• DOLAR 34.43
  • EURO 36.421
  • ALTIN 2838.18
  • ...
`Maddi ve manevi temizlik için Üç Aylardan istifade edelim`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BATMAN - Üç ayların dinimizdeki yeri, önemi ve Müslümanların Üç Ayları nasıl değerlendirmesi gerektiğini Batman İl Müftülüğü Vaizi Murat Kurt’a sorduk. Müslümanların kendilerini Ramazan ayına hazırlamak için Recep ve Şaban ayında bir ibadet hazırlığı yapmaları gerektiğini söyleyen Kurt, Müslümanların huzurlu bir hayat sürmeleri için Allah’a en güzel şekilde kulluk yapmaları gerektiğini vurguladı. 

“BU ZAMAN DİLİMLERİ MÜSLÜMANLAR İÇİN FIRSAT OLMALIDIR”
Üç ayların İslam`daki yeri ve öneminden söz edebilir misiniz?

İslam’da çok önemli zaman dilimleri vardır. Zaman bir Müslüman için son derece önemlidir. Çünkü Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de sık sık zamanın önemini vurgulayan ayetlerle surelere başlamıştır. Zamana yemin etmek suretiyle zamanın değerine Müminlerin dikkatini çekmiştir. Örneğin asra yemin edilmesi, geceye gündüze yemin edilmesi, güneşe yemin edilmesi bunların hepsi zamanın önemini göstermektedir.

İnsanın hayatında da çok önemli müstesna zaman dilimleri vardır. Diminiz son derece buna önem vermektedir. Bu müstesna zaman dilimleri Müslümanlar için fırsat olmalıdır. Üç Aylar da bu zaman dilimlerinden bir tanesidir. Peygamber Efendimiz bir hadisinde, ‘Recep Allah’ın, Şaban benim, Ramazan ise bütün ümmetimin ayıdır’ buyurmaktadır. Ve sık sık yapmış olduğu dulardan biri de, ‘Rabbim Recep ve Şaban`ı bize mübarek eyle, bizi Ramazan’a ulaştır’ şeklindedir. Bu da, Üç Ayların dinimizde son derece ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. 

“RECEP VE ŞABAN RAMAZAN İÇİN HAZIRLIK AŞAMASIDIR”
Recep ve Şaban aylarının faziletleri nelerdir, nasıl değerlendirilmelidir?

Recep Allah’ın ayı Şaban Hz. Peygamberin ayı olduğuna göre bu aylar aslında büyük gün dediğimiz Ramazan ayı için aslında bir nevi hazırlık safhasıdır. Müslümanlar bu iki ayda Ramazan’a bir hazırlık yaparlar. Fakat bizim toplum içerisinde zaman zaman yaşlı teyzelerimizin, amcalarımızın, nenelerimizin, dedelerimizin yapmış olduğu bir hata var. Bu üç ayın hepsini oruçlu geçirmektedirler. Fakat sünnette buna dair bir belgeye rastlamıyoruz. Peygamberimiz Ramazan ayı dışında en çok oruç tuttuğu iki ay Recep ve Şaban ayıdır. Fakat hepsini oruçlu geçirmemiştir. 

Kardeşlerimize tavsiyelerimiz, bu 2 ayda özellikle peygamberin sünnetine uyma açısından Pazartesi, Perşembe günleri oruç tutabiliyorlarsa ya da 13,14 ve 15’inci günlerini oruçlu geçirebiliyorlarsa inşallah mükafatını Cenab-ı Allah’tan alacaklardır. Bu 2 ay bizim için bir nevi hazırlık aşamasıdır. Ramazan’a bir nevi hazırlıktır. Çünkü Ramazan bütün ümmetin, bütün insanların kurtuluşu için önemli bir aydır. Bu ayda Kur’an-ı Kerim nazil olmuştur. Kur’an-ı Kerim insanların ufkunu aydınlatmıştır ve kıyamete kadar da aydınlatmaya devam edecektir. Bu iki ayı da hazırlık aşaması olarak değerlendirmemiz gerekir. 

“SADECE ÜÇ AYLARDA İBADETLERDE KENDİMİZİ TERBİYE ETMEK YANLIŞTIR”
Üç ayların ferd ve toplum hayatına kazandırdıkları nelerdir?

Üç ayların ve diğer ibadetlerin ferd ve toplum üzerine birçok etkileri vardır. Bunlardan üç aylar son derece önemlidir. Çünkü insana bir oto kontrol getiriyor. İnsan bu manevi iklime girdiği için insan bu manevi iklimde günah işlemeyi bir tarafa bırakıyor ve günah işlemekten imtina etmeye çalışıyor. Çünkü bu mukaddes zaman dilimleri içerisinde insan kendisini disipline ediyor, terbiye etmeye çalışıyor. Fakat bu disiplin mekanizmasının sadece bu üç aylarda işlemesi yanlış bir davranıştır. Sadece üç aylar için hazırlık yapıp, üç aylar dışında normal diğer dünyevi şeylere dalacak olursa bu durumda üç aylardan yeteri kadar istifade etmemiş oluruz. Bu üç aylarda kendimizi disipline etmeliyiz fakat bu üç ayı bütün bir yıla yaymamız gerekmektedir. Bu anlamda ferd kendisini disiplin ettikçe bütün bir toplumda aynı selamete ulaşmış olacaktır. 

Bu mübarek gün ve geceleri yeni nesillere yani çocuklara nasıl anlatmalıyız ve çocuklarımızı nasıl yönlendirmeliyiz?
Bizler bu mübarek gün ve geceleri çocuklarımıza bir bayram havası içerisinde sunmamız gerekmektedir. Çünkü çocuğun fıtratı gereği oyuna yatkındır, oyunla iç içedir. İbadetlerimizi oyun haline getirmek suretiyle onları bu ibadetlere alıştırabiliriz ve onları bu ibadetlere yönlendirebiliriz. Çocuklarımıza oyunla beraber bunu onlara öğretip telkin edebilirsek eminim daha sonra buluğ çağına erdikten sonra bu artık ihlasa ve samimiyete dönüşecektir. Çocuklara bunun önemini anlatmamız gerekmektedir.

“ORUÇ TUTARAK MİDEMİZİ TERBİYE ETMİŞ OLURUZ”
Müslümanlar Üç Aylarda özellikle oruçlu iken nelere dikkat etmelidir?

İnsanda düşünmesine sebep olan bazı organlar var. Bir tanesi beyin, bir tanesi kalp ve bir tanesi de midedir. Midemizi aşırı doldurduğumuz zaman diğer 2 organımızın da çalışmasını atıl hale getiriyor. Mide çok dolduğu zaman beyin ve akıl fazla düşünemiyor. Biz oruç tutarak midemizi bir nevi terbiye etmiş olyoruz. Burada biz bunu yaparken sadece midemizin temiz olması için yapmıyoruz. Rabbimizin rızasını kazanmak için elbette bunu yapıyoruz. Rabbimiz de ihlaslı kullar için böyle bir mukafat vermiş; ibadetle beraber kendi vücutlarını temizleyecek olan, vücutlarına hem maddi hem manevi kirlerden arındıracak olan bir ibadet bahşetmiştir. 

Müslümanlar bu ibadetleri yerine getirmeye çalışırken hem midelerinin sağlıkları, hem akıl, hem fikir, düşünce sağlıkları ve hem de duygu sağlıklarını korumuş olurlar. Müslümanlar oruçlu oldukları zaman bu mübarek Üç Aylarda özellikle beşeri münasebetlerde, beşeri ilişkilerde, toplumsal ilişkilerde son derece dikkatli olmak zorundadırlar. İslam güzel ahlaktır. İslam eğer güzel ahlak ise biz bu Üç Aylarda özellikle Ramazan ayında sabrı öğrenmiş oluyoruz. Sabır da güzel ahlak içerisinde vazgeçilmez olan bir erdemdir. Bu vazgeçilmez olan erdemleri fırsata çevirebiliriz. Biz sabrımızı bu ibadetler ve oruç vesilesiyle artırmış oluyoruz. Şayet orucumuzla, ibadetimizle sabrımız artmıyor ise bu durumda ibadetin bize vermiş olduğu fayda çok sınırlı olacaktır.   (M.Fatih Akgül - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir