Sınav analizi ve unutulmaması gerekenler
Hasan Yılmaz / Doğruhaber / Rehberlik
Farklı uyarıcının aynı davranışlara neden olduğu gibi, aynı uyarıcı da farklı davranışlara neden olabilir. Aynı sınava giren öğrencilerin psikolojik durumlarının farklı davranışlara sebebiyet verdiğini hepimiz müşahede ettik. Sıkça sorulan ve merak edilen soruları merkeze alıp, tüme varımsal yöntemi kullanıp soruların aydınlanmasına yardımcı olacağımız gibi, tavsiyelerimizi de yoğurarak izahlar yapacağız inşaallah.
Yükseköğretime Geçiş (YGS )sınavının akabinde sınav sorularının % 20 sinin verilmesi öğrenciler arasında tartışıldığı gibi zorluk düzeyi de tartışıldı. Kapsamlı olan bu sınavda her öğrencinin beklentisi farklıdır. Beklentileri etkileyen unsurlardan biri de öğrenci muhabbetleridir. Muhabbetlerin aşırı dozu bizi olumsuz etkileyebilir. Sınav sonucu belli olmadan konuşmaların dikkate alınmamasını ümit ediyorum.
Bire bir rehberlikte ya da grup bazında yaptığımız görüşmelerde veri analizlerinden hareketle sınavla ilgili çıkarımımız şu: Sözel bölümde sosyal kısmının bazı soruları, fen bölümünde fizik ve matematiğin birkaç sorusunun zor geldiği sonucuna vardık. Zor soruların standart sapmalarının farklı olacağını söyleyebiliriz. Eğer herkesin yapamadığı soruları biz de yapamamışsak sorun yok fakat herkesin takıldığı yerde bizler rahatlıkla bu soruları yapmış isek bu durum bizler için avantajdır. Bu avantajlar başarı diliminde olduğu gibi burslarımızı da etkileyecektir. Son zamanlarda özel üniversitelerin yüksek burs verirken dikkat ettiği birinci husus başarı sıralamasıdır
Puanımız noktasında barajı geçebiliyorsak, sınava girecek öğrenci sayısının düşeceğini hesaba katarak sınavın sonucunu beklemeden kısa sürede toparlanıp çalışmaya başlamalıyız. Birinci sınav yoruma dayalı olduğu için hata yapma oranımız fazla olabilir. Fakat ikinci sınav ezbere dayandığı için çalıştığımız konuların önemli yerlerini not alıp ezberlemeliyiz. Önemli mesleklerin çoğunun ikinci sınav da olması bu yarışın bitmediğinin göstergesidir. Unutmayalım ki ikinci sınavın katsayısı daha yüksektir. Bitiş çizgisine yakın olup ters istikamete gidip yöntem yanlışlığından birinciliği kaybedenlerin durumuna düşmeyelim.
Yöntemler noktasında bilgi kirliliğinin olduğu da kaçınılmazdır.
Herhangi bir öğrenci, Yükseköğretime Geçiş Sınavında kendi bölümünden barajı geçememiş ise bu, ikinci sınava giremeyeceği anlamına gelmez. Yükseköğretime Geçiş Sınavının altı puan türünden her hangi bir puan türünden barajı geçmiş ise ikinci sınava girebilir. İkinci bilgi kirliliği ise bu öğrenci ikinci sınava girebilir, fakat kendi alanından giremez diye yanlış bir bilgi söz konusudur. Öğrenci Seçme Yerleştirme Merkeziyle yaptığımız görüşmede, örneğin: Bir sayısal öğrencisi sınava girip barajı geçemedi, bu öğrenci ikinci sınava girip birinci ve ikinci sınavının toplamından 180 puan alırsa, lisans programlarını tercih edebilir. Bu önemli hususa özellikle kardeşlerimizin dikkat etmelerini rica ediyorum. Ayrıca mühendislik isteyen kardeşlerimizin, meslek liselerinin bölümlerine bakarak ‘’ikinci sınava girmeme gerek yoktur’’ düşüncesiyle hareket etmeleri de yanlıştır. Mühendislik isteyen kardeşlerimizin ikinci sınava girme zorunluluğu Danıştay tarafından onaylanmıştır. Son olarak da diploma notumuzun puanlarımıza eklenmesi ve sınavsız geçişler ikinci sınavdan sonra yapılacaktır.
Selam ve dua ile…