YÖK`ün kalkması gerekir
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı, Yüksek Öğretim Kurulu`nun (YÖK) kuruluş felsefesi bakımından yaşamasının mümkün olmadığını belirterek YÖK`ün değiştirilmesinden ziyade, tamamen lağvet edilmesi gerektiğini söyledi.
DİYARBAKIR – DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, Türkiye`nin politik, teknolojik ve ekonomik anlamda ciddi değişim yaşadığı bir süreçte en fazla sesini duyurması ve gelişime katkıda bulunması gereken üniversitelerin, rahatsızlık verecek derecede sessiz kalmasının nedeninin YÖK’ün yapısında aranması gerektiğini söyledi.
“ Üniversitelerin rehberlik yapmaları gerekir”
Üniversitelerin psikoloji, siyaset bilimi, mühendislik, teknoloji, uluslararası ilişkiler, kamu yönetimi, sosyoloji ve benzeri kürsülerinden Türkiye`nin sorunlarının çözümüne dair sesiz kaldığını ifade eden Avcı, “Türkiye`de herkes konuşuyor. Ancak en fazla konuşması gereken, Türkiye`nin önündeki engelleri aşması için rehberlik yapması gereken üniversiteler ve bilim insanları hiç konuşmuyor. En etkin taşıyıcı olması gereken üniversitelerimizin özgürlüğü, adaleti sağlamada öncü rol üstlenmesi gerekir. Türkiye`de, üniversitelere olağanüstü yatırım yapıldığı bir süreçte bilgi noksanlığını ideolojiyle dolduran, mesuliyetsiz bir özgürlük talep eden üniversitelere değil, gerçeği arayan ve etkin sosyal rol üstlenen üniversitelere ihtiyaç vardır.” dedi.
“Üniversiteler özgür olmalıdır”
Türkiye`nin eş dost ve akrabaların kadrolaşıp köşe başlarını tuttuğu üniversiteler değil. Konuşan, üreten, sorgulayan, tartışan üniversitelere ihtiyacı olduğunu söyleyen Avcı, “Bugün yaşanan terör, yoksulluk, adaletsizlik, ayrımcılık, küresel ısınma, fırsat eşitsizliği, çevre kirliliği, nüfus artışı, kültür, siyasi yozlaşma, trafik terörü, deprem gibi sorunların çözümünde üniversitelerin sessiz kalmasına tahammül edilmemelidir. Üniversiteler kendilerini bu sorunların dışında tutamaz. Üniversitelerimiz sokaktaki insan içinde çözüm üretmelidir.” ifadelerini kullandı.
Üniversitelerin bulunduğu il ve ilçelerin dünya ya açılması gereken bir pencere olması gerektiğini dile getiren Avcı, “Üniversiteler gerektiğinde toplumla, yöneticilerle ve iktidarlarla ters düşen fikirler ortaya koyar, onları eleştirir. Aksi halde toplumsal ilerleme olmaz. Aksi halde özgür üniversite de olmaz. Türkiye’nin yaşadığı beyin göçü sorununun sorumlusu ve suçlusu da, tersine bir beyin göçü politikası vizyon ve becerisi olmayan da YÖK’tür” şeklinde konuştu.
“YÖK’ü kaldırmaları gerekir”
YÖK’ün Üniversite hocalarının, öğrencilerin ve diğer eğitim bileşenlerinin üzerinde karabasan gibi durduğunu söyleyen Avcı, “YÖK, 12 Eylül darbesinden beri baskıcı, statükocu ve antidemokratik tavırlarından pek bir şey kaybetmedi. Üniversite hocalarının, öğrencilerin ve diğer eğitim bileşenlerinin üzerinde karabasan gibi duran YÖK, belki de yükseköğretim sistemimizin ve bilvesile Türkiye’nin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden birisi oldu. Bu itibarla Başbakan Sayın Erdoğan’a ve Milli Eğitim Bakanı Sayın Avcı’ya bir çağrıda bulunuyor ve miadını dolduran YÖK’ü kaldırmaları gerektiğini hatırlatıyorum” dedi.
(Ali Adiyaman - İLKHA)