Köşk`e çıkacak mı?
Yerel seçimlerin ardından artık tüm gözler bu kez Cumhurbaşkanlığı seçiminde. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın aday olup olmayacağı en çok merak edilen konuların başında.
Başbakan Erdoğan danışmanı Yalçın Akdoğan da Star gazetesindeki köşe yazısında Köşk seçimini yazdı. Akdoğan, Erdoğan`ın nasıl karar vereceğini köşesine taşıdı. İşte yazıdaki o bölüm;
"Cumhurbaşkanlığı seçim süreci henüz başlamadan toplumun büyük bir kesimi, iç ve dış kamuoyu sonucu satın almış, kabullenmiş görünüyor. Ak Parti`nin Cumhurbaşkanı seçebileceğine kesin gözüyle bakılıyor. Özellikle yerel seçimlerde AK Parti`nin yüzde 45`in üzerinde oy alması, bu tabloyu daha da netleştirmiş durumda.
Artık merak edilen husus, AK Parti`nin Cumhurbaşkanı`nı seçecek güce sahip olup olmadığı değil. Şimdi merak edilen, Cumhurbaşkanlığı`na kimin geleceği, hükümetin ve partinin başında kimin olacağı, bundan sonrasında devletin ve siyasetin zirvesindeki ilişkilerin nasıl yürüyeceği...
Başbakan Erdoğan, ilgili kurullarında değerlendirmelerini yapıp kararını verecektir. Bu karar onun kişisel kararı olmaktan öte Türkiye`nin en büyük siyasi hareketi olan, 9 milyon üyesiyle en büyük teşkilatı durumundaki AK Parti`nin vereceği bir karar olacaktır.
2007 yılındaki aday belirleme sürecinin nasıl işlediği biliniyor. Başbakan Erdoğan çok geniş yelpazede istişareler yürüttü ve bunun sonucunda olgunlaşan fikir çerçevesinde hareket etti. O gün de kritik soru, ‘kim olsun`dan ziyade ‘Erdoğan olsun mu olmasın mı` idi. Bugün de kritik soru Erdoğan`ın tercihinin ve takdirinin yanında ülkenin ve AK Parti`nin geleceği açısından doğru pozisyonun ne olduğudur. Yoksa ‘halk kabul eder mi` anlamında bir soru işareti bulunmuyor. Erdoğan her iki göreve de layık görülüyor, ancak hangisini sürdürmesinin daha yararlı olacağı tartışılıyor.
***
Erdoğan, bugüne kadar olduğu gibi kendi kişisel kariyerini değil partisinin ve ülkesinin geleceğini nazara alarak bir değerlendirme yapacak ve kararını verecektir. Erdoğan millete mal olmuş ve dünyevi makam-mevki ihtiraslarını aşmış bir şahsiyettir. Türkiye Cumhuriyeti`nin halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olmak büyük bir şereftir, çok önemli bir siyasi gelişmedir. AK Parti ailesi kendi içinde objektif, rasyonel ve serinkanlı bir şekilde değerlendirme yaparak bir fikir oluşturacaktır. Bu değerlendirme kimin aday olacağından ziyade Türkiye`nin yakın ve orta vadeli geleceğinin nasıl şekilleneceğiyle ilgili olacaktır.
Dün ‘muhtar bile olamaz` diyen statükocu zihniyetin bugün ‘Cumhurbaşkanı olamaz` demesi hiç şaşırtıcı değildir. Yenilgi yorgunu olan ve hezimetten başı dönen muhalefetin ‘kim olsun` diyemediği için ‘kim olmasın` demesi normaldir..."