DİYARBAKIR - Her yıl Mart ayının son Pazartesi günü başlayan ve bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle sürdürülen Kütüphane Haftası`nın 50’ncisi, bu yıl 31 Mart-6 Nisan 2014 tarihleri arasında kutlanacak. Bu hafta sebebiyle Dicle Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Dokümantasyon Daire Başkanı Ersen Murat Ateşal ile Türkiye’deki kütüphanelerin son durumu üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Ateşal, Türkiye’de halkın kütüphaneleri kullanma konusunda bir tembelliğinin olduğunu belirtirken, ancak bu durumun yapılacak bazı düzenlemelerle atlatılabileceğini ifade etti. 

“Kütüphaneler donanım ve materyal olarak zengin olmalıdır”

Kütüphanelerin fiziki güzelliğin yanında, iç donanım ve iç materyal olarak da zengin olması gerektiğini vurgulayan Ateşal, “Her üniversitenin muhakkak bir kütüphanesi vardır. Son zamanlarda kurulan üniversitelerimizin kütüphanelerinin fiziki yapısı gerçekten güzeldir. İnşallah kütüphanelerimiz fiziki güzelliklerinin yanında iç donanım ve iç materyal olarak da zenginleştirilir ve milletimize daha faydalı hizmetler vermeye devam eder. Kütüphaneleri kullanma konusunda özellikle öğrencilerimizde bir tembellik var. Bizim gayemiz kurulu olan kütüphaneler içerisindeki materyali kesinlik kullanmalarıdır. Hatta varsa eksiklikler tarafımıza bildirilmelidir.” dedi. 

“Okuyucuya istediği kitaba ulaşma şansı verilmeli”

Türkiye’de halkın kütüphaneleri kullanma alışkanlığını değerlendiren Ateşal, “Halkımızın kütüphaneleri kullanma konusunda bir tembellik var. Bu öğrencinin kendi tembelliği değil. Bir de ben kütüphaneye gitsem de gitmesem de işimi görürüm düşüncesi var. Kütüphanelerin fiziki yapısı da okuyucularımızı etkiliyor. Okuyucumuza istediği kitaba ulaşma şansı verilirse, okuyucumuz kütüphaneyi kullanma konusunda çaba sarf ediyor. Ama fiziki anlamda kütüphane yetersiz olursa, okuyucularımız bırakın kütüphaneye yönelmeye, aksine kütüphaneden uzaklaşmasına sebep olabiliyor.” şeklinde konuştu. 

“Kitap okuma oranını artırmak için çalışmalar yapılmalı”

Türkiye’de kitap okuma oranını da değerlendiren Ateşal, “Türkiye’de kitap okuma oranını düşük olmasını sebeplerinden birincisi; elektronik veri tabanlarına son zamanlarda daha çok rağbet olmasıdır. İkincisi; basılı yayınlara çok önem verilmeyişidir. Okuyucuları kütüphaneye yönlendirmek için kütüphane müdürlükleri yılda en az iki-üç kez etkinlikler düzenlemelidir. Diğer taraftan her yıl eğitim öğretimin başlangıcı olan Eylül ayında öğrencilere kütüphaneyi tanıtımla ilgili oryantasyon eğitimi verilmelidir.” ifadelerini kullandı.

“Ziyaretçi öğrenci sayımız; bin 700 ile 2 bin arasında”

Ateşal, başkanlığını yaptığı Dicle Üniversitesi Merkez Kütüphanesi hakkında şu bilgileri verdi: “Daha önceki kütüphanemiz 400 metrekarelik bir alana sahipti. Yaklaşık 400 öğrencimizin ziyaret ettiği bir kütüphaneydi. Ancak 5 bin metrekarelik yeni yapılan binamıza geçtikten sonra, günlük ziyaretçi öğrenci sayımız bin 700 ile 2 bin arasında değişmektedir. Tabii bu sayı sınav zamanlarında ikiye katlanmaktadır. İnşallah bundan sonraki süreçte öğrencilerimizin kullanımına bağlı olarak yeni ve daha büyük bir kütüphane binasını yapmak istiyoruz. Süreli yayınlar 2 bölümden oluşmaktadır. Süreli yayındaki dergilerimiz 1980 ve sonrası, satın alınan ve bağış gelen tüm süreli yayınlarımızı okuyucularımıza sunduk. Dicle Üniversitesi Dokümantasyon Daire Başkanlığının arşivinde yaklaşık 59 bin adet kayıtlı basılı yayınımız bulunmaktadır. Merkez kütüphanemizin okuma salonu bulunmaktadır. Aynı anda 270 kişi burada ders çalışabiliyor. 18 adet grup çalışma odaları mevcut. Grup çalışma odalarımızdan akademisyenlerimiz, idari personelimiz ve öğrencilerimiz faydalanabilmekteler. Akıl oyunlarımız var. Bir odamız satranç odası, bir odamız da dama odası. Öğrencilerimiz talep ederlerse odaları hizmetlerine sunuyoruz. Ayrıca 80 kişilik konferans salonumuz var.”dedi.  (İlyas Yıldız / Ali Adiyaman – İLKHA)