Peygamber Sevdalıları ve Kalp Fethi
Şahabettin Er / Doğruhaber / haber-yorum
Müslüman olmak zordur evet, ama Doğu (ŞARK) ’da Müslüman olmak daha zordur. Hele de Yüksekova’da; Nusaybin’de, İdil’de ve Eruh’ta Müslüman olmak hasılı Doğu`nun kırsal kesiminde bu daha bir zordur. Zaten Resulullah s.a.v. ‘’la rehete fid-dunya’’ (Müslüman dünyada rahat etmeyecek veya dünyada rahatlık yoktur) demiyor mu? Saddekte ya Resulullah s.a.v.
Görmeyen bilmez ve yaşamayan anlamaz. Şark bölgesinde Müslüman olmak ve hele de Allah’ın c.c. davasını savunmak, ateşten gömlek giymekten daha zordur. Zaten Resulullah s.a.v. ‘’Ahir zamanda iman ateş olacak, tutanın eli yanacak ve bırakanın da imanı gidecek’’ diye buyurmuş. İşte Doğu ve Güneydoğuda ve özellikle de kırsal kesimde Müslüman olmak ve MUHAMMEDİ DAVA’yı savunmak, ateşi eline alıp onunla yaşamaya benzer.
Peygamber Sevdalıları’nın Türkiye’de ve özellikle de Şark bölgesinde yaptığı İslami faaliyetleri de bu ateşi elinde tutmaya eşdeğerdir. Zira buralarda Devlet baskısı; PKK zulmü, Münafıkların fitnesi ve basının üç maymunları oynaması, PEYGAMBER SEVDALILARI’nın halka MUHAMMEDİ SEVDAYI aşılamasına engel olmaya yöneliktir.
Hani eski zamanlarda Müslümanlar bir yeri fethetmek için AT veya DEVE ile sefere çıkarlardı. Bu seferlerde eğer kuşatılan yer Müslüman olmaz veya teslim olmaz ise kılıçlar, oklar ve mızraklarla savaşa tutuşur ve doğal olarak kan gövdeyi götürürdü.
İslam âlimlerinin içtihadında ‘’Zaman; Mekân ve Şartlar değiştikçe, araçlar da değişir’’ diye görüş belirtmişler. Bugün at ve develerin yerini Motorlu araçlar, kılıç ve okların yerini Peygamber aşığı Âlimlerin ‘’KUTLU DOĞUM’’ ve benzeri yerlerdeki sohbetleri ve sözleri; fethedilen kaleler yerine de Peygamber âşıklarının fethettiği gönüllerdir. Kansız, can almadan ve gerekirse kendi canını hiçe sayarak insanların gönlünü İslam’a dönük olarak fethetmek…
Evet, Nusaybin’de Peygamber Sevdalılarınca düzenlenen ‘’KUTLU DOĞUM’’ etkinliğine katılmak nasib oldu. Diyarbakır başta olmak üzere mezkûr programa katılanlar, İnşaALLAH Rıza-I İlahi’yi kazanmışlardır. Nusaybin’e vardığımızda, oranın yerlilerinden çok fazla insan göremedik. Neden biliyor musunuz? Çünkü doğunun en doğusunda olan Nusaybin’de, Mürted PKK örgütü halk üzerinde bir KORKU İMPARATORLUĞU kurmuş. Halkın Peygamber Sevdalılarının düzenlediği hiçbir etkinliğine katılmamaları konusunda uyarmış ve dolayısı ile tehdit etmişler. Ama heyhat; insanın içine Peygamber (s.a.v.)’in aşkı girmeye görsün. Tüm baskı; korku, tehdit ve iftiralara rağmen; halkın yine de KUTLU DOĞUM etkinliğine teveccüh ettiğini görmek, insana gelecek konusunda ümit veriyor. Çünkü PEYGAMBER SEVDALILARI’nın düzenlediği KUTLU DOĞUM etkinlikleri aracılığı ile Müslüman halkın kalbini fethettiğini ve toplumun dikkatlerini Resulullah s.a.v.’in Kutlu hayatına yalın bir şekilde çevirdikleri herkesin malumudur. Şu da unutulmamalıdır ki, PEYGAMBER SEVDALILARI, KUTLU DOĞUMLARDA yaptıkları konuşmalar ile Resulullah s.a.v.’in makamını; üstünlüğünü ve şerefini artırmıyorlar. Bilakis, Resulullah s.a.v. ’den bahsederek, kendileri şeref ve izzet ile çalışmalarında bereketi kazanıyorlar.
Hani Suriye’de tahtı altından kayan zalim Esed ve babası; halk üzerinde öyle bir korku psikolojisi oluşturmuşlardı ki, aynı evde kadın kocasından; koca karısından ve ebeveyn de evlatlarından emin değildi. Zira tüm evlerde her konuşulan aykırı sözün, mutlaka Esed tarafından duyulacağı paranoyası hakimdi. Bu paronaya halkın içinde öylesine yaygındı ki; kişi ‘’acaba Esed benim onu sevmediğimi içimden geçirdiğimi de bilir mi?’’ diye, kendi içinde kuşkuya düşerdi. Nusaybin’de de Mürted örgüt PKK’nın halk üzerinde oluşturduğu baskı ve ‘’attığın her adımdan haberim olur’’ palavrası; halkın üzerinde çok fazla olumsuz bir etki oluşturmuş değil.
İlginçtir ki; Türkiye’de farklı İslami grupların ve Diyanet İşleri Başkanlığının düzenlediği ‘’KUTLU DOĞUM’’ programlarına PKK/BDP yandaşlarınca katılım oluyor; ancak Peygamber Sevdalıları tarafından düzenlenen ‘’KUTLU DOĞUM’’ programlarına halktan bazıları katılmaktan korkuyor.
Bunun sebebini merak ettim ve araştırdım. Meğer diğer İslami gruplar; PKK aleyhine konuşmadığı ve örgütün Mürted olduğunu, Devletin Müslüman halka yaptığı zulmü dile bile getirmedikleri için, PKK halkın ve yandaşlarının düzenlediği bu programlara katılmasına izin veriyor. Müftülüğün düzenlediği ‘’KUTLU DOĞUM’’ programına ise, zaten örgütün bu kurum içindeki resmi (BEL’AM) imamları, istedikleri biçimde at koşturdukları için, bu programa katılan halka da ‘’bakın işte biz de Müslümanız’’ diye halkı kendi sapık fikirlerine kanalize ediyorlar.
Bunu dün bana bir genç sordu: ‘’Abi PKK’nin de içinde hocalar var ve eğer onlar yanlış olsa bu hocalar neden orada dursun’’ dedi. Ben de cevaben ona Bel’am Baura’nın Hz. Musa a.s. ile olan hadisesini anlattım. İsmi Azamı bilen ve yaptığı duaları İsmi Azam ile yapan ve yaptığı her dua da Allah c.c. tarafından hemen kabul edilen bir kişidir Bel’am Baura. Ancak ne zaman ki Hz. Musa a.s. ile karşılaşıyorlar ve Bel’am Baura İsmi Azam ile dua edip, Hz. Musa a.s. ve ordusunun yerin dibine batmasını Cenab-ı Allah’tan c.c. istiyor, işte o zaman Allah c.c. Bel’am Baura ve avanesini yerin dibine batırıyor.
Sünnetullahta, Allah’ın c.c. Peygamberini ve ashabını helak etme diye bir olay yoktur. Kim ki herhangi bir Peygamberin helak olmasını istemiş. İşte o zaman Allah c.c. o duayı yapanı ve etrafındaki zındıka takımını helak etmiş. Bu konuya Kur’an-ı Kerimde, onlarca örnek var ve isteyen eline bir Kur’an-ı Kerim alıp helak olan kavimlerin hikayelerini okusun.
Halkın, Peygamber Sevdalılarının düzenlediği ‘’KUTLU DOĞUM’’ etkinliklerine katılımının engellenmesinin altında ‘’Peygamber Sevdalılarının bu Mürted’lere taviz vermemeleri ve onların Dinsizliklerini de halka açıkça anlatmaları yatıyor. Çıkıp biraz Nusaybin’de nabız yoklamaya çalıştım. Meğer halk Peygamber Sevdalılarının düzenlediği ‘’KUTLU DOĞUM’’ etkinliklerine katılmak istiyor ama Mürted örgütün kendisine ve ailesine vereceği zarardan korkuyor. Bazıları kendi halinde kahvede oturur görünürken, aslında kulağı getirilen salavatlarda ve salavat getirildiğinde gizlice kıpırdayan dudaklarından bunu anlamak mümkün. Bazı aileler de, perde arkasından evinde ve balkonun kuytu köşesinde ilgisiz gibi görünürken, alttan alttan ‘’KUTLU DOĞUM’’ etkinliğine hayret ve hasretle nasıl baktıklarını gördüm. Tabi birkaç aile de etkinlik alanının dışında kendilerine öylesine oturup konuşuyormuş havası vererek, aslında ‘’KUTLU DOĞUM’’ etkinliğinin coşkusunu yaşamak için geldiklerini müşahede ettim.
Doğu`nun bu en doğusunda; asimile edilmek için Mürted örgüt tarafından baskı uygulanan Müslüman Kürt halkına KORKU İMPARATORLUĞUNU yenebilmelerinde yardımcı olabilmek için, malını ve hayatını hiçe sayan PEYGAMBER SEVDALILARINA çok iş düşüyor.
Elbette Peygamber Sevdalıları elinden geleni yapıyor. Ancak bu Müslüman halkın Dünya ve Ahiret selameti için, ellerinden gelenin daha fazlasını yapmaları gerekiyor. Çünkü ATAist ve APOistlerin can ciğer kuzu sarması olduğu bu günlerde, her iki tarafına da hazmedemedikleri tek şey, PEYGAMBER SEVDALILARIDIR. Her iki tarafın da ittifakla engel olmak istediği insanlar, PEYGAMBER SEVDALILARIDIR.
PEYGAMBER SEVDALILARI’nın ‘’KUTLU DOĞUM’’ etkinliği için istedikleri meydanı ve açık havada etkinlik izni vermeyen Kemalist zihniyetli valiler ‘’KUTLU DOĞUM’’ etkinliğine, yetkisi dışında olduğu halde engel olmaya çalışan BDP/PKK li belediye başkanları ve Üniversite öğrencileri ve değişik çevrelerden engel olunmaya çalışılan daha birçok maniayı yan yana koyduğumuz zaman, PEYGAMBER SEVDALILARI’nın ne kadar doğru bir çizgide olduğu ve toplumun kalbini fetheden organizasyonlara imza attığını NEBEVİ METOD ışığında net olarak görebiliyoruz.
Tabi biz laikliğin savunucusu olan her iki tarafa da diyoruz ki; ‘’Güneş balçıkla sıvanmaz’’ ve ‘’gözünü kapayan, kendine gece yapar’’ .
Her ne ise, İT ÜRÜR ENGEL OLMAYA ÇALIŞIR. PEYGAMBER SEVDALILARI KERVANI DA GÖNÜLLERİ FETHETMEK İÇİN EMİN ADIMLARLA YÜRÜR.
Fi Emanillah Wesselam…