• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
`Müslüman uydurduğu mazeretlere sarılmaz`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

AĞRI - Mustazaflar Cemiyeti Ağrı Şubesi tarafından düzenlenen seminerde konuşan Rehber TV programcılarından Eğitimci Yazar Özkan Yaman, günümüzde Müslümanların bireysel olarak yaşadığı sorunlara değinerek, tedavi yöntemlerini anlattı. 

Dernek Konferans salonunda verilen seminer, yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Konuşmasında akrositiş (kelimelerin ilk harfleri ile kodlama usulü) yöntemini kullanan Yaman, ‘YEMİN’ kelimesinin harflerini oluşturan `Yarış, Erteleme, Mazeret, İntisap ve Nasihat" kavramlarına anlattı.

"Bakın kardeşlerim YEMİN eden kişi yani kelime-i Şehadet getiren kişi ilk harfimiz olan ‘Y’ yani YARIŞAN kişidir." diyen Yaman, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Müslüman demek, yarışan kişi demektir. Eğer biz Müslüman isek yarışmamız gerekiyor. Gelin kendimizle yarışalım. Dün yapmadığımız salih amelleri bugün yapalım. Okumadığımız Kuran`ımızı bugün okuyalım ve sürekli kendimiz ile bu alanda yarışan kişilerden olalım. Veya kardeşlerimizle hayırda yarışalım, nitekim Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer bu konuda yarıştılar. Peygamber Efendimiz şu 7 şey gelmeden acele edin; unutturan bir fakirlik, azdıran bir zenginlik, sağlığınızı bozan bir hastalık, bunaklık veren bir yaşlılık, aniden gelen ölüm, gelecek olan deccal ve kıyamet saati gelmeden hayırda yarışın acele edin.” 

"Müslüman kulluğu ertelemez"
İkinci harfin YEMİN`in ‘E’si olduğunu ifade eden Yaman, "Yani ERTELEME. Müslüman bir kişi kulluk görevlerini asla erteleyemez. Zira bu konuda Allah Resulü (sav), ’Erteleyenler helak oldu.’ diyerek Müslüman için kulluk görevini ertelemenin felaket olduğunu bize haber veriyor. Yine başka Peygamber Efendimizin (sav), ‘Ertelemek şeytanın okudur.’ şeklindeki Hadis-i Şerifi konunun önemini bize gösteriyor.” dedi.  

"Müslüman uydurduğu mazeretlere sarılmaz"
Geri kalan üç harfin (MİN) Mazeret, İntisap ve Nasihat olduğunu belirten Yaman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Üçüncü harfimiz ‘M’  harfi, yani MAAZERET. Müslüman insan yani Kelime-i Şehadet getiren bir insan mazeret üretip onlara sarılamaz. Zira insan ne kadar mazeret ileri sürerse sürsün kendini çok iyi tanıyıp bilir. Bir Müslüman prensip olarak mazeret üretemez. Evet, insan olma hasebiyle geçerli mazeretleri olabilir. Fakat bunu bir ahlak edinmemesi gerek. Fakat gelin görün ki, günümüz Müslümanlarının çoğu mazerete çok başvuruyorlar. Adeta mazeret makinası gibi çalışıyoruz. Fakat biz bir Müslüman olarak ahiret gününe iman etmişiz, Rabbimize hesap vereceğimizi biliyoruz. Fakat dünyadaki mazeret alışkanlığımız ahrette, hesap gününde bize bir fayda vermeyecektir. 

Dördüncü harfimiz, ‘İ’ harfi, yani İNTİSAP. Yemin eden yani Allah’a şahitlik eden kişi intisap eder. İntisap, anlam olarak bağlanmak demektir. İman sahibinin Rabbine bağlanması gerekir. Allah’a bağlanmanın yolu ona (cc) sarılmaktır. Allah’a sarılmanın yolu cemaat olmaktır. Yani bir birimizden ayrılıp, tefrika çıkarmamaktır. Cemaat içerisinde ihtilaf edip çekişmezsek Allah ile olan bağlantımız sağlanmış ve sağlam olur. 

"Hayatımızdan İslam`ı çıkarsalar hiç bir şeyimiz kalmaz"
Beşinci harfimiz, ‘N’ harfi, yani NASİHAT. Allah ve Resulüne iman etmiş, yemin etmiş bir Müslüman nasihat dinleyen ve nasihat edendir. Bu konu ile ilgili Allah Resulü (sav), `Din nasihattir.’ diye buyurur. Biz din için yaşıyoruz yani din-i mubin İslam için yaşıyoruz. Bizim şerefimiz, haysiyetimiz ve namusumuz ve onurumuz dinimizdir. Hayatımızdan İslam`ı çıkarsalar hiç bir şeyimiz kalmaz. Ama biz Müslümanlar olarak nasihati sevmiyoruz, nasihatte cimrilik ediyor ve biz nasihatin usulünü bilmediğimizden dolayı yanlış usul ile nasihat ediyoruz. Allah-u Teala nasihati sevenlerden, nasihat konusunda cömertlerden ve nasihatin usulünü bilen Müslümanlardan eylesin bizleri.” diyerek konuşmasını sonlandırdı. (Hasan Özbay - İLKHA)

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir