DİYARBAKIR - Diyarbakır`da faaliyet yürüten 72 Sivil Toplum Kuruluşu, yaptıkları basın açıklamasıyla BDP`ye giderek çocuklarının akibetini öğrenmek isteyen ailelerin darp edilmesini kınadı.

Dağkapı Şeyh Said meydanında 72 STK temsilcilerinin katılımıyla yapılan basın açıklamasında konuşan Memur sen Diyarbakır İl Başkanı Yunus Memiş, 72 sivil toplum kuruluşu olarak bu ailelerin dertleriyle dertlendiklerini ve her zaman için bu ailelerin yanında olacaklarını söyledi.

"Biz bu şiddeti uygulayanları kınıyoruz"
Yeni götürülen çocukların ailelerinin bu sabah çocuklarının akıbetini sormak için gittiği BDP`de darp edildiğini söyleyen Memiş, "Bugüne kadar bizler Kürdler olarak bayanların kutsal olduğunu ve bayana karşı şiddet uygulaması gerektiğini defalarca altını çizdik. Değil bayan hiç kimseye karşı şiddet uygulanmamalı. Çözüm sürecinde kanın akmamasını gerekir. Ama maalesef geçenlerde Lice`de kan akıtıldı. Bugün de tek derdi çocukları olan bu aileler, BDP`liler tarafından darp edildi. Bu tavır ve davranış kabul edilebilir bir durum değildir. Biz bu şiddeti uygulayanları kınıyoruz. 21`inci yüzyılda yaşıyoruz. Artık herkes fikirleri ile yarışıyor. Fikirlerini ortaya koyuyor. 14 -15 yaşında çocuğun okula gidip elinde kalem olması gerekirken, bu çocukların PKK tarafından çözüm sürecinin olduğu bir dönemde çocukların dağa götürülmesi, Kürtlerin kanının yeniden akıtılması ve böyle bir dönemde 3 binin üzerinde çocuğu dağa kabul edilebilir değildir. Hele hele bu çocukları alıp da Suriye`ye götürerek savaşın içine sokmasını kabul edemeyiz." dedi.

"PKK götürdüklerini bırakma yerine yeni çocukları da götürmektedir"
Memiş, "Ailelerimizin derdiyle dertlenmek için buraya geldik. Tabi belediyenin önünde 8 ailemiz var. Bu gün 2 aile daha bu ailelerimize katıldı. Geçen hafta 72 STK olarak yaptığımız açıklamada bu ailelere destek olduğumuzu belirtmiş ve PKK tarafından zorla kaçırılan çocukların bir an önce PKK tarafından serbest bırakılması için çağrıda bulunmuştuk. Ama görünen o ki PKK götürdüklerini bırakma yerine yeni çocukları da götürmektedir." ifadelerini kullandı.

"Nursel Hanım Diyarbakırlı mı Kürd mü ki benim derdimi bilsin?"
"Çözüm sürecine darbe vurmak için ise bunu açıkça deklare et. Yok, eğer böyle bir amacınız yok ise bu çocukları serbest bırakın" diyerek PKK`ye seslenen Memiş, "PKK ve onun uzantısı olan BDP`ye sesleniyoruz! Bir bayan milletvekilleri şöyle diyor: Efendim bu çocuklarınızın dağa gitmesiyle gurur duymalısınız` Biz çocuklarımızın elinin kalem tutması gerekirken silah tutmasıyla mı gurur duyacağız.  Nursel Hanım Diyarbakırlı mı? Kürd mü ki, benim derdimi bilsin. Burada oturan belediye başkanı Kürt mü ki, bugüne kadar Kürtlerin dertleriyle dertlenmiş olsun. BDP`nin ısmarlama bir şekilde başımıza getirdiği bu kişiler bizim derdimizden anlamaz. Bizler Diyarbakır halkı olarak sizin yanınızdayız. Çözüm sürecine destek veriyoruz." ifadelerini kullandı.

Tüm STK`ları bu ailelere destek vermeye çağıran Memiş, bu ailelerin tek dertlerinin çocukları olduğunu ve Türkiye`de oluşan bu kamuoyunun hassasiyetle korunması gerektiğini söyledi.

"Bu konuda elinizden geleni yapmalısınız"
Memiş, "Bakın bu salı 16 çocuk daha dağa götürülmüş. Ama basına yansımadı bile. Kimse korkudan dolayı cesaret ederek bir şeyler söylemedi. Kimse bunu söylemeye cesaret edemiyor. Şu an bir çözüm sürecindeyiz ve artık tehditten korkmuyoruz. Hükümete de sesleniyoruz. Bu konuda elinizden geleni yapmalısınız. Sayın Başbakan`ın grup toplantısında söyledikleri takdir edicidir. Ancak daha kararlı adımlar atılmalıdır" dedi. 

Yunus Memiş`in konuşmasından sonra kısa bir açıklama 72 STK temsilcilerinden TESÇAĞ Başkanı Mehmet Duyu, eylemlerin Diyarbakır ile sınırlı kalmadığını, Ağrı`da, Bitlis Hizan ilçesinde de eylemlerin olduğunu ancak PKK`nin buralarda yapılan eylemleri tehditler kullanarak ortadan kaldırmaya çalıştığını dile getirdi.

"BDP`liler çocuklarını isteyen ailelere saldırdı"
Hizan`da çocuklarını talep eden ailenin 4 kişi tarafından tehdit edildiğini ve bunun MOBESE kameralarına da yansıdığını söyleyen Duyu, "Birileri gelip ailemizi tehdit ediyor, buradan kalkacaksınız yoksa sizi öldüreceğiz diyorlar. Aile de korkudan ötürü çadırı kaldırmak zorunda kalıyor. Oradaki kaymakamı ve bütün devlet yetkililerini göreve çağırıyoruz. Tehdit edip çadırı kaldırtanlar kimlerdir? Ortaya çıkarılması lazımdır. Diyarbakır`dan da birileri bu kişilerden cesaret almış olacak ki, bu sabah BDP il binası önüne gelerek çocuklarını isteyen ailelere saldırıda bulunmuşlardır. İnsanlarımızın kafaları kırılmıştır, annelerimiz yaralanmıştır. Maalesef bu durum yürek yakıcı bir durumdur. Hocamızın da belirttiği gibi; Perşembe gününe bir çağrıda bulunmuştuk. Demişti ki, aklınızı başınıza alın. Yoksa bu annelerin yüreğinde yanan köz buz dağından oluşturduğunuz korku imparatorluğunuzu yıkmaya ve eritme muktedirdir. " ifadelerini kullandı.

"Lütfen kendi çocuklarını da yanlarına alarak kendileri dağa çıksınlar"
BDP Diyarbakır il binasından birlilerinin uzaktan parmak sallayarak onları tehdit ettiğini dile getiren Duyu, "Halkımıza birileri parmak sallıyor. Artık kimse, kimsenin parmak sallamasından korkmuyor. Bunu iyi bilsinler. Varsa bir mücadeleleri özgür bir ortamda yapsınlar. Bu şekilde korku ile şantaj ve tehdit ile insanların küçük çocuklarını dağa kaldırmakla bir yere varamazlar. Bu davranış hiçbir insafa sığmaz. Eğer birileri, çocukların dağa kaldırılması ile gurur duyulmalı diyorsa; bu, çok gurur duyulacak bir durum ise, lütfen kendi çocuklarını da yanlarına alarak kendileri dağa çıksınlar. Burada Kürt halkı üzerinden çocuklarının hayatı üzeriden yedikleri kaymak yeter artık. Kendi çocukları Amerika`da eğitim alırken, buradaki anaların çocukları dağlarda kurşun yesin, kurda kuşa yem olsun, Suriye`de can vermek için gönderilsin. Bu kabul edilebilir bir durum değildir." açıklamasından bulundu. (Fikret Özkan / Ali Adiyaman - İLKHA)