• DOLAR 34.607
  • EURO 36.592
  • ALTIN 2928.333
  • ...
KUTLU DOĞUM, KUTLU İKLİM
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

M. Müfit Yaray / Doğruhaber

Tarihte en seçkin ifadeler, kâinatın iftihar tablosu Hz. Muhammed (sav) için söylenmiştir. Şairler yılar yılı O’na (sav) olan sevgi ve saygılarını güzel kasideleriyle ifade etmişler.

Yaratılmışların en şereflisi olan insanın, her yönden zirvedeki misali olan Hz. Muhammed Mustafa’yı sadece insanlar değil; Dağlar, taşlar, ağaçlar ve hayvanlar âlemi gibi diğer mahlûkat da çok iyi tanımış, âşık olmuş ve O’nun peygamber olduğuna, kendilerine mahsus dilleriyle şahadet etmişlerdir. Çünkü Âlemler, Onun hürmetine yaratılmıştır. O (sav), sadece insana değil, bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Bu nedenle yüce ruhu bütün mevcudatla alakadardır.

Hz. Muhammed Mustafa insanlığın övünç kaynağıdır. Evet, o bedenen bütün insanlar gibidir. Bu yüzden bir insan gibi ashabının arasında oturup sohbet ediyor, her insan gibi acıkıyor, acı çekiyor, Uhud’da dişi kırılıyor, Taif’te taşlanıyordu. Ama O, ruhaniyeti itibariyle bütün insanlardan çok farklıydı. Bu nedenle o, miraçta Cebrail’i gerilerde bırakıyor ve Rabbul Âlemin onu buyur ediyordu.

“ Sonra o yaklaştı, sarktı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.” (Necim (8-9)

İşte bu şeref İnsanoğluna yeter. Çünkü bu insanoğlunun iftihar tablosudur.

Hazreti Muhammed Aleyhisselâtü Vesselâm, aynı zamanda bizi, Rabb’imizi, kâinatı, dünya ve ahretin hakikatlerini bize tarif eden küllî bir muarriftir.

O insanlığın, zihnini her dönem meşgul eden: “Kimsin, Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun? Akibetin ne olacak?” gibi muhim soruların cevabını, bize öğreten zirve insandır.

Hz. Muhammed (sav)’in öğretilerine iman edenler, dünyadaki her şeyi Hikmet nazarıyla görür, her şeyden zevk alır, mutlu olur. O’nun nuranî halkasının dışından kâinata bakanlar, kâinatı büyük bir matemhâne, kendilerini de ölüme mahkûm, idamı bekleyen bir hükümlü olarak görür.

Yeis ve ümitsizlik içinde matemhâne gibi olan dünyamız Onun gelmesiyle şevk ve cezbe ile insanlık için bir zikirhâneye, insanlık için bir huzur ve mutluluk mekânına dönüşmüş, birbirine düşman olanlar dost ve kardeş olmuştur. Hazreti Aleyhisselâtü Vesselâm’ın nuru sayesinde kâinat aydınlanmış, her varlık, varlığının sebebini, vazife ve değerini öğrenilmiştir.

Hazreti Muhammed (sav) bütün insanlığın en “ekmel”i, en “ecmel”i, en “ekrem”i ve en “eşref”idir. O “ekmelü’t-tahaya”dır.

Diğer mükemmeller, onunla kıyaslanınca sonsuz kusurlu, üstünler değersiz, devler cüce, zenginler fakir, şahlar dilenci kalır. Çünkü o, “Seyyid-i nev’-i beşer, derya-yı dürr-i ıstıfa,” insanlığın efendisi, denizlerin en seçkin incisidir.

Bu nedenle yılar yılıdır nice âşıklar, dertli gönüller, gönülden sevenler ona karşı duyduğu sevgiyi, aşkı, hasret ve hicranı değişik şekillerde ortaya koymuştur. Kimleri Şiir ve kasideleriyle, kimileri sünnete uymada gösterdikleri titizlikleriyle, kimileri onun yolunda yaptıkları cihad ve gayretleriyle bu sevgilerini göstermişlerdir.

Âlemin karanlıklar içinde kaldığı, adalet ve insanlığın yerini zulüm ve vahşetin aldığı günümüzde ise Müslümanlar yüz binlerin katıldığı Kutlu doğum etkinlikleriyle bu Muhammedi sevgilerini haykırıyorlar. Çünkü günümüzde İslam düşmanları batı ve yerli işbirlikçilerinin gaye ve hedefi Muhammed’in ismini yeryüzünden silmektir. Onun için Amerika, Avrupa ve özelikle Danimarka’da O yüce insana en çirkin hakaretlerle saldırdılar. Kendileri gibi çirkin karikatürlerle hakaret ettiler.

Ama elhamdülillah, onların bu çirkin saldırıları ümmete hayat verdi, İslam coğrafyası Muhammedi sevdayla kıyama kalktı. O Zat’ın sevenleri, peygamber Sevdalıları düşmanlarını kin ve öfkeden kudurtacak şekilde O zirve insan Muhammed Mustafa’nın kutlu doğumunu başta Diyarbakır olmak üzere Yüz binlerce Müslüman’ın katılımıyla meydanlarda kutlamaya başladılar. Sonra bu Muhammedi aşk Diyarbakır’dan Diyar-i Muhammed’den bütün doğuya, oradan bütün batıya aktı. Artık

Türkiye’de meydanları bu aşkla coşmayan bir şehir-ilçe ve hatta köy, neredeyse kalmadı elhamdülillah. Şehir Meydanları Muhammedi sevdayla doluyor, coşuyor.

Yüz binler aşk ve vecd içinde hep beraber O’nun adını haykırıyor ve batı ile onların yerli işbirlikçilerine şu mesajları veriyorlar;

“Dünya döndükçe, O’nun (sav) adı anılacak.”

“Diyalog, Hoşgörü hep boş, Muhammedi sevda çok hoş.”

“Sana hasretiz Ya Resulullah”,

“Annemiz, babamız, Evlad-u İyalimiz uğruna feda Ya Resulullah.”

“Ruhumuz, Canımız yoluna Kurban ya Resulullah”.

“Yolun yolumuz, Şefaat’in umudumuz, Ya Resulullah”.

Öyleyse bu kutlu coşku iklimine haydi hep beraber katılalım, Muhammedi aşk ve şefkle dolalım. Kalblerimiz O’na yakınlığın coşkusuyla ihya olsun. Dost ve düşman her kes Muhammedi sevdayı görsün. Dostlar sevinsin, düşmanlar kinlerinden gebersin. Haydi, Müslümanlar Muhammedi coşku bayramı için meydanlara…
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir