Başlıktan da anlaşılacağı üzere, bu yazımızda Allah’ın izniyle Peygamber Sevdalıları Platformu’nu incelemeye gayret edeceğiz. Buna geçmeden önce belirtmek istediğim bir husus var.
İnandığı davayı anlatmaktan çekinen korkaktır. İnandığı davayı savunmaktan çekinen alçaktır. İnandığı davayı anlatmayan ve savunmayan ya kendisine bir baksın ya da inandığı davaya… Peygamber (a.s)’in torunu Hz. Hüseyin’in şu sözü bize örnek olmalıdır. “Heyhat Minna Ez-Zilletün!” Zillet bizden uzaktır! Bu mefkureyi kendine düstur edinen müminler olarak alçaklığın, şerefsizliğin, rezilliğin her çeşidinden uzak durmalı ve bu zilletin her çeşidini kendimizden uzak tutmakla mükellef olduğumuzu unutmamalıyız.
 

Bu bağlamda Peygamber Sevdalıları Platformu’nu biraz daha inceleyelim. Bildiğimiz doğruları anlatmaktan, savunmaktan âr değil tam aksine şeref izzet ve gurur duyduğumuz İslami gerçekleri…
Yazımızı okuyan çoğu kardeşimiz zaten bu platformu kendisinin bağrına basıp sahiplenmekle beraber, bu platformu daha yeni duyan ve hakkında daha yeni bilgi sahibi olacak kardeşlerimiz de vardır şüphesiz.
Bu platform ilk olarak 9 tane İslami hassasiyetlere sahip kardeş derneklerin kümelenmesiyle kuruldu. Daha sonraları Peygamber Sevdalıları, (Evindaren Pexamber) yaptığı hayır faaliyetleriyle gerek bölgede, gerek ülke genelinde, gerekse de uluslar arası boyutlarda adından sıkça bahsettirir.Bu platform, gecesini gündüzüne katarak Hz. Muhammed (a.s)’i anlama, yaşama ve anlatma misyonuyla, somutsal anlamda devasa etkinliklerin gerçekleştirmesine ön ayak olmuştur.
Şu anda bu platformun çatısı altında bulunan kardeş STK’ların sayısı 250’yi geçmiş durumda. 9’dan 250’ye… Biraz düşünün… 10 yıllık bir çalışma ve neticesi… Ayrıca şu köy köy, mahalle mahalle, belde belde, şehir şehir gerçekleşen Kutlu Doğum Etkinliklerine halkın her geçen sene artan rağbeti… Kuşkusuz bu basit bir başarı değildir.
Önceleri kutlu doğumlar sadece bir iki gecede hatırlanır, bir iki mevlid okumayla geçiştirilirdi. Ama daha sonraları gayretli Müslümanların çalışmalarıyla salonlarda kutlandı. Salonlar yetmedi, stadlarda kutlandı. Stadlar da yetmeyince BU COŞKU MEYDANLARA SELLER GİBİ AKTI. VE ABARTISIZ SÖYLÜYORUZ ARTIK BU COŞKU KARŞISINDA MEYDANLAR DA DAR GELİYOR.
 

Doğu insanının yoksulluğunu herkes bilir. Bu platformun da kıt kanaat, etinden dişinden sıkarak, insanlığa Peygamber’i anlatma misyonuyla gerçekleştirebildiği hayır faaliyetleri, Allah’ın yardımının bir tecellisi değil de nedir? “İn ecriye illa alellah” anlayışıyla karşılıklarını sadece Allah’tan bekleyen bir gayret silsilesiyle elde edilen muvaffakiyetler… Muhammed-i Muhabbet’i anlatma gayreti ve semeresini düşünün…
 

Bu platformun temel ilkeleri Kuran ve Sünnettir Allah’ın izniyle. Çağımızın kanser hastalıkları olan ırkçılık, her türlü mezhepçilik ve milliyetçiliğin her çeşidinden şiddetle kaçmayı kendisine düstur edinen bu oluşum, bunların izalesi için de elinden geleni yapıyor. Bu platform, genel anlamda ümmetin en büyük yarasının, mezhepler, tarikatlar, gruplar ve cemaatler arası ihtilafın olduğunun bilincindedir. Enerjisinin en büyük bölümünü, ümmetin yekvücut olması için sarfeden bu camia Yegane Kurtuluş’un Öz’e Dönüş olduğunu yani İslama, Kuran’a, Sünnete kayıtsız şartsız teslim olmakla olacağına inanıyor.
Genel çerçevede anlatmayı şimdilik yeterli gördüğümüz Peygamber Sevdalıları Platformu’nu biraz da sizin araştıracağınızı tahmin ederekten size şunu da haber vermek isterim. Sizin de malumunuz olduğu üzere genelde İslami oluşumları kötüleme vizyonuna sahip medya ajansları ( ya da İslam düşmanları) bu platform için de olmadık iftiralarla bu hayır faaliyetlerinin önüne set çekmeye çalışıyor. Araştırmanızı iyi yapın, varsa aklınıza uymayan, İslama ters düştüğünü düşündüğünüz bir husus şayet, bunu bize bildirin. Bizi bir de bizden dinlemesini ihmal etmeyin. Yoksa farkında olmadan (İslami oluşum) mümin bir kardeşiniz hakkında kötü zan beslersiniz ki bu da sizin hayırlarınızı yok eder Allah korusun.
Kimseye bağnazlıkla yapışmayı uygun görmeyiz lakin bildiğimiz doğruları da anlatmaktan asla çekinmeyiz. Yoksa bu bizim boynumuza vebal olarak yeter de artar bile… Bu İslami Platforma desteğimi elimden geldiğince vereceğim. Nitekim “İslam ve Siyaset” adlı makalemizde de belirttiğimiz üzere İslami oluşumları desteklemeyi kendimize ibadet olarak görüyoruz. Tebliğ ibadeti… Dava ibadeti… Cihad ibadeti… Hüda Par’la paralel İslami anlayışlara sahip Peygamber Sevdalıları Platformu’na destek vermekten gurur duyuyorum ve İslam’ın kırmızı çizgilerini ihmal etmediği sürece bu tür İslami oluşumlara maddi manevi bütün desteğimi vereceğim inşallah. (Aslında onlar benim maddi manevi hayatımı olgunlaştırıyor)
 

Son olarak bu söylediklerimizi okuduktan sonra birileri bize burnunun ucuyla bakacaktır biliyorum… Kibirlenecekler ve bizi haksız çıkarmak için ellerinden geleni yapacaklar bunu da biliyorum… Şu ana kadar böyle oldu olmaya da devam edecek… Onlara da şunu söylemek istiyorum: Zerre kadar vicdanınız ve doğruyu kabullenme gibi bir hasletiniz varsa, Allah için bu tutumunuzdan vazgeçin. Birilerini karalamaktan hayır çıkmadı şimdiye kadar, çıkmaz da… Yanlışını düzeltebilirsin fakat doğrularını görmezlikten gelemezsin. Bu seni alçaltmaktan başka bir işe yaramaz… Hâlâ aynı inadınızda devam edecekseniz bu İslami oluşumlara karşı tutumlarınızda işte o zaman Allah’ın şu ayetini hatırlayın: Kininizle geberin!
Yarın Diyarbakır’a, hep bir ağızdan, yekvücut halde salavatlar, tekbirler, marşlar, ilahiler söylemek üzere gidiyorum Rabbimin izniyle… Büyük bir coşku bizi bekliyor. Şu an otobüs seferinde yazıyorum bunları ve aklımdan şu dua geçiyor… Rabbim sen İhlaslı kardeşlerin çabalarını heba etme ve bütün Müslümanların özlemle beklediği İslam Devletini bizlere en kısa zamanda nasib-i müyesser eyle… Vesselamu Aleyna…
Tarih: 19 Nisan 2014
 

Musab Tamkan / Isparta – Yaş: 20