Muhalefetteki eylemciler, zırhlı araçlar desteğindeki yüzlerce askerin konvoylar halinde en az 10 köye girdiklerini kaydediyor.

Bu bölgelere giden yolların kesildiği, iletişimin koptuğu haber veriliyor.

Hükümet karşıtları ayrıca, Suriye ordusunun dün çoğunluğu Hama kentinde en az 19 kişiyi öldürdüğünü söylediler.

Suriye`de devlet kontrolündeki medya ise Humus yakınlarında iki askerin öldürüldüğünü duyurdu.

Son şiddet olayları, Arap Birliği`nin Suriye`de kan dökülmesine derhal son verilmesi yolundaki çağrısıyla aynı zamana rastladı.

Arap Birliği Kahire`deki toplantısı ardından yayınladığı bildiride, Suriye`nin ülkede beş aydır süren çatışmaları silahla değil, diyalogla sona erdirmesini istedi; bu gerçekleşinceye kadar da bu ülkeye Şam`ın önerdiği gibi bir inceleme heyeti gönderilmeyeceğini bildirdi.

Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad bin Cessim el Tani, Suriye`nin "ölüm makinasını" durdurması ve ordusunu şehirlerden çekmesi gerektiğini söyledi.

Şeyh Hamad, Arap Birliği toplantısı ardından yaptığı konuşmada, "Bu ölüm makinasını kabul etmemiz mümkün değil. İnsanların bu şekilde öldürülmesini kabul edemeyiz. Halk ve hükümet arasında bir diyalogdan söz edebilmemiz için, ordunun şehirlerin içinden çekilmesi gerek" dedi.

Bu arada internette, Suriye`deki ABD Büyükelçisi Robert Ford`un Şam`da geçen hafta öldürülen Hayat Mattar adlı eylemcinin cenazesine katıldığını gösteren görüntüler yayınlandı.

Muhalif Yerel Koordinasyon Komisyonları grubundan Mustafa Osso, Ford ve bazı diğer büyükelçilerin aileye taziye ziyareti yapması ardından, gece geç vakit Deraya semtindeki yas çadırına saldırı düzenlendiğini söyledi.

Osso, askerlerin kalabalığa göz yaşartıcı gaz attığını, ancak yaralanan olmadığını belirtti.

Erdoğan: Esad`a halkı da inanmıyor, biz de

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mısır ziyaretinde Suriye`deki Beşar Esad yönetimine çatarak "Suriye halkı şu anda Esad`a inanmıyor; ben de inanmıyorum, biz de inanmıyoruz" dedi.

Erdoğan dün gece Kahire Üniversitesi`nin misafiri olarak yaptığı konuşmada Şam yönetimini "halkına kurşun sıkan, tanklarla toplarla şehirlere baskınlar düzenleyen, sivilleri öldüren bir yönetim" diye tasvir etti, böyle bir yönetimle kimsenin ne dost olabileceğini, ne de böyle bir yönetime güven duyabileceğini söyledi.

Halkını katleden bir liderin meşruiyetini kaybedeceğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, bunun dinen de kabul edilemeyeceğini savunarak şöyle devam etti:

``Suriye liderinin bu yanlış yolda yürümekte ısrar etmesi, Suriye`ye barış ve istikrar getirmeyecektir. Bunu başta Sayın Esad olmak üzere, ülke liderliğinin bir an önce idrak etmesini temenni ediyoruz. Peygamber Efendimiz, Rehberimiz, Resulullah Efendimiz buyuruyor ki: `Hasibu enfüseküm kalbe entu hasibu`, hesaba çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekin. Unutmayalım ki; bu reçete bizi bütün felaketlerden koruyacak olan ebedi bir ölçüdür.``

Erdoğan ayrıca ``Demokrasi, halkın hakkı olmaktan öte mülküdür, mülkü. Kimse halkın malı olanı ondan geri alamaz`` diye konuştu.

Başbakan Suriye`nin ulusal birliği ve toprak bütünlüğünün Türkiye için esas olduğunu da sözlerine ekledi.

BBC Türkçe