Hak-Par: "Şeyh Said'in mezarı bulunsun"
Hak-Par Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sevgi Çelik Moray yaptığı basın açıklamasında, idam edilen Şeyh Said ve 47 arkadaşının mezarının bulunmasını istedi.
DİYARBAKIR- Hak ve Özgürlükler Partisi Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sevgi Çelik Moray, Dağ Kapı meydanında yaptığı kitlesel basın açıklamasında, idam edilen Şeyh Said ve 47 arkadaşının mezarının bulunmasını istedi.
Tarihi bir hakikatin üzerindeki kapağı kaldırmak üzere burada olduklarını belirten Moray; “Yüzyıla yakın bir zaman önce, burada, Şeyh Sait ve arkadaşları şahsında, Kürt ulusuna karşı başlatılan bir soykırım sürecini teşhir etmek üzere buraya geldik. Türk Devletinin, Kürt liderlerinin mezarlarını ortadan kaldırarak gerçekleştirdiği insanlık dışı duruma ve utanca dur demek için bugün birlikteyiz. “ dedi.
“Kürtler Kemalistlerin ihanetine uğradı”
Moray, basın açıklamasının devamında; “Geçen yüzyılın başında yeni bir dünya kurulurken, Kürtler Kemalistlerin büyük ihanetine uğradı. 1920’li yılların başında Kürtlere kardeşlik mesajları verildi. Güya kurulacak yeni devleti Kürtler ve Türkler olarak birlikte kuracaktık. Ama 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar, Lozan Anlaşmasıyla kendilerini uluslararası güvenceye bağlayınca ne kardeşlik kaldı ne de birlikte bir devlet kurma sözü. Onların gözünde artık Kürt yoktu, ya da yok edilmeliydi. Bu ihanete ve inkâr anlayışına karşı itiraz edenlere, devlet en vahşi yöntemlerle karşılık verdi. Bundan 89 yıl önce, şu yanı başımızdaki alanda Kürt halkını boğmak üzere cellâtlar iş tuttular.” dedi.
“Şeyh Said ve 47 arkadaşı haksız ve yargısız bir biçimde idam edildi”
“Devlet, bir takım çetecilerden oluşmuş korsan ‘İstiklal Mahkemeleri’ kurdu.” diyerek dönemin sözde bu mahkemelerin verdiği kararların uyduruk olduğunu belirten Moray, “ Kürt halkının güzide önderlerinden Şeyh Said ve 47 arkadaşı şu alanda haksız ve yargısız bir biçimde, bütün uluslararası hukuk kuralları çiğnenerek idam edildi. Onların şahsında aslında boğdurulmak istenen Kürt halkının eşit, özgür ve onurlu bir biçimde yaşama talebiydi. Türk devleti, Kürtlerin özgürlük talebinden o kadar korkuyordu ki, liderlerinin bir mezarının olmasını bile istemedi ve Kürt liderlerinin mezarlarından bile korkar hale geldi.” diye konuştu.
“Kürtleri temsil ettiğini iddia eden belediyenin izni ile mezarların üzerine binalar dikildi”
Moray açıklamasının devamında; “Genç İttihat ve Terakkiciler 1920'li yıllarda, şurada Şeyh Said ve arkadaşlarını idam etmekle kalmadılar, aynı zamanda mezarlarının olduğu tahmin edilen söz konu yerin üzerine kalın bir beton örtüsü örtüler. Daha trajik olanı, yakın bir zamanda, yani 2000'li yıllarda Şeyh Said ve arkadaşlarının mezarının bulunduğu yere, Kürtleri temsil ettiğini iddia eden bir belediye yönetiminin izni ve siyasi iddia sahibi bir müteahhit tarafından bu kez çok katlı bir beton yığınının dökülmesi oldu. Kürt kamuoyu bu gerçeğin çok iyi farkındadır. Tek kelime ile ayıptır, günahtır. Bu işi yapanlar haramzadelerdir.” İfadelerini kullandı. (Ali Adiyaman / İlyas Yıldız – İLKHA)