Dicle EDAŞ işçileri iş yavaşlatma eyleminde
DEDAŞ'ta taşeron firma elemanları olarak çalışan işçiler haklarının gasp edildiğini belirterek iş yavaşlatma eylemine gittiler.
DİYARBAKIR - Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş arıza bakım personeli olarak görev yapan işçiler, yaşadıkları mağduriyetleri kamuoyuna duyurmak amacıyla basın açıklaması yaptı.
Dicle EDAŞ’ın önünde yapılan basın açıklamasına personelin yanı sıra çok sayıda muhtar da destek verdi.
“Birinin başına bir şey gelirse bunun sorumlusu DEDAŞ’tır EKZİM holdingdir”
Haklarının iadesi gerçekleşmezse iş yavaşlatma eylemini iş bırakma eylemine dönüştüreceklerini ifade eden Enerji Sen Genel Başkanı Ali Duman, “Gerekli tedbirler alınmaz ise eğer bizim insanca yaşayabileceğimiz gibi ücretler verilmezse biz bu işi gerekirse durdururuz. Eğer birinin başına bir şey gelirse bunun sorumlusu DEDAŞ ’tır EKZİM holdingdir.” dedi.
“Her taşeron firma hakkımızı gasp etmektedir”
Basın açıklamasını işçiler adına Özgür Uçan okudu. Uçan, şunları kaydetti: “Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş arıza bakım personeli olarak görev yapmaktayız dağıtım şirketlerinin en ağır ve en tehlikeli iş kolunda çalışmamıza rağmen ki dünyanı en tehlikeli 2. İş sırasında olmamız rağmen en kötü şartlarda çalışmaktayız. Arıza onarım bakım işi taşeronlaştırdığından bu yana gelen her taşeron firma bizi sömürmekte ve hakkımızı gasp etmektedir.”
“Ekiplerimiz acil durumlarda arızlara müdahaleye devam edecektir”
Hakları olan ücretlerini alamadıklarını ve bu duruma itiraz eden arkadaşlarının işten çıkarılmakla tehdit edildiğini söyleyen Uçan, “Bilindiği üzere haziran ayından bu yana Dicle Edaş özelleştirilmiştir. Bu özelleştirmeden sonra arıza bakım onarım personeli sürekli iyileştirilmeye gidecek diye vaat etmelerine rağmen yaklaşık 10 aydır herhangi bir iyileştirmeye gidilmemiş ve bunu yanı sonra şartlar giderek zorlaştırılmıştır. Hatta hakkını arayan arkadaşlarımız işten çıkarılmakla tehdit etmiş olup bazı arkadaşlarımızda iş akdi fes edilmiştir. Dedaş arıza onarım personeli olarak sorunlarımızı dile getirmemize rağmen herhangi bir sonuç alamadığımı için en tabii hakkımız olan iş yavaşlatma eylemine giriyoruz. Ekiplerimiz acil durumlarda arızlara müdahaleye devam edecek vatandaşlarımızın elektrik sıkıntı çekmemesi için elimizden gelen gayreti göstereceğimize buradan tüm kamuoyuna duyururuz.”dedi.
“Hiçbir güvenceleri yok”
İşçilerin yanında olacaklarını dile getiren Muhtar Dilek Demir, “Biz kışın çok sıkıntı çekiyoruz. Arkadaşlarımız yağmur çamur demeden o direklere çıkıyorlar. Hepsi çocuk sahibi. Daha geçenlerde bir arkadaşımız direkte cayır cayır yandı. Şuan kendisi aramızdadır. Hiçbir güvenceleri yok. Yemeklerini vermiyorlar servileri yok. Biz işçilerimiz yanındayız inşallah haklarını alacağız.” İfadelerini kullandı.
“Hiçbir yetkili yanımda olmadı”
İşbaşında yanan ve aylarca yoğun bakımda kalan Metin Hafif ilgisizlikten yakınarak şunları söyledi:“Üç aya yakın yoğun bakımda kaldım. Ölüm tehlikesi ile yaşadım. Hiçbir yetkili yanımda olmadı. Vardiya arkadaşlarımın haricinde kimse yanıma uğramadı. Bir geçmiş olsun dahi gelmediler. İşten çıkışım verildi. Ben mahkemeye verdim onları. Ban gelip davanı geri çek diyorlar seni işe alalım. Ben buraya girdiğimde yüzde 100 ağır işte çalışır durumdaydım. Ama şimdi yüzde 70 engelli durumdayım. Onlar diyor ki bize yüzde 100 ağır işte çalışacak elemen lazım. Ben sağlığımı babamın evinde kaybetmedim ki bu çatı altında kaybettim. Zorla mesaiye bırakıldım arkadaşlarım buna şahittir.”
“Aldığımız ücret konusunda üvey evlat gibi görünüyoruz”
İş güvenliği sıkıntılarının olduğunu söyleyen Hamdullah Tombolo, “Bizim öncelikle iş güvenlik sıkıntılarımız var. Ve yaptığımız iş dünyada en tehlikeli işlerden bir tanesidir. Maddi olarak taleplerimiz var öncelikle TEDAŞ görevlisi olarak asil olarak görünüyoruz ama aldığımız ücret konusunda üvey evlat gibi görünüyoruz.” İfadelerini kullandı.
“Bize dayatılan sözleşme iş kanununa aykırı”
Kendilerine dayatılan sözleşmenin iş sözleşmesine aykırı olduğunu dile getiren Tarık Bolona ise, “Bize dayatılan sözleşme iş kanununa aykırıydı. Ve ben bu duruma itiraz ettiğim için sözleşmeyi yenilemediler. Sözleşmelerinin iş kanununa aykırı olduğunu kendileri de biliyorlar. Bizi açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar burada sürekli arkadaşlarımız iş kazaları geçiriyorlar ama hiç kimse bunu önemsemiyor. En iyi dedikleri şey arkadaş acemiydi.” Şeklinde konuştu. (M. Sait Adıyaman Yakup Moğulgani M. Zeki Aygur – İLKHA)