Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Yorum

Altan Tan, BDP’den HDP’ye geçişe karşı mesafeli durdu. Arada bir itiraz etti; ama pek ilgilenen olmadı.

Şimdilerde durduğu yer bir tarafa, Altan Tan İslamcı kimliğiyle bilinen biri.

Bakın 2007’lerde neler diyordu:

“Şimdi bugün bölgedeki siyasi yapıyı bir düdüklü tencere gibi düşünmek gerekiyor. Tencerenin kapağı Marksist ve Alevi çizgidedir. Bugün PKK’nın yönetici kadrosunun önemli bir kısmı Pazarcık, Elbistan ve Tunceli kökenlidir. Çoğu Stalinist bir anlayıştan geliyor. Tencerenin kendisi ise Sünni, Şafi ve Nakşibendi’dir. Dolayısıyla bugün tencereyle kapak arasında bir uyum sorunu vardır.”

Altan Tan bununla da kalmıyor meseleyi daha da güncelliyordu:

“22 bağımsız DTP’li içinde namaz kılan, Ramazan orucunu ful tutan bir tek kişi yok. Bunu hakaret anlamında söylemiyorum, bu bir tespittir. Çünkü bu insanların temsil ettikleri seçmenin yüzde 70’i oruç tutuyor, yüzde 65’i de beş vakit namaz kılıyor.

Orhan Doğan’ın mitingine katılan kadınların yarısı çarşaflıydı. Aslında DTP’nin tabanı AKP gibi, kadroları CHP gibi. DTP’liler vekili oldukları kitleye benzemiyor...”

Ne BDP hidayete erdi ne de Pkk’deki Marksistler tasfiye oldu; ama nasıl olduysa Altan Tan “Kapağı tencereye uydurdu” ve

BDP’den milletvekili oldu.

Geçinip gidiyorlardı; ama o da ne!

Öcalan ferman buyurdu ve Türk solunun marjinal gruplarıyla “aynı çatı altına” girilmesine karar verildi. Daha önceden Y. Küçük ve D. Perinçek aracılığıyla yine “çatı altına” girilmiş; ama “derin Türk solu” yapacağını yapmıştı.

HDP projesi Altan Tan’ın içine sinmiyor.

İtiraz ediyor ve sesini yükseltiyor.

HDP eş başkanlarından Ertuğrul Kürkçü, tepki gösteriyor Altan Tan’a.

Bir gazetecinin sorusuna şu karşılığı vermiş Kürkçü:

“Geçenlerde şunu duydum: “Eşbaşkanlardan birinin dindar olması gerekir” demiş. Hiç anlamadığım tanımlar ortaya çıkmaya başladı. Kimin dindar olduğunu ya da olmadığını nereden biliyor? Herkes onun kadar açığa vurarak yaşamıyor olabilir inancını. Ya da onunkinden başka bir dinden olabilir.”

Uygun bir ortamda değilseniz kendinizi tutun ve yüksek sesle gülmeyin lütfen.

Sanırım siz de “Kimin dindar olduğunu ya da olmadığını nereden biliyor?” sözüne takıldınız.

Sahi bunu nereden biliyor Altan Tan?

HDP’nin yöneticilerine, Marksist ideolojilerine, dine bakışlarına göre karar vermiyordur herhalde. Sanırım rüyasında görmüştür.

Acaba diyorum ki…

Kürkçü “Materyalist felsefede rüyaların reel alanda bir önemi yoktur” mu demek istiyor?