Mısır`daki idamlara Bitlis`ten sert tepki
Bitlis`te İslami sivil toplum kuruluşlarının ortaklaşa düzenledikleri basın açıklamasında, Mısır`da cunta mahkemesi tarafında verilen idam kararlarına sert tepki gösterildi.
BİTLİS – Mısır’da cunta tarafında verilen idam kararlarına bir tepki de Bitlis’ten geldi. Özgür Der’in öncülüğünde Tatvan’daki bir AVM’nin önünde yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasını eğitimci Servet Özyurt okudu.
Özyurt, Sisi cuntasının işlediği katliamların suç ortağı olan darbe yargısının verdiği bu utanç verici karar hakkında Müslüman Kardeşleri yalnız bırakmamak ve cunta yargısını protesto etmek için toplandıklarını söyledi.
“Verilen kararlar hukuki ve ahlaki değildir”
Tüm baskı ve zulümlere rağmen, adalet ve özgürlük talebiyle meydanları terk etmeyen İhvan-ı Müslimin’in yiğit erlerini selamladıklarını dile getiren Özyurt, “3 Temmuz’da, Mısır halkının meşru-seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi askeri darbeyle deviren Sisi cuntasının Müslüman Kardeşler’e yönelik baskı ve zulümleri sınır tanımıyor. Cinayet şebekesi katil cuntacıların emrindeki mahkemeler geçtiğimiz günlerde dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hukuksuzluğa daha imza atarak 529 kardeşimize idam cezası verdi. Minye mahkemesinde görülen ve aralarında İhvan-ı Müslimin teşkilatının lideri Muhammed Bedii`nin de bulunduğu bin 200 kişinin yargılandığı bu davada darbe karşıtı protestolar nedeniyle yargılanan kardeşlerimiz ‘şiddet olaylarına karışmak, kişilere ve kamu malına saldırı’ gibi uydurma suçlamalarla idama mahkûm edildiler.” dedi.
Uluslararası kamuoyunun ahlaksız suskunluğuna ve hatta darbecilerle işbirliği yapan politikalarına rağmen ilk günden bu yana yılmadan direnen Mısır halkını selamladıklarını belirten Özyurt, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aylardır devam eden zulme sessiz kalmayıp meydanları terk etmeyerek, binlerce şehit Mısırlı kardeşlerimiz bu yargı zulmüne de teslim olmayacaklardır. Esir alınmış olmasına rağmen teslim olmayı reddedip, izzeti tercih eden Muhammed Mursi gibi Mısır mahkemelerinde yargılanan tüm kardeşlerimiz de darbe yargısına boyun eğmeyerek izzetli duruşun nasıl olması gerektiğini tüm dünyaya göstermişlerdir.
ABD ve İsrail’in başını çektiği batılı emperyalistlerin ve onların Ortadoğu’daki kuklalarının desteğini alan darbeciler, İhvan’ı yasaklayıp bütün liderlerini ve binlerce üyesini cezaevlerine doldurarak direnişi kırmayı, İhvanı yok etmeyi hayal etmekteler. Oysa Mısırlı kardeşlerimiz ilk günden itibaren kararlı ve azimli biçimde direnmeye devam etmekte ve her fırsatta darbecilerin heveslerini kursaklarında bırakmaktalar. Neredeyse bir asra dayanan köklü İhvan geleneğinden habersiz olan darbeciler, tüm vahşi uygulamalarına rağmen, şahadetin ve direnişin temel bir düstur olarak öğretildiği bu mektebin mensuplarının teslim alınamadığını, direnişin bir türlü kırılmadığını gördükçe adeta deliye dönerek baskılarını arttırmaktalar.
İyi bilinmelidir ki Mısır’ın darbecileri Mursi’nin ve İhvan’ın şahsında İslami hareketi tasfiye etmeye, İslami direnişi yargılamaya kalkışmaktadırlar. Batı’nın cuntaya açık desteğinin arkasında da bu gerçek yatmaktadır. Aynı durum, gün geçtikçe İslami tonu daha da belirgin hale gelen Ortadoğu ayaklanmalarına karşı batının ve yerli işbirlikçilerinin takındığı tutum için de geçerlidir.”
Son idam kararlarını ve buna sessiz kalan tüm cunta severleri kınadıklarını belirten Özyurt, “Darbecilerin, Müslümanların çocuklarını yetim bırakacak bu vicdansız kararlar, geleceğimizin ve mirasımızın sahibi bütün çocuklara zulümdür. İhvan’a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, bir komediden farksız olan idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmi şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Tüm dünya dilsiz şeytan olsa da bizler susmayacağız ve tüm dünyaya Mısır’da yapılan bu zulmü haykırmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Basın açıklaması yapılan dua ile sona erdi. (Şükrü Tontaş-Menderes Beysülen - İLKHA)