktadır. Bununla birlikte bizler AK Parti camiası olarak bu bölgede ve ilde normal bir siyasi parti ile mücadele etmemekteyiz. Bir CHP, MHP ya da siyasi ismi olan bir BDP ile bizler burada mücadele etmiyoruz. Bizler çözüm süreci ile birlikte silahları dağın arkasında bırakmış ama seçimde sandıklarda sandık sorumlusu olan bir örgüt ile mücadele ettik. Bununla birlikte güvenlik sorunun da göz ardı edilmemesi gerekiliyor. Bunun yanında en büyük etkenlerden bir tanesi de büyükşehir olmamız ile birlikte il sınırlarının genişlemesiydi. Dolayısıyla Van’da 577 bin kişi büyükşehir için oy kullandılar. Bunun dışında encümen listelerindeki düzenlemelerde seçimleri kaybetmemizde etkili olmuştur. Ve diğer bir sebepte bizim kendi halimizi kamufle edecek bir halde değildik. Teşkilatımızda bu noktada bir takım sıkıntılar yaşadılar. Bu ve buna benzer birçok sebepten dolayı seçimleri kaybettik. Dolayısıyla bizler bunu çok iyi analiz edip ve irdeleyeceğiz ki önümüzdeki seçimlerde de mağlup olmayalım. Bu yüzden bu hataları çok iyi analiz edip ve masaya yatıracağız. Bu yaptığımız hatalar bize kesinlikle ders olacaktır.” şeklinde konuştu.

 “Evlatlarımızı baba ve ebeveynlerin rızası olmadan dağa götürmektedirler”

Gazetelerde çıkan yazılar asla itibar etmeyeceklerini belirten Aras, “Günümüz geldiği taktirde genel merkez karşısında boynumuz kıldan incedir. Takdir edilen ne ise başımızın gözümüzün üstünde yeri vardır. Bizim için biçilen ne ise ona itibar etmek zorundayız. Seçim oldubitti. Bundan sonra ne olacak. Siyaset rüzgâr gibidir. Yarın bu bölgede farklı tablolarla karşılaşabiliriz. Ama yarın emin olan insanların olacaktır. Ben partimizin bu bölgede takip etmesi gereken politikaları şu şekilde sıralayabiliriz. Kesinlikle çözüm sürecinden ödün verilmeyecek. Çözüm süreci bu bölgede olmazsa olmazımızdır. Son günlerde çözüm sürecini sekteye uğratmak için bir takım kirli eller devrededir. Evlatlarımızı baba ve ebeveynlerin rızası olmadan dağa götürmektedirler. Esnaflarımıza çok ciddi anlamda şiddet uygulanmakta, birçok insanın bölgeye yönelik emel ve umutları yavaş yavaş tükenmektedir. Bunların sebebi çözüm sürecini baltalamaktır. Biz bunun takipçisi olacağız. Bir yıldır kimsenin burnu kanamadı. Huzur içerisinde yaşıyoruz. Bunun dışında 2013 yılında ilimize 14,5 oranın da kat trilyon bir hizmet gelmiştir. Bizim temennimiz bu hizmet bitmesin bu halk en iyisine layıktır. Bu hizmetler devam etmezse bertaraf edilirse daha önce yaşanan olumsuz neticeleri tekrar yaşarız. Hizmetler insanlarımız için sunulmuş imkânlardır. Ben bu hizmetlerin daha öncesine nazaran daha fazla yapılmasını isterim. Mağdur insanlarımız için sosyal yardım yapılması için devletimizin elini taşın altına koyması taraftarıyım.” dedi.

Özgökçe’den BDP’ye sert eleştiri

Toplantıda konuşan Tuşba Belediye Başkanı Doç. Dr. Fevzi Özgökçe, BDP’ye sert eleştirilerde bulundu.

Özgökçe, daha önce ismi barıştı ve demokrasi olan BDP’de şuanda ne barış ne de demokrasinin kaldığını belirterek, “Bu insanlar sadece parti ismi değiştirmekten başka bir şey yapmıyorlar. Bu partiler bu bölgeye nasıl hizmet edecekler. Şuanda geçmiş oldukları parti, geçmiş olduklarını partinin genel başkanları bizim Kürt milletine, Kürt insanına bir kelime Kürtçe konuşmasını bilmeyenler bu insanlara ne verecek, ne vaat ediyorlar. Biz başka partiler gibi başka yerde ithal edilip seçilmedikten sonra göçüp gidenler aramızda yok. Bu memleketin derdi ile dertlenen insanlar var aramızda.” şeklinde konuştu.

Son olarak milletvekilleri adına söz alan Burhan Kayatürk, Türkiye’nin büyümesinde rahatsızlık hissedenler, Türkiye’nin büyümesini, Türkiye’nin tek başına karar vermesini, kararlarını başkalarına danışmadan vermesini isteyenlerde Başbakan’ın ne kadar pasif olursa kendi hanesinde, o kadar büyük iyiliklerin yazılmış olacağına inanların olduğunu söyledi.

“Çocukları zorla dağa çıkarıyorsunuz”

Kayatürk, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Siz bir tarafta barış diyeceksiniz, bir taraftan bölgenin savaşa bulanması için elinizden geleni yapacaksınız. Kim size inanır. Bir tarafta silahların bırakılması gerektiğini söyleyeceksiniz, öbür tarafta 10, 13, 15, 18 yaşında çocukları dağa götüreceksiniz, zorla, hileyle, kandırarak. Peki, ne olacak şimdi? Hani siz samimiydiniz? Hani demokrasi ve barış vardı sizin partinizin isminde? Hani siz Türk-Kürt kardeşliğini istiyordunuz? O zaman peki size kim inanacak? Siz bu çözümü bütün ağırlığıyla Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AK Parti’nin omzuna bırakıyorsunuz. Buna bir katkınız olmadığı gibi bir de ekstra bir ağırlık koyuyorsunuz. Yolları işgal ediyorsunuz. Karakollar yapılmasın diyorsunuz. Karakollar bu memleket için yapılıyor. Herkesin güvenliği için yapılıyor. Tamam, karakolları kendi emellerinizle anlatıyorsunuz, peki yolların yapılmasına niçin karşı çıkıyorsunuz? Barajların yapılmasına niçin karşı çıkıyorsunuz?, Bu Kürt halkı ille de fakir mi kalacak?, İlle de yoksul mu kalacak?, Bu topraklar ille de kuraklık mı kalacak ki emellerinizi çok daha kolay gerçekleştirebilesiniz. O zaman burada çok ciddi bir samimiyet meselesi ortaya çıkıyor.” İfadelerini kullandı.  

Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.

(Hacı Yılmaz-İLKHA)