• DOLAR 34.472
  • EURO 36.366
  • ALTIN 2863.382
  • ...
"Bu ülkede herkes kayıplar gerçeğiyle yüzleşmelidir"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR - Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası nedeniyle toplanan İHD, Sivil Toplum Örgütleri ve kayıp yakınları, Şeyh Said Meydanından JİTEM’in merkez üssü olan eski Saraykapı  Cezaevine kadar yürüyüş gerçekleştirdi.

Yürüyüşün ardın açıklama yapan Diyarbakır İnsan Hakları Derneği (İHD) şubesi Başkanı Raci Bilici, ‘Uluslararası Gözaltında Kayıplar Haftası’ nedeniyle yine sokaklardayız. Bu yıl da zorla kaybedilenlerin akıbetini sormaya, sorumluların yargılanmasını talep etmeye devam ediyoruz.” diye söyledi.

“Belki birinin akıbeti bilinir”

Bilici konuşmasında,“Evden, okuldan, iş yerinden, gözaltı merkezinden ya da bilinmeyen bir yerden alınıp, bir daha bulunamayan, muhatabı sessiz kaldığı için faillerinden hesap sorulamayan, sessiz, habersiz, çoğu zaman da mezarsız tüm kayıpların yakınları, hala bir umutla bekliyor. Belki birinin akıbeti bilinir, faili bulunur, hesap sorulur, belki birinin mezarının üstüne bir mezar taşı konur diye, kayıp yakınları, insan hakları savunucuları ve kayıpların sessiz hatıraları, bugün yine sokaklardadır. Devlet bu konuda ciddi bir adım atmıyor.Zorla kaybedilmeler, halen toplumsal yüzleşmenin önünü kapatan bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Ulusal düzeyde istenen tüm taleplere rağmen, devlet eliyle henüz ciddi bir adım atılmamıştır. İnsan hakları savucularının girişimleriyle ortaya çıkmaya başlayan toplu mezarlar, kayıp yakınları için, sadece cenazelerini bulma gerekçesi bile olsa, bir umut ışığı haline gelmiş, fakat istenilen sonuca da ulaşılamamıştır. Ancak, bu ülkede herkes artık kayıplar gerçeğiyle yüzleşmelidir.” dedi.

“Bu dosyalar bir bir zaman aşımına uğratılarak, rafa kaldırılıyor”

Bilici, “Kürdistan’da işlenen suçlar konusunda, içerisinde subayların da olduğu bazı davalar açılmışsa da, son olarak Musa Çitil örneğinde görüldüğü gibi, bu davalar sorumluları yargılamaya yetmiyor. En önemlisi de artık 20 yılı aşan süreleri bulan bu dosyalar, bir bir zaman aşımına uğratılarak, rafa kaldırılıyor. Oysaki zorla kaybetme, uluslararası mevzuatta, insanlığa karşı işlenmiş suçlardan sayılmakta ve insanlığa karşı işlenmiş suçlar da, zaman aşımına uğratılamaz. Ancak, Türkiye’nin yargı sistemi, bu konuda 20 yıllık zaman aşımı kuralını uygulaması nedeniyle, bu dönemde işlenen binlerce suç, zaman aşımına uğratılıyor.” şeklinde konuştu.

Açıklamanın ardından kayıp yakınları ve Sivil Toplum Örgütleri oturma eylemi yaparak tepkilerini dile getirdi.  (Hasan Önalan-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir