Evladın ana baba üzerindeki hakları
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "çocuğun baba üzerindeki bir hakkı da ona yazmayı, yüzücülüğü, ok atıcılığı öğretmesi ve onu sadece helal ve temiz şeylerle rızıklandırmasıdır."
Elbette bu işlerin bazısında direk bir müdahalede bulunmanın bir gereği yoktur. Baba çocuğunu okula gönderince ve yüzücülük ve ok atıcılık öğreten temiz merkezlere gönderince onun hakkına riayet etmiş olur. Temiz ve helal yiyecek hususunda da çok önemli bir görevi vardır. Bu görevi hakkında mümkün olduğu kadar dikkat göstermelidir ki dünya ve ahirette kendisi için bir sorun ortaya çıkmasın.
Eğer bütün okulların yanında spor salonları ve camilerin de olması, ne kadar güzel olurdu! Böylece ülkedeki çocuklar ders okuduktan sonra, yüzücülük ve ok atıcılık öğrenmek için spor salonlarına gider, sonra da şer’i ibadetleri öğrenmek ve ibadette bulunmak için camiye gelirlerdi ve böylece de bedensel ve fikirsel gelişim dengeleri üzere ruhsal ve terbiyevi gelişim gösterirlerdi. Yazmak ve ya genel anlamıyla okuryazar olmak, yüzmek, ok atmak ve helal yemek ülke çocukları için bir güç ve kudret kaynağıdır. Çocuklar bu yüce kuvvetlere sahip oldukları takdirde birçok tehlikeden güvende kalacaklardır. Bu işlerin ardı sıra gitmek gençleri ve çocukları terbiye edecek, onların batıni güçlerini dengeli kılacak, özellikle de şehvet ve içgüdülerini kontrol etmede etkili olacaktır.
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Evladın baba üzerindeki hakkı, onu güzel bir isimle isimlendirmesi, buluğa erdiğinde onu evlendirmesi ve ona yazmayı öğretmesidir.”
Bir şahıs Allah Resulü’ne (s.a.a), “Çocuğumun üzerimdeki hakkı nedir? ” diye sorunca “İsmini güzel koy, güzel terbiye et ve onu güzel bir yere koy.” diye buyurmuştur.
Hakeza Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Kimin çocuğu evlenme çağına gelir ve yanında onu evlendirecek bir şey bulunur da onu evlendirmezse sonra çocuk için bir günah ortaya çıkarsa bunun günahı babanın üzerine olur.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Çocuğun, babası üzerindeki hakkı, ona güzel isim vermesi, edebini güzelleştirmesi ve Kur’ân öğretmesidir.”
Ensardan birisi İmam Sadık’a (a.s) şöyle dedi: “Kimin hakkında iyilik yapayım? ” İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: “Anne ve babana iyilik yap.” O şahıs, “Anne babam ölmüştür” deyince İmam (a.s), “Çocuğuna iyilik yap” buyurdu.”
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Çocuklarınızı üç haslet üzere terbiye ediniz: “Peygamberinize sevgi, Peygamber’in Ehl-i Beyti’ne sevgi ve Kur’ân okumak.”
Allah Resulü’nü (s.a.a) ve temiz Ehl-i Beyti’ni çocuklarına öğretmek, babaların bir görevidir.
Bir çocuk çocukluk çağından itibaren Allah Resulü’nü ve Masum İmamları tanımalıdır ki onları tanıma ve onlara aşk duymakla gelişsin, hayatın tüm alanlarında onların rengine bürünsün, onlardan başkasını hayatında kendine örnek almasın. Şüphesiz insan için en iyi hayır Allah Resulü’ne (s.a.a) ve imamlara (a.s) âşık olmak ve ilâhi evliyalara uymaktır.
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Çocuk yedi yaşına kadar oyun oynasın, diğer yedi yıl Kur’ân öğrensin ve diğer yedi yıl da helal ve haramı öğrensin.”
Müminlerin Emiri Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Çocuklarınız ilim öğrenmelerini emrediniz.”
Hakeza İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Çocuklarınıza namazı öğretiniz ve buluğ çağına eriştiklerinde de namaz meselesini ciddiye almalarını sağlayınız.”
Allah Resulü’nden (s.a.a) çok önemli üç rivayette şöyle buyurduğu yer almıştır: “Çocuklar anne babasına eziyet edince, onların haklarını zayi etmiş olduğu gibi, babalar ve anneler de çocukların haklarına riayet etmediği takdirde, onların haklarını çiğnemiş olurlar. Anne ve babaların haklarına riayet etmek çocuklara farz olduğu gibi, çocukların anne ve babaların haklarına riayet etmesi de farz ve gereklidir.”
Anne ve Babalar Dikkat Etmelidirler
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kim çocuğunu öperse, Allah onun için bir iyilik yazar; her kim çocuğunu sevindirirse, Allah kıyamet günü onu sevindirir. Her kim çocuğuna Kur’ân öğretirse, anne ve babası kıyamet günü onu çağırır, onlara nurdan iki elbise giydirilir; öyle ki o ikisinin nurundan bütün cennet ehli nurlanır.”
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kimin bir çocuğu varsa, onunla çocuklaşsın.”
Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her kimin bir kız çocuğu olur da onu edeplendirir ve onu güzel terbiye ederse ve ona öğretir ve öğretimini güzel yaparsa ve Allah’ın kendisine verdiği nimetleri de geniş tutarsa, bu onun için ateşe karşı bir engel ve örtü olmuş olur.”
Allah Resulü çocuklar hususunda şunları tavsiye etmiştir: “İlâhi takvaya riayet ediniz, çocuklarınız arasında adaletle davranınız.”
“Sizin aranızda iyilik, şefkat ve adalet üzere davranılmasını istediğiniz gibi siz de çocuklarınız arasında hediye alma hususunda ayrıcalık gözetmeyin.”
“Allah çocuklar arasında hatta öpme hususunda bile adalete riayet etmenizi istemektedir.”
Allah Resulü bir şahsı iki çocuğundan birini öpüp de diğeriyle ilgilenmediğini gördüğünde ona şöyle buyurdu: “Neden öpme hususunda o ikisinin arasında adalete riayet etmiyorsun? Öpmek istiyorsan her ikisini de öp.”
[582]- Nehc’ül-Belâğa, Şerh-i İbn-i Ebi’il-Hadid, c. 18, s. 250
[583]- Mizan’ul-Hikmet, c. 10, s. 720
[584]- a. g. e.
[585]- a. g. e.
[586]- a. g. e.
[587]- a. g. e.
[588]- Bihar, c. 104, s. 98
[589]- Mizan’ul-Hikmet, c. 10, s. 222
[590]- a. g. e.
[591]- a. g. e.
[592]- Bihar’ul-Envar, c. 74, s. 70 ve Mizan’ul-Hikmet, c. 10, s. 723