• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.89
  • ...
Hamas İşgalci israil’i Tanıyacak mı?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Öncelikle Fetih ve Hamas hareketlerinin yetkililerinden ne kadar baskı görürlerse görsünler ve kendilerine ne kadar soru yöneltilirse yöneltilsin basın yoluyla tutum ve tavırlarıyla ilgili açıklama yapmamalarını istiyorum. Onlardan uzlaşıya destek konusunda yoğunlaşıp, ayrıntıları ise kapalı oturumlara bırakmalarını bekliyorum. Herhangi bir tavır ve tutumu ispat veya reddetme yoluna gitmemeleri gerekir. Yetkililerin basın mensuplarına “bu konuda konuşmak istemiyorum” veya “bu konuda cevap verme mercii değilim” ya da “bunu daha sonra açıklayacağız” demelerinin bir sakıncası yoktur. Erken açıklama yapmak, Filistin evinin içinin düzenlenmek istendiği bu aşamada uzlaşı sürecinin ana hedeften sapmasına neden olacaktır.

Hamas`ın işgal rejimi israil’i tanımayacağını herkes biliyor. Bu, güçlendirilmesi, geliştirilmesi ve dayanılması gereken Filistin tavanıdır. Fetih liderlerinin bu konuda kuşku yaratacak tutumlardan ve Hamas`a baskı yapmaktan uzak durmalarını bekliyorum. Hatta bunun yerine Hamas’ın bu konuda sağlam ve ciddi durmasına, tavizsiz kalmasına katkı sağlamaları ve işgalciye karşı güçlü bir kart çıkarıp daha fazla talepte bulunmasının önünü kesmeleri gerekir. Hamas`ın işgal rejimini tanımaması işgalcinin projesini on yıllarca geriye götürdü ve Filistin projesini ileri taşıdı. Şayet Heniyye bunu yapmış olsaydı, çoktan işgal rejiminin Yahudiliği kabul edilmiş, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas da kolaylıkla Filistinli mültecilerin hakkından vazgeçmiş olacaktı.

Fetih hareketinden şunu bekliyorum. Fetih liderleri ve sözcülerinin Hamas`a baskı kurup onu ve halkımızı bazı şeyleri kabul etmeye zorlamak yerine işgal rejiminin 1967 sınırları içinde bir Filistin devletinin kurulmasını kabul etmesi için işgal rejimine baskı kurmaları gerekir. Ben burada siyasi tavır ve tutumdan bahsediyorum. İsrail’i tanımayı engelleyen milli ve ahlaki değerlerden bahsetmiyorum.

israil şimdiye kadar Filistin devletinden bahseden ve ona işaret eden hiçbir belgeyi kabul etmemiştir. Arap Girişimi`ni bile alaya alıp bunun yazıldığı mürekkebe denk olmadığını ifade etmişti. Onun için Arap liderleriyle Arap basınının işgal rejiminin kendi girişim ve belgelerini kabul etmesinin üzerinde odaklanmaları gerekir.

Hiç kimse Hamas’ın işgal rejimini tanımasıyla Filistin halkının çektiği sıkıntıların son bulacağını zannetmesin. Tersine bu sıkıntılar daha da artacaktır. Kuşatma daha da ağırlaşacak, Filistin davası derin bir çukura yuvarlanacaktır. Gerileme, teslimiyet ve hezimet kapısı aralanacak, sonu davasından tamamıyla vazgeçme olan taviz taleplerinin ardı arkası kesilmeyecektir. İşgalciyi tanıma, düşmanın Filistin davasında şerefli ne varsa hepsini yok etme saplantısının başlangıcıdır. İşgal rejimi daha önce bu tutumunu Arafat’a karşı sürdürmüştü. Arafat işgal rejiminin ancak bütün Filistin’in yok olmasıyla doyum noktasına ulaşacağını ancak ömrünün sonunda fark edebildi.

Hamas`ın işgalcinin bu topraklar üzerinde varlığını kabullenmemesi ve tanımaması gerekir. Hamas bugün direniş cephesinin sağlam duvarını temsil ettiğinden onun işgal rejimini tanıması FKÖ’nün onu tanımasından daha ağır sonuçlar doğmasına neden olacaktır. Hamas ile onun hüküm sürdüğü Gazze`nin yok olması, Hamas`ın işgal rejimini tanımasından daha hafiftir.

Hamas bugün oldukça güçlü ve hacimlidir. Bu şekliyle taviz vermesi düşünülemez. Hamas bunun yerine kurulacak teknokratlar hükümetine karşı taktiksel olarak bazı alanlarda geri çekilecek ki hükümet Gazze üzerindeki kuşatmayı kaldırabilsin.

İşgal rejimiyle olan savaşımız devam ediyor. Bu savaşın hazırlığa, donanıma, bazen ileri bazen de geri adım atmaya ihtiyacı vardır.  

İbrahim El-Medhun / Filistin Haber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir