`Meçhul Yiyiciye, Rüşvetciye Açık Mektubumdur`
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak`ın bugünkü yazısı...
O meçhul yiyiciye, torpilciye, rüşvetçiye açık mektubumdur..
Bakın söylüyorum, yolsuzluk yapanlar, sakın ha! Yanlış bir adım sonunuz olur..Bana kalırsa nefsinize hakim olamıyorsanız, istifa edip, bir köşeye çekilin..
İhtirasınız sizi helak edecek.
Haram lokma ailenizden çıkar sonra. Kimi Mafia’ya bulaşır, kimi, fuhuş bataklığına saplanır, kimi uyuşturucuya kaptırır kendini..
Yurtdışındaki paralarınıza gizli ve karanlık bir el, el koyar da sesiniz bile çıkmaz.. O karanlık el yakanıza sarıldığında kimse size sahip çıkmaz..
Yüksek yargıda ya da yüksek siyasette ya da iktidara yakın, bürokrasideki birtakım yiyicilerle sıcak ilişkileri olan tanıdıklarınız da sizi kurtaramaz.. O size haram lokmayı helal kılan emekli müftülerinizin de o gün size bir faydası olmaz..
Utanmadan bir de sureti haktan gözükmüyorlar mı?
Kendi günahlarını gizlemek için, aldıklarının bir kısmını da vakıf, dernek, yurt, kurslara yardım eder gözükmüyorlar mı? Şeytan sizi bunlarla aldatmasın..
Artık köşenize çekilseniz ve yediğiniz naneleri sindirmeye çalışsanız.
Tevbe etseniz olmuyor mu?
Bu işin bir de ahireti var, hiç mi düşünmezsiniz..
Bu adamları ne kadar sırtımızda taşıyacağız daha bilmiyorum.. Bunlar makamlarını, koltuklarını kendileri için bir dokunulmazlık zırhı olarak görüyorlar.. Ama o zırh sandıkları şey gün gelir kendilerini boğar..
Bunlar keşke aday olmasalardı yerel yönetimde. Dilerim milletvekili seçimlerinde yine ön sıralarda yer almazlar.. Aday olanların bir kısmı yine kazandı.. Belediye meclislerinde yine birtakım isimler kritik yerlere geldi..
Bakın bunları derin yapılar, paraleller ya da örgütler yakından tanıyor.. Yakında tehdide, şantaja başlarlar. Hatta başladılar bile..
Kendilerine acımıyorlarsa, çocuklarına acısınlar.
Davanıza ihanet ediyorsunuz.. Dininize, bu millete ihanet ediyorsunuz.. Yediğiniz yetim hakkıdır.. “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” denmiştir.. “Zulm ile abad olunmaz”. Rüşvet alan alçak, hırsızdan daha alçaktır.. Bir hırsız bir bağdan bir bostan çalar, rüşvet alan alçak, bir bostan karşılığında bir bağı satar.. Elinizdeki yetkiyi kullanarak birinin işine ortak oluyor ya da kârından pay alıyorsanız gasıpsınız..
Bakın o para size dünyada da, ahirette de saadet getirmez..
İlaç parası olur, acı çekerek ölürsünüz, sürünürsünüz, mutlu olamazsınız ve sonra bir de ahirette bu işin hesabını sorarlar size.. Belamlaşan fetvacılarınızın fetvaları da o gün size kurtaramaz..,
Daha önce de yazdım, kimi yer yapmaz, kimi yapmaz da yemez de, kimi yapar ve yer.. Bize yemez yapar denen adamlar lazım..
O servetleri, geldiği gibi gider..
Bakın bu işin iktidarı, muhalefeti, özeli, kamusu, sağcısı, solcusu yok.. Her kesimde yiyen insanlar var.. Kimi dini, kimi mezhebi, kimi ideolojiyi, kimi etnik kimliğini kullanıyor. Kimi tarikat ve cemaat örgütlenmesi içinde..
Kimi bizzat kendisi bu işin içinde, kimi oğlu, kimi damadı, kimi kızı, kimi eniştesi üzerinden yapıyor bu işi.. Kimi yeğeni, kimi kardeşi üzerinden..
Hepsinin yurtdışında paraları var.. Yurtdışındaki paralarını teminat gösterip, Türkiye’deki işletmelerine, yurtdışından alınmış kredi gibi o paraları geri getiriyorlar.. Yurtdışındaki finansal suçlar ekipleri bu grubları izliyor ve kritik bir zamanda bu paralara el koyuyorlar.. Ülkeye girişini de engelliyorlar, oradaki adamlarını da sınırdışı ediyorlar ya da masaya oturup adamları teslim alıyorlar..
O paralar bir yerden sonra artık kendilerinin olmuyor.. Bu paraları kayıtdışı olarak tanımlamak çok kolay. Hatta isterlerse terörle de ilişkilendirirler, sesinizi çıkaracak olursanız sizi boğarlar.. Sizden öncekilerin başına gelenlerden hiç mi ders almayacaksınız..
Bir de kendi aralarında bir grub oluşturup halka ve iktidara nasihat etme iddiasında olanlar yok mu? Ya hu artık yedikleriniz nasiyelerinizden dökülüyor.. Akıllarınca kadrolarını kuracaklar, iktidar ve toplum nezdinde saygın bir toplulukla ağırlık oluşturacaklar..
Ha, şunu da söyleyeyim, o birlikte iş tutup, birlikte yediğiniz kişiler var ya, yarın onlar da zoru görünce ya da bir gün vicdanlarının sesini dinleyip geri döndüklerinde size soracak soruları ve hesapları olmalı..
Bu millet kimsenin uçkur ve haram lokmasına katık desteği vermez.
Düşün yakamızdan! Millet konuşmuyorsa, bu işleri ve kişileri bilmediğinden değil, onu da bilesiniz..
Yarın işler ters gitmeye başladığında.. Artık çok geç olmuş olur ve sizi kimse kurtaramaz.. Benden söylemesi. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. Sonra “demedi” demeyin de..
Bu iktidar da; sizin, paralelcilerin şantajına boyun eğmeniz karşısında sesiz kalamaz, kalmayacaktır, kalmamalı da..
Zalimler için yaşasın cehennem..
Selâm ve dua ile..
Abdurrahman Dilipak / Yeni Akit