İstanbul`un Fatih ilçesindeki Ali Emiri Kültür Merkezinde düzenlenen panel, İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Furkan Doğan’ın babası Ahmet Doğan, İbrahim Bilgen’in oğlu İsmail Bilgen, Gazze Özgürlük Filosu organizatörleri İsveç asıllı İsrailli aktivist Dror Feiler, Yunanistan’dan Greta K. Berlin’in konuşmalarıyla başladı.

İlk olarak söz alan Bülent Yıldırım, İsrail’in Mavi Marmara’nın unutulacağını düşündüğünü ama öyle olmadığını belirterek “Çünkü biz üzerine gittik” dedi.

Bu ülkede çok güçlü bir İsrail lobisi olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Davayı açana kadar adeta kan kustuk. Nihayet dava açıldı ve Filistin’e umut olduk” dedi.

Türkiye’de bazı hakimleri İsrail yanlısı olduğunun altını çizen Yıldırım, “Kayseri’de görülen Furkan Doğan davası hakim tarafından “İsrail yargılanamaz” gerekçesiyle reddedildi. Bir de avukatlarımıza “giderken bize mi sordunuz” dedi. Sen nasıl oluyor da mahkemede bizi tehdit ediyorsun” diye konuştu.

Tazminat davalarının reddedilebileceğini ama ceza davalarının asla kapanamayacağını kaydeden Yıldırım, şöyle devam etti:

“Ben meydan okuyorum. Lobiciliği soğuk labirentlerinde gezinenlere sesleniyorum: Davayı istediğiniz kadar uzatın. Bu bizim işimize gelir. İsrail’in zalimliği böylelikle gündemde tutuyoruz. Ama Türkiye’de hukuk sistemi adeta çökmüş durumda. Daha ilk duruşmada yakalama kararı çıkmalıydı. İsrail’in suçlu olduğunu kabul etmeleri için hakimler daha neyi bekliyor.”

“Bizi, davadan vazgeçmemiz için çok tehdit ettiler” diyen Yıldırım, “Bilin ki biz 1’ken 10 oluruz. Şu anda Türkiye’den özür dilediler, güzel; tazminatta anlaştığı söyleniyor, bu da güzel. Ama bu tazminat lütuf değil ceza tazminatı olmalı. Abluka ve ambargo konusunda durum ne olur bilmiyorum. Bunların özür ve tazminat karşılığında davalardan vazgeçmeyiz. Bunun hesabını verecekler” şeklinde konuştu.

Yıldırım, dün bir video paylaşım sitesinde “Mavi Marmara ve Gerçekler” başlığıyla yayınlanan videoyla ilgili

“Bazı işbirlikçiler bir görüntü yayınladı. Paralelcilerin bu görüntüyü yayınlaması çok büyük ahlaksızlıktır” değerlendirmesinde bulundu.

Yıldırım ayrıca Mavi Marmara katliamının yıl dönümü olan 31 Mayıs’ta en az 200-300 bin insanla yürüyüş yapacaklarını söyledi.

Avrupa ve Amerika’daki sol hareketteki arkadaşlarımıza da destekleri için teşekkür eden Yıldırım, Onlara Türkiye’deki sol kesimle de konuşmalarını rica etti.

FURKAN’IN BABASI Ahmet Doğan

Mavi Marmara şehitlerinden Furkan Doğan’ın babası Ahmet Doğan da Mavi Marmara ve Özgürlük Filosunun insanlığın onuru olduğunu vurguladı.

Uluslar arası sularda insanlık suçu işlendiğini söyleyen Doğan, “Bu mücadelenin sonuna kadar yürümesi lazım. Gazze özgürleşene kadar da devam etmelidir” dedi.

Furkan’ın gemiyle gitmek istediğinde bunun sıradan bir yardım organizasyonu olacağını düşündükleri için “evet” dediklerini anlatan Doğan, “O yüzden Mavi Marmara bizim için bir onurdur. Büyük bir sorumluluk var üzerimizde” diye konuştu.

Açtıkları davalar hakkında bilgi veren Doğan, şöyle devam etti:

“İlk olarak Lahey’deki mahkemeye şehit aileleri adına başvuranların arasında ben de vardım. Lahey’deki ceza davası çok önemlidir. İsrail’in yargılanmasını istiyoruz. İstanbul’daki ceza davası sürüyor. 5’inci duruşma yapılacak. 3’üncü dava a Kayseri’de tazminat olarak açıldı. Maalesef ilk duruşmada eksikliklerin tamamlanmasını beklerken hakim duruşmayı bitirdi. Hakim usulen İsrail’in yargı bağışıklığı olduğu gerekçesiyle davayı bitirdi. Oğlum ABD vatandaşı olduğu için orada ne yapabiliriz diye uğraşırken maalesef orada İsrail’e karşı ceza davası değil tazminat davası açılabileceği söylendi. Ama henüz karar aşamasındayız.”

Başbakan Erdoğan ile Obama’ya mektup vermek üzere ABD’ye gittiğini hatırlatan Doğan,“Cevap çok sonra geldi ancak olumsuzdu. ABD’nin okyanus ötesindeki bu tür olaylar için soruşturma açamayacağı söylendi. Bu noktada sadece tazminat hakkımızı saklı tutuyoruz. İnşallah sonunda başaracağımızı geç de olsa adaletin yerini bulacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.