• DOLAR 34.648
  • EURO 36.616
  • ALTIN 2936.593
  • ...
Paralel Destek Devam Ediyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hüseyin Kaya / Doğruhaber /Yorum

Soma maden faciasında karşılıklı dezenformasyondan dolayı bazı şeyler yine gündeme gelmeden kaybolacak gibi.

Madende 300 Suriyelinin öldüğü ve üzerlerinin betonla kapatıldığı iddialarıyla hükümeti vurmak istediler muhalefet bloku.

Buna karşılık hükümete yakın duranlar da “sabotaj” iddiasından yola çıkıp farklı yerlere varmak istedi.

Türkiye’nin maden kazalarında ilk sırada olduğu, taşeronluğun ortaya çıkardığı korkunç tablo gündemleştirilmeli ve çözüm için hükümete baskı yapılmalıydı.

Kârı artırmak için her yola başvuran sermayedardan insani bir tepki beklenemeyeceği herkesin malumudur. Hükümetin yasal düzenlemelerle işçi haklarını koruma altına alması ve ciddi bir denetimle meselenin üzerinde durması gerekir.

Ama bunlar müzmin muhalefetin pek ilgisini çekmiyor.

Özdil’in “müstehaktılar” şeklindeki sözlerine şaşırmadık, çünkü aynı adam Roboski için de benzer çirkin ifadeler kullanmıştı.

Gülen grubu da hükümete saldıran gruplara destek verip dezenformasyona ortak oldu. Bu arada CHP’ye desteğin devam ettiği de gözlerden kaçmadı.

Kılıçdaroğlu’nun Meclis grubunda hayatını kaybeden 301 kişinin ismini okumasını “En yakışanı o yaptı” başlığıyla verdi Paralelci medya.

Doğan grubu, Gülen grubu ve CHP bir daha yan yana geldi.

Paralel destek devam ediyor.

Bunun yansımaları Almanya’da da kendini gösteriyor.

Almanya’nın hem CHP ile hem Doğan grubu ile iyi ilişkileri var.

Gülen grubunun da bürokrasi ve siyasette bir gücünün olduğu biliniyor.

Erdoğan’a karşı başlatılan kampanyanın da aslında Türkiye’de ayaklarının olduğu göz ardı edilmemeli.

Der Spiegel’in maden faciası üzerine “Cehenneme git Erdoğan” başlığıyla haber yayınlaması ve bunun “paralel” medyada da kullanılması dikkat çekici idi. Oysa daha 2 yıl önce Der Spiegel, Gülen grubu için hiç de hoş olmayan ifadeler kullanmıştı.

Ağustos 2012 tarihli bir araştırmada gülen grubunun tepkisini çeken ifadeler kullanılmıştı.
Maximilian Popp imzalı haber-araştırmada cemaatin Almanya’da her gün yandaşlar kazanarak büyümesini sürdürdüğü anlatılıyor ve bunun tehlikeli bir gidiş olduğu vurgulanıyordu.

Görüşü sorulan Hollandalı tarihçi Martin van Bruinessen “Gülen cemaati gizli Katolik örgütü ‘Opus Dei’ ile paralellikler arz ediyor” derken, ABD’li tarihçi Michael Rubin ise Gülen’in Humeyni’nden farkının olmadığını iddia ediyordu. Ekonomi profesörü Dani Rodrik ise şunları söylüyordu: “Hareket kirli işlerin içine batmıştır. Hareketin yayın organı Zaman gazetesi ise bu hareketi yalan ve manipülasyonlarla aklamaya çalışıyor.”

Bu arada Dani Rodrik’in Musevi asıllı olduğunu ve Balyoz davasının 1 numarası Çetin Doğan’ın damadı olduğunu da hatırlatalım.

O zaman öyleydi, şimdi böyle!

Artık her yerde paralel çalışmalar var. Odatv ile Zaman gazetesinin aynı “Paralel”de yayın yapacağını söyleselerdi kimse inanmazdı.

Tabii ortada bir ittifak yok!

Ama Paralel çalışma devam ediyor.
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir