İşgal Altındaki Çeçenistan
Riyad Makaev / Doğruhaber / Analiz
Doksanların başında dünya Müslümanları ayaklandıran Çeçenistan bugün kimsenin gündemine gelmiyor. Şehitlerin kanlarıyla yazılan şanlı mücadelenin yerine hiç beklenmeyen bambaşka bir hayat geldi. Yüzbinlerce insanın hayatı bu mücadele için feda edilmişti. O şanlı mücadelenin içi boşaltıldı, karıştırıldı, yok edildi ve tarihin “keşke olmasaydı” bölümüne sokuldu. Mücadelenin önderliğini yapan liderler tek tek öldürüldü. Rus Kızıl Ordunun dize getiremediği Çeçen halkı fitnenin, kardeşler arasındaki kavganın kurbanı oldu. Halk yoruldu, insanları sözlerle anlatılmayacak bir korku sardı. Yerel yönetime boyun eğmek istemeyen ülkeyi terk etti. Ülkede kalanlar görülmemiş bir cebrin karşısında boyun eğmek zorunda bırakıldı.
DECCCAL’I SEÇENLER DÜNYA CENNETİNİ YAŞIYOR
Rus “Deccal’in tarafını seçenler ülkede lider pozisyona getirildi. Öyle bir yönetim kuruldu ki, “Bizim gibi yaşamayan, düşünmeyen ya ülkeyi terk etsin veya sonsuza kadar sussun” denildi. Üzerinden iki kere “dev bir Rus savaş makinası” geçen halk yok olma korkusuyla “tamam” dedi. Deccal çıktı mı, fitnesi büyük olur. Tarih boyunca birlik ve beraberlik içinde yaşayan din kardeşlerinin arasına Deccal girdi, yapacağı fitnenin tohumlarını ekti ve çekildi. Halk bölündü birbirini vurdu.
Çeçenistan’da kim neyi derse desin, bir “hayat” devam ediyor. Ancak, “nasıl bir hayat?” diye kimse sormasın. Çünkü, kimse doğru bir cevap veremez. Bir taraftan Dubai şehri gibi gelişen Groznıy, bir taraftan sessizce hayatta kalabilme mücadelesi veren ezilmişler. Anlatılması çok zor olan bir durum... Yüzlerine bakınca gülen, gözlerinin içine bakınca ağlayan bir halk ile karşılaşırsınız. Sanki, gözlerinin yerini kulaklar aldı. Televizyon kanallarında anlatılan o “güzel hayatı” kendileri yaşıyormuş gibi inanmak istiyorlar. Yerel Yönetim Arap Şeyhlerin hayat biçimini örnek aldı. Deccal onlara dünya cennetini yaşatıyor.
Dünya serveti için tüm imkanlar, halkı bastırmak şartıyla, onlara açıldı. Hayat boyunca hiç görmedikleri servetleri elde edenler, bu düzenin bozulmaması için her türlü çabayı gösteriyorlar. Rusya bölgede adeta Deccal gibi, kendilerine boyun eğip efendi yerine koyanları ödüllendiren ve karşı çıkanları yok eden bir güç haline geldi. Çeçenistan’da halkın hiç görmediği ve hayal bile edemediği muhteşem güzel camileri inşa ettiler. Rus futbol lig maçları oynanan stadyumlar inşa edildi. Sinema salonları ve kültür merkezleri inşa ettiler. Çeçenistan’ın o güzel dağlarında turistik yerler inşa ediliyor. Beş yıldızlı hoteller yapıldı. Kapalı çarşılar yapıldı. Ancak, tüm bunlar bağımsızlık sevdalısı halkın zihnine girip, bağımsızlıklarından vazgeçirmek için yapıldı.
DİN ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLAR
Çeçenler dinlerine çok düşkün bir halktır. Dini tamamıyla yaşamasa bile herkes dine ve din adamlarına saygıyla yaklaşır. Mevcut yönetim İslam’ı tekelleştirdi. İstedikleri gibi yorumlanıyor. Daha doğrusu kurmuş oldukları “korku imparatorluğuna” karşı gelmeyecek şekilde insanlara anlatılıyor. Eskiden yaşamış tarikat şeyhlerinin türbelerine ziyaret etmek, en büyük ibadetler arasında yer alıyor. Eğer biri türbeleri ziyaret ediyorsa o gerçek anlamıyla Müslüman sayılıyor. Başörtüsü bir serbest bırakılıyor, bir yasaklanıyor. Düşünün... Çeçenistan’da her derde deva olan türbe var şuanda. Resmi devlet televizyonlarında bu türbelerin faziletleri ve ziyaret edenlerin hangi hastalığa şifa olunacağı anlatılıyor. Ama Kur’an meallerinin satılması yasak, Riyuazüs Salihin gibi bazı hadis kitapları bile yasaklandı.
İNSAN HAKLARI HİÇE SAYILIYOR
Çeçenistan’da İnsan Hakları konusunda Yerel Hükümet kapsamında bir ombudsman bulunmaktadır. İnsan hakları konusunda ombudsman, bazen çıkıp gündemde olan konuları ele aldığı açıklamalar yapıyor ve Çeçenistan’da insan haklarına hükumet tarafından gösterilen ilgi alakadan dolayı teşekkürlerde bulunuyor. Başka her hangi bir insan hakkı konusunda çalışma yapan herhangi bir sivil kuruluş bulunmamaktadır. Çeçenistan’da hükümet ve yönetim hakkında herhangi eleştiri veya muhalefet yapma hakkı kimsede yok. Muhalefet yapan kendini terörist veya uyuşturucu satıcısı olarak buluyor. 23 Şubat Çeçen-İnguş Halkların Sürgün Günü yıl döneminde bir toplantı düzenleyen Ruslan Kutaev, ertesi gün evinde uyuşturucu bulundu bahanesi ile gözaltına alındı. Rus zülmü ve sömürgesi veya özgürlük konusunu içeren herhangi toplantı veya gece düzenlemek hayata mal olacak eylemlerdendir. Çeçenistan’da bulunan insan hakları örgütleri ve kuruluşlar ünlü insan hakları savunucularının öldürülmesinden sonra ofislerini Çeçenistan dışına taşıdılar.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ TAMAMEN YOK EDİLMİŞ
Çeçenistan basınına bir göz atılırsa insan çok şaşırır. Her şey güllük gülistanlık gösterilmektedir. Televizyon anahaber bültenlerinde Kadirov dışında bir şey görmek mümkün değil. Gazetelerde hep onun resimleri yer alır. Basında halkın problemleri konusunda herhangi bilgi bulmak imkansız. Radyo Televizyon Kurumu tamamen Kadirov’un reklam ajansı olarak çalışmaktadır.
EKONOMİ ALANINDAKI GELİŞMELER
Çeçenistan’da ekonomi alanında da bir çalışmalar yapılıyor. Ancak, işsizlik halen en büyük problemlerinden bir tanesi. Bölgeye gelen ciddi yatırımcılar ülkede oluşan korku atmosferini görünce güzel şeyleri söyleyerek ülkeden ayrılıyorlar. Bir hukuk sistemi olmayan ülkede dışarıdan gelen yatırımcılar yatırım yapmak istemiyor. Yapılan yatırımların hemen hemen hepsinde bölgenin “efendileri” dolaylı yollarla ortak olmak istiyor. Çeçenistan’da fuarlar, iş toplantıları, uluslararası ticari toplantılar yapılıyor, ancak ekonomide gözle görünür bir canlanma yaşanmıyor. Her şey belli bir grubun elinde bulunmaktadır. Lafın özü Çeçenlerin durumu hakikaten zor. Allah yüce kitabında şöyle buyuruyor: “Allâh, bir toplumun yaşam biçimini, onlar kendi nefislerini değiştirmedikçe, değiştirmez! Allâh bir topluma bir felaket irade etti mi, artık onun geri çevrilmesi yoktur! Onlar için O’ndan başka yardım edici dost yoktur.” (Ra’d – 11)