Memur Sen,`1 Mayıs cam çerçeve indirme bayramı değil`
1 Mayıs işçi bayramı dolaysıyla bir mesaj yayımlayan Memur-sen Bursa il temsilcisi Numan Şeker, 1 Mayıs`ın cam çerçeve indirme bayramı olmadığını söyledi.
BURSA- Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği, konfederasyonla 1 Mayıs’ı “Emek, Dayanışma, Kardeşlik ve Medeniyet Buluşması” temasıyla Diyarbakır’da kutladı.
1 Mayıs’ın tüm dünyada emekçilerin bayramı olduğunun altını çizen Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, “Bizde ise, bazıları 1 Mayıs’ı, emekçilerin bayramı olmaktan ziyade cam çerçeve indirme ve milletin değerlerine saldırma olarak görmektedir” dedi.
Memur-Sen Bursa İl Temsilciliği olarak her yıl 1 Mayıs’ı emek ve dayanışma ruhuna uygun bir şekilde kutlamaya çalıştıklarını belirten Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Bursa Şube Başkanı Numan Şeker, “Kardeşliğin pekişmesi, çözüm sürecinin milletin iradesi doğrultusunda sonuçlanması ve kadim medeniyetimizin yeniden inşası için ‘Emek, Dayanışma, Kardeşlik ve Medeniyet Buluşması’ temasıyla 1 Mayıs’ı Diyarbakır’da kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
1 Mayıs’ın tüm dünyada emekçilerin bayramı olduğuna dikkat çeken Numan Şeker, “Bizde ise bazıları 1 Mayıs’ı, emekçilerin bayramı olmaktan ziyade cam çerçeve indirme ve milletin değerlerine saldırma olarak görmektedir. Muhalif olabilirsiniz ama hiç kimsenin emeğini ve özgürlüğünü kısıtlama hakkını kendinizde göremezsiniz. Türkiye’de 1 Mayıs’ı Taksim ile sınırlandırmak isteyenlere, bunu bir fetişizme dönüştürenlere sesleniyorum” diyerek, sözlerine şöyle devam etti: “1 Mayıs, emek ve dayanışma günüdür. Niyetiniz ve maksadınız emekçilerin haklarını haykırmaksa, bunu her platformda seslendirebilirsiniz. Yeri bahane ederek, ülkenin huzurunu, birlik ve beraberliğini bozmaya hakkınız yoktur!” Memur-Sen olarak her zaman ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla hareket ettiklerini ifade eden Şeker, “Bu anlayış doğrultusunda temel hak ve özgürlükleri, hukukun üstünlüğünü, katılımcı demokrasiyi ve insan onurunu esas alan, emeği değerli kılan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen demokratik sosyal hukuk devletini önemsiyoruz. Birlik ve beraberliğimizi; farklılıklarımızı ortak zenginliğimiz kabul ederek, özgür birey ve eşit vatandaşlık temelinde daha da kuvvetlendireceğiz” şeklinde konuştu.
“Modern kölelik olan taşeron işçiliğine artık son verilsin”
Memur-Sen olarak saygın iş, örgütlenme hakkı ve kıdem tazminatı konusundaki talepler karşılanarak modern kölelik olan taşeron işçiliğine son verilmesini talep eden Numan Şeker, “İş güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışma uygulamalarının çalışma hayatını kuşatmasına izin vermeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyor, herkesi, ‘saygın iş’ ilke ve uygulamalarını hakim kılmak noktasında kararlı olmaya davet ediyoruz” dedi. Sendikal mücadelelerini emeğin, alın terinin, ekmeğin daha değerli olduğu Türkiye vizyonuyla yürüttüklerini vurgulayan Şeker; ekmeğin hakça bölüşülmesini, emeğin hakkının verilmesini ve kamu görevlilerine yönelik yasakların sona ermesini ise sendikal misyonları gördüklerini belirterek, Memur-Sen’in 1 Mayıs ile ilgili bildirisini aktardı: “Ekonomideki büyümenin istihdama yansımasını ve işsizliğin önlenmesini istiyoruz. Asgari ücretin insan onuruna yaraşır bir düzeye çıkarılmasını istiyoruz. Kamu görevlilerine refah artışından pay verilmesini talep ediyoruz. Disiplin cezaları affedilsin diyoruz. 2005’den sonra göreve başlayanlara, bir derece verilsin istiyoruz. Öğretim elemanlarının ücretlerinin iyileştirilmesine mahsus akademik zammın yapılmasını istiyoruz. 4/C’li personelin kadroya geçirilmesini vazgeçilmez talebimiz olarak görüyoruz. Üniversite mezunu kamu işçilerinin memur kadrolarına geçirilmesini istiyoruz. Emekli ikramiyesinin hesaplanmasındaki 30 yıllık süre sınırlamasının kaldırılmasını talep ediyoruz. Ek ödemelerin tamamı emekli maaşına yansıtılmalı diyoruz. Bütün kamu görevlilerinin ek göstergeden yararlanmasını ve ek göstergelerin artırılmasını talep ediyoruz. Fazla çalışma ücreti ödenmesini ve fazla çalışma ücretinin artırılmasını istiyoruz. Kamu görevlilerinin grev ve siyaset hakkına sahip olmasını istiyoruz. Bütün çalışanların sendikal örgütlenme hakkına sahip olmasını istiyoruz. Darbelerin, muhtıraların, ara rejim dönemlerinin mevzuattaki kalıntılarının ve toplumsal hayattaki bütün izlerinin silinmesini istiyoruz.”
Zalime ve zulme karşı çıkmaktan, sömürü düzenine direnmekten vazgeçmeyeceğiz”
Milletin 17 Aralık küresel operasyonunda olduğu gibi vesayetin her türlüsünü tasfiye etmek konusundaki kararlılığını desteklediklerinin altını çizen Numan Şeker; özgürlükçü, katılımcı, sivil, demokratik, insan onuruna dayanan ve demokratik sosyal hukuk devletini var edecek Yeni Anayasa’nın milletin vazgeçilmez talebi olduğunu hatırlatarak, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Büyük Memur-Sen ailesi olarak; Büyük ve yeni Türkiye hedefinde milletimizle birlikte yol almaktan, dünyada zulmün bitmesi adına mazluma destek olmaktan, zalime ve zulme karşı çıkmaktan, sömürü düzenine direnmekten vazgeçmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Bu doğrultuda Suriye’de, Mısır’da, Arakan’da, Filistin’de, Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Orta Afrika’da yaşanan zulümler bitene, zalim yönetimler devrilinceye kadar ‘mazlumlar için direniş, insanlık için diriliş’ mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Emperyalizm, kapitalizm ve siyonizmin dünyayı hapsetmek istediği kan, zulüm ve sömürü düzeninin ‘önce insan’ ve ‘mutlaka insan onuru’ diyenlerin elbirliğiyle yıkılacağına inanıyoruz.”
(Zeki Aras-İLKHA)