Mustazaflar Cemiyeti`nden Molotoflu saldırıya tepki
Mersin Mustazaflar Cemiyeti`ne dün akşam yapılan Molotoflu saldırıyı kınayarak sorumluluk sahibi herkese ve her kesime çağrıda bulundu.
MERSİN- Mersin Mustazaflar Cemiyeti yaptığı basın açıklamasıyla, dün akşam derneklerine yönelik yapılan Molotoflu saldırıyı kınayarak, sorumluluk sahibi herkese ve her kesime çağrıda bulunuldu.
Basın metnini okuyan Mustazaflar Cemiyeti Mersin Şubesi Başkan Yardımcısı İzzet Erdem şu ifadeler eyer verdi:
23 Mart Pazar günü saat 21.15 sıralarında BDP/PKK ‘li çeteler tarafından, dernek üye ve gönüllülerimizin dernek binasında bulunkları sırada Molotof kokteyli saldırı yapıldı. Yüzleri maskeli olduğu görülen kişilerce dernek binası giriş kapısına PKK lehine yazılar yazarak gecenin karanlığından istifade ederek kaçtılar. Yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz.
İslami ve insani faaliyet yapmakta olan STK’lara yönelik saldırıların sonlandırılması için sorumluluk sahibi herkese ve her kesime çağrımızdır.
Kuruluşumuzdan bu yana yapmış olduğu İslami ve insani faaliyetlerle isminden söz ettiren derneğimiz, BDP/PKK’li çeteler tarafından onlarca kez saldırıya uğramıştır.
Derneğimizin üye olduğu Peygamber Sevdalıları Platformuna bağlı diğer STK’lara da, sırf İslami kimliklerinden dolayı şu ana kadar 200’ü aşkın saldırıya maruz kalmıştır. Ne yazık ki şimdiye kadar hiçbir saldırının faili ortaya çıkartılmamıştır.
Karanlık ve derin yapılara hizmet eden bu zorba güruh tarafından, kendisini İslami ve insani hizmetlere adayan Mustazaflar Cemiyetine bu saldırılarla, yaptığı hayır faaliyetleri engellenmeye çalışılmıştır. Onca saldırılara karşı İslami çalışmalarından geri durmayan derneğimiz, her saldırıdan sonra daha çok azimle hizmetine devam etmektedir.Ve BDP ve PKK’li çeteler bilsinler ki, hayır faaliyetlerini engelleyenler Allah’ın azabından ve ihtiyaç sahibi Mazlumların ahından kurtulamayacaklardır.
Bir yapının, bir diğerinin terör saldırılarıyla sindirmeye çalışması asla kabul edilemez. Herhangi bir yapının bir diğerini terör faaliyetleriyle sindirmeye çalışması o yapının ne kadar aciz ve alçak olduğunun göstergesidir. Askeri ve silahlı hiçbir faaliyeti olmayan STK’ları, sırf kendilerinden olmadıkları, kendileri gibi düşünmedikleri için birkaç zavallı ve kandırılmış çocukların ellerine Molotof ve ses bombaları vererek, bu tür kurumlara saldırtmak alçaklıktır, korkaklıktır, eşkıyalıktır. Saldırıyı gerçekleştiren zihniyet kendisiyle çelişmektedir. Devleti, düşünce ve kendini ifade etme inancını özgürce yaşam ve örgütlenme hakkına müdahale etmekle suçlayan bu güruh, Müslüman halkı adeta köleleri ve müritleri olarak görmektedir.
Yetkililerin duyarsızlığı,yapılan saldırıları adeta teşvik ediyor.
Devletin çözüm süreciyle birlikte sözüm ona, ilişkileri bozmama politikası ve kolluk kuvvetlerinin de saldırılar bize yönelmesin de ne olursa olsun çabası, kendilerine yönelmediği sürece sivil toplum kuruluşlarını, medreselere, mütedeyyin insanlara, başörtülü bayanlara ve siyasi partilere, özelde ise kendisine İslam’ı referans alan Hür Dava Partisine (HÜDA PAR) yapılan saldırıların faillerini yakalamak istemeyişleri veya gönülsüz davranmaları, çeteci yapılanmaları adeta teşvik etmekte ve azdırmaktadır.
Son olarak da BDP/PKK’li çetelere akıllarını başlarına almalarını, aksi halde Hakk’a ve Halka bunun hesabını veremeyeceklerinin bilincinde olmalarını bekliyoruz”
(Üsame Ortaç-İLKHA)