`Medyanın Hüda Par`ın Dinlenmesine Sessiz Kalması Utanç Verici`
`Müslümanlar ve Medya` adlı konferansa konuşmacı olarak katılan Aslan Değirmenci, "Hüda Par`a yönelik yapılan dinleme skandalının BDP veya başka bir partiye yapılmış olması durumunda sonucun çok daha farklı olacağını söyledi.
DİYARBAKIR – Özgür-Der Diyarbakır Şubesi ‘Müslümanlar ve Medya’ adlı bir konferans düzenledi. Gıda Tarım ev Hayvancılık İl Müdürlüğü Konferans salonunda gerçekleştirilen programa konuşmacı olarak Gazeteci-Yazar Aslan Değirmenci katıldı.
Konferans’ta 28 Şubat’ta medyanın rolü, Ergenekon davası, Müslümanların medya ve sosyal medyada ki konumları ile farkındalık oluşturma adına İlke Haber Ajansı’nın varlığı ile ülkede işlenen hukuksuzluklar kapsamında Hüda Par’a yönelik deşifre edilen dinleme skandalına değinen Değirmenci, gelişen olaylarda medyanın rolünün çok büyük olduğunu ve Türkiye`de medyanın artık 3. güç olmaktan çıkarak 2. güç olduğunu söyledi.
Türkiye’de medyayı 3 gruba ayırdığını kaydeden Değirmenci, bunların Yatay, Dikey ve Paralel medya olarak adlandırdığını söyledi. Yatay medyanın kendi gerçeklerini topluma dayattığını, Dikey medya olarak adlandırdığı grubun, gerçekleri olduğu gibi verdiğini, yalnız bunların sayılarının az olduğunu ve Paralel medya olarak adlandırdığı grubun ise Gladyonun kontrolünde olduğunu ifade etti.
“İLKHA bir farkındalık oluşturdu”
Aslan Değirmenci, bölgede İlke Haber Ajansı’nın bir farkındalık oluşturduğuna dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Arkadaşlar bakın İlke Haber Ajansı bir fakındalık oluşturarak, alanda var olanlar ile yetinilmeyip, bende varım ve bende mücadele edeceğim gayretinde olması büyük bir hizmettir. Ve bugün farklı çalışmalar yürütmüştür. Bir ihtiyacı giderme çabasındadır.“
“Medyanın, Hüda Par’ın dinlenme skandalını gündeme getirmemesi utanç verici bir durum”
Sorulan bir soruyu cevaplandıran Aslan Değirmenci, “Hüda Par, yerine başka bir partinin dinlenme skandalı ortaya çıksaydı durum daha başka boyutlara getirebilirdi “ diyerek bu konuda hiçbir medya kuruluşunun ses çıkarmadığına vurgu yaptı. Değirmenci, “ Hüda Par’ın dinlediğinin deşifre olduğu gün, benim tüylerim diken diken oldu. Bakın, Hüda Par sempatizanı değilim ama Hüda Par’ı dinleyen ekip, BDP’yi dinlerken yakalansaydı, CHP veya MHP gibi partilerin dinlerlerken yakalansaydılar, taş üstünde taş kalmazdı. Türkiye’nin tek gündemi bu olay olurdu. Hiç kimse bu olayı yazmadı. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Bu utanç verici durum medyanın es geçmemesi gereken bir durumdu. “ şeklinde konuştu.
“Gülen Medya Grubu olarak adlandırılan grup Türkiye’de büyük yanılgılar meydana getirmek istedi”
Aslan Değirmenci, Paralel Medya olarak adlandırılan Gülen Grubunun büyük bir dezenmarformasyon gerçekleştirdiğini söyledi. Aslan Değirmenci,” Oslo süreci, 7 Şubat’ta Hakan Fidan krizi, Roboski katliamı, Reyhanlı saldırısı, Gezi olayları, 17 Aralık süreci, Tırlara yapılan operasyon dahil bu olaylarda söz konusu Paralel Medyanın bir oyunu ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Ve bu operasyonların çoğunu siyonist medya dışarıdan birebir yönetti. Büyük yanılgılar meydana getirilmeye çalışıldı. “ dedi.
“Gülen Grubu Jitemin üzerine gidilmesinden rahatsız”
Ergenekon üst çatısının Güneydoğu’da olduğunu ve bunun deşifre edilmesi gerektiğine dikkat çeken Aslan Değirmenci, ‘Bu yapının üstüne gidilsin diyen gazetecileri, Gülen Grubunun hedefi haline geldi’ dedi . Değirmenci,” Bir grup gazeteci olarak Encümen-i Daniş davası üzerine gidilsin, Ergenekon terör örgütünün üst çatısının Jitem ve Güneydoğu’da olduğunu söyleyip bunlara operasyon yapılsın dediğimiz zaman, Gülen Grubu bizi hedef gösterdi. Biz Ergenekon’u sulandırmaya çalışan grup olarak lanse edilmeye çalışıldık. Veli Küçük gibi insanların bu bölgeyi tarumar ettiğini biliyoruz. Siz Güneydoğu’da operasyona başlamayacaksınız da nereden başlayacaksınız. Neden cemaat medyası Jitem hakkında Güneydoğu’da özel bir çalışma yapmıyor. Ergenekon’un bitirilmesi noktasında Güneydoğu’da ciddi bir çalışma yapılmalı “ sözlerini sarf ederek Gülen Grubunun bu noktadaki tavrını eleştirdi.
“Müslümanlar medyayı iyi kullanmalı”
Müslümanların medya ve sosyal medya alanında güçlenmesi gerektiğini söyleyen Aslan Değirmenci, bu olgunun özellikle bir tebliğ aracı olarak kullanılmasına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Değirmenci, “ Özellikle sosyal medyada mesajlarınızı iletin, tebliğinizi yapın. Müslümanlara yapılan saldırıları o işin tekniklerini bilerek müdahale edin. Müslümanlar sosyal medyada çok yalnız kaldı. Herkes birer gönüllü muhabir olduğunu unutmasın. “ sözleri ile Müslümanların medyayı doğru ve etkili kullanarak farklı boyutlara ulaşacaklarını söyledi.
Program katılımcılara yapılan ikramlarla son buldu.
(Fikret Özkan/ Ömer Adıgüzel - İLKHA)