PKK Çetesi Koas Peşinde
Muhammet Şerif / doğruhaber / haber-yorum
Eli kanlı katil PKK’li çeteler, son günlerde işledikleri cürümlerine bir yenisini daha eklediler. Mardin iline bağlı Dargeçit ilçesinde mütedeyyin kişiliğiyle tanınan ve aynı zamanda Gerâcafer köyünün eski muhtarı olan Mehmet Uğurtay’ı gün ortasında sinsice ve kalleşçe katlettiler.
Evvela, İslami camia saflarında kutlu mücadelesini idame ettiren aziz şehidimizin şehadetini tebrik ediyor; şehadetinin, mazlumların uyanışına, camia fertlerinin birbirlerine daha sıkı bağlanmasına ve zalim, tağut, mürtet ve destekçilerinin de kahrolup yıkılmasına vesile olmasını Cenabı Allah’tan diliyorum.
Mardin’in Dargeçit ilçesinde, eli kanlı PKK’li çeteler tarafından işlenen bu menfur cinayet, Kürdistan üzerinden ülkeyi kaosa sürükleme ve Kürtlerin birbirleriyle çatışması amacıyla derin ve paralel güçlerin talimatıyla işlenmiştir.
Nefretleri celbeden bu cinayet, eli kanlı cani PKK’nin ve destekçilerinin kara ve kirli yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır. İzan ve insafını yitirmemiş herkes ve herkesim tarafından nefret uyandıran söz konusu menfur cinayetin savunulabilecek hiçbir yanı yoktur. PKK, bu haince cinayetin hesabını ne halka ne de hakka veremeyecektir. Er ya da geç işlediği zulüm ve cinayetlerin altında ezilecektir.
Herkesçe bilinmelidir ki, derin devletin maşası “Derin PKK” Kürtler üzerinde oynanmaya çalışılan bu kirli ve necis oyunun baş aktörüdür. O yüzden derin devletin ve maşası derin PKK’nin bu kirli ve necis oyunlarına ve murdar hedeflerine karşı muhakkak nihai önlem ve tedbirler alınmalıdır.
PKK’li çetelerin yaptıkları saldırılardan sonra sessiz ve tepkisiz kalan, bazı olaylardan sonra açık açık destek veren ve hatta bazen daha büyük saldırılar gerçekleştirmeleri için teşvik eden eli kanlı PKK’nin iradesi tutuklu siyasi temsilcilerini bu saatten sonra hiçbir açıklama ve hiçbir girişim aklamayacaktır. Zira destek verdikleri ve iradelerini teslim ettikleri katil PKK’nin Dargeçit’te akıttığı kan; ellerine, yüzlerine ve dahi bütün bedenlerine sıçramıştır.
Bu cinayetin sorumlusu sadece eli kanlı PKK ve siyasi temsilcileri değildir. PKK’nin, “Çözüm/Çözülme Süreci”yle beraber işlediği bütün zulüm ve saldırılarını görmezden gelen hükümet de bu menfur cinayetten sorumludur.
PKK’li çetelerin Kürdistan’da artan zulüm ve saldırılarına karşı hükümetin sessizliğini sürdürmesi ve olaylara samimiyetle eğilmemesi çok vahim ve korkutucudur.
Öyle anlaşılıyor ki, hükümet bölgede yıllardan bu yana zulme ve haksızlığa uğrayan mazlum ve Müslüman Kürt halkını eli kanlı PKK’nin insafına terk etmiş ve önüne yem olarak atmıştır.
Devlet, Hükümet ya da AK Parti, PKK’li çetelerin alçakça ve haince saldırılarına ve cinayetlerine sessiz ve tepkisiz kalıp göz yumdukça “suç ortakları” olduğunu unutmamalıdır.
Bugüne kadar PKK’li çetelerin mütedeyyinlere yönelik işledikleri yüzlerce saldırıdan sonra BDP/HDP’li siyasi cenahtan ortamı sakinleştirecek sağduyulu hiçbir açıklama yapılmadı. Yüzlerce saldırıdan sonra daima HÜDA PAR tarafı aklıselim hareket etti ve kendi tabanına sağduyu telkininde bulundu.
Ama artık kelimelerin kifayetsiz kaldığı ve sözlerin anlamını yitirdiği noktadayız. Çünkü tahammülsüz örgüt PKK, bu vahşi cinayetle HÜDA PAR camiasına karşı kanlı bir savaş ilan etmiş ve başlatmıştır.
Binlerce masumun kanını hunharca akıtan katil PKK geçmişte yaşanılan acıları düşünmeden ve geleceği hesap etmeden bu murdar kararı almıştır. Ancak bilinmeli ve hiçbir şekilde unutulmamalıdır ki, PKK ve siyasi uzantıları bu kirli savaştan kesinlikle galip ve karlı çıkamayacaklardır.