• DOLAR 34.179
  • EURO 37.15
  • ALTIN 2939.068
  • ...
Mavi Marmara Raporu BM`ye Resmen Sunuldu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BM Soruşturma Komisyonunu raporunda, İsrail ordusunun 2010 Mayıs ayı sonunda açık denizde Mavi Marmara gemisine yaptığı ve 9 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda aşırı ve izah edilemeyen güç kullandığı, yolculara da kötü muamelede bulunduğu belirtildi.

 

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun tarafından geçen yıl kurulan BM Soruşturma Komisyonu, Mavi Marmara saldırısıyla ilgili hazırladığı 105 sayfalık raporunu Genel Sekreter Ban`a bugün sundu.

 

Raporda, İsrail komandolarının Mavi Marmara gemisine uyarıda bulunmadan ve aşırı güç kullanarak saldırdıkları belirtiliyor. İsrail`in gemiye saldırısı sonucunda 9 insanın ölümünü izah edemediği, kurbanlara yakın mesafeden pek çok kez ateş edildiği, can kaybı ve yaralanmaların kabul edilemez olduğu, gemideki yolcuların ciddi anlamda kötü muameleye maruz kaldıkları, taciz edildikleri ve mallarına el konulduğu bildirildi.

 

Gazze`ye abluka meşru
Ayrıca raporda Gazze`ye yönelik ablukayı meşru olarak belirtiliyor. Raporun başında, 31 Mayıs 2010`da yaşanan olayların kesinlikle o şekilde yaşanmaması gerektiği belirtilerek ileride bu tür olayların yaşanmasının önlenmesi için yoğun çaba harcanması gerektiği belirtildi.

Uluslar arası sularda seyrüsefer serbestîsi temel hakkının uluslararası hukuk kurallarına göre sadece kısıtlı istisnaları olduğuna dikkati çekilen raporda, İsrail`in Gazze`deki militan gruplardan kendisine yönelik ``gerçek bir güvenlik tehdidi`` altında olduğu görüşü savunuldu. Ayrıca raporda, İsrail`in Gazze`ye uyguladığı ablukanın, Gazze`ye deniz yoluyla silah girişini engellemek için uygulanan ``meşru bir güvenlik önlemi`` olduğu ve bu kapsamda ablukanın uygulanmasının uluslararası hukuk kurallarına uygun olduğu ileri sürüldü.

Gazze`ye yardım götüren konvoyun sivil toplum girişimi olduğu belirtilen raporda, ``konvoya katılanların siyasi görüşlerini ifade etme hakkına sahip olmakla birlikte, konvoyun ablukayı aşma girişimiyle sorumsuzca hareket ettiği`` savunuldu. Konvoydakilerin çoğunluğunun şiddet niyetlerinin olmadığının altı çizilen raporda, ancak `` Mavi Marmara`nın `nın organizatörleri, özellikle İHH`nın davranışı, gerçek niteliği ve amaçları hakkında ciddi soru işaretlerinin bulunduğu`` da iddia edildi.

İsrail`in, abluka bölgesinin bu kadar uzağında, gemilere bu denli güç kullanarak saldırma kararı ve bunun hemen öncesinde son bir uyarıda bulunmamasının ``aşırı ve uygunsuz`` bir davranış olduğu vurgulanan raporda, bu olayda ilk başta şiddet içermeyen yöntemlere başvurulması gereğine işaret edildi. Bu kapsamda Mavi Marmara`ya saldırmadan önce İsrail tarafının önce gemiye açık bir uyarıda bulunması ve bunu göstermesi gerektiği, ayrıca direniş fark edilince o anda İsrail`in, operasyonun seçeneklerini yeniden değerlendirmesi gerektiği belirtildi.

Raporda Mavi Marmara `ya çıkan İsrail komandolarının, "bir grup yolcunun organize ve şiddetli direnişiyle" karşı karşıya kaldığı, bu nedenle kendilerini korumak için güç kullanma ihtiyacı içine girdikleri de ileri sürülerek 3 askerin söz konusu yolcularca ele geçirildiği, kötü muameleye maruz kaldıkları, riske sokuldukları görüşüne de yer verildi.

Can kayıpları ve yaralılar kabul edilemez
Raporda Mavi Marmara` nın İsrail komandoları tarafından ele geçirilişi sırasında güç kullanılması sonucunda can kaybı ve yaralanmaların yaşanmasının ``kabul edilemez`` olduğu belirtilerek bunun sonucunda İsrail güçlerince 9 yolcunun öldürüldüğü, pek çoğunun ciddi şekilde yaralandığı ifade edildi.

Raporda bu 9 ölümden hiçbiriyle ilgili olarak komisyona İsrail tarafınca tatmin edici bir izahın verilmediği bildirildi. Adli tıp bulgularının, öldürülenlerin çoğunluğunun arkalarından da dahil olmak üzere bedenlerinin çeşitli yerlerinden pek çok kez ve yakından vurulduklarını göstermesine karşılık bunun hesabının İsrail tarafından yeterince verilmediğine işaret edilen raporda, öldürülen 9 kişiden 7`sinin bedeninin kritik bölümlerine çok kez ateş edildiği, beşinin arkadan vurulduğu belirtilirken kurbanlardan özellikle Furkan Doğan`a son derece yakından ateş edildiği, Doğan`ın öldürücü kurşunu almadan önce zaten yerde yaralı yatıyor olabileceği, bu hususlarda İsrail tarafının detaylı izah ve hesap veremediği kaydedildi.

Raporda Mavi Marmara gemisinin ele geçirilmesinin ardından yolcuların İsrail`den sınır dışı edilene kadar ciddi anlamda fiziken ve manen kötü muameleye maruz kaldıkları, taciz edildikleri, korkutuldukları, ellerindeki eşyalara gerekçesiz el konduğu ve konsolosluk hizmetlerinden zamanında yararlanmalarına izin verilmediği de bildirildi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir