Güneş, `Davamız iktidar mücadelesi değildir`
Davalarının iktidar mücadelesi olmadığını belirten HÜDA PAR Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Emin Güneş davalarının, gençleri imansızlıkla, hayâsızlıkla, içki, kumar ve fuhuşla cehenneme çağıranlara dur demek olduğunu söyledi.
ŞANLIURFA- Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) heyeti, seçim mitingi için Şanlıurfa’nın Topçu Meydanına geldi. Toplanan binlerce kişiye hitap eden HÜDA PAR Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Emin Güneş, davalarının Hz. İbrahim’in (a.s) davası olduğunu ifade etti.
“Bu dava Hakkın yanında yer almak, Hak Teâlâ’yı yanına almaktır”
HÜDA PAR’ın bir dava partisi olduğunu tekrarlayan HÜDA PAR Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Emin Güneş, davalarının Hak-batıl mücadelesinde hakkı tutanların hakkı ayağa kaldıranların davası olduğuna dikkat çekti.
Hakkın yanında yer almak Hak Teâlâ’yı yanına almak olduğunu sözlerine ekleyen, Güneş, “Haklıya karşı güçlüden yana olmayı tercih edenlere sesleniyoruz, Gerçek güçlü olanlar çağın Nemrutları ve Firavunları olan Amerika, Avrupa, Rusya ile onların yerli işbirlikçileri değil, hakiki güç sahibi olan Hak Teâlâ’yı yanına alanlardır. İlla da güçlü olandan yana olmak isteyenlere diyoruz ki gelin sanal değil hakikive mutlak güçlünün yanında yer alalım. Öyle ki, sadece bu dünyaya değil her iki dünyaya hükmeden güçlünün yanında yer alalım. Onun emrinde olalım. O’na boyun eğelim. Ona itaatle hakiki hürriyetin tadına varalım. Ona isyanı özgürlük diye yutturan nefsin ve şeytanın iflah olmaz köleleri olmaktan kurtulalım. O’nun Cellecelalühu emir ve yasaklarını çiğnemeyi “yani açıkça günah işlemeyi özgürlük kabul edip ve bu özgürlüklerinin önündeki engelleri kaldırmak için diyaneti yardıma çağıranlara inat gelin hep birlikte “günah işleme özgürlüğünü” ayaklar altına alıp, çiğneyelim” dedi.
“Gelin Urfalılar, bu davaya sahip çıkalım”
“Bu dava, kahinlerin uyarması ile doğdukları taktirde saltanatlarını yerle bir edeceklerinin haber verildiği ve bu nedenle doğar doğmaz öldürülmesi emredilen Musa’ların İbrahimlerin davasıdır” diye konuşan Güneş, “Şimdi İbrahimler büyümekte olduğunu görmenin telaşıdır, bu taşlamalar, molotoflamalar, ateş toplamalar. Evet bu yakılan ateşler putları kırmak suretiyle nemrudi barışı bozan İbrahim içindir. Gelin Urfalılar, bu davaya sahip çıkalım, ateşle barışın olmayacağını barışın ancak selamla ya da diğer adiyle islamla olacağının nemrudilere gösterelim. Sizler İbrahim’in çocukları ve aynı zamanda Üstad Bediüzzaman’ın kardeşlerisiniz. O üstad ki kalbindeki iman nedeniyle darağacını Nikola Nikolaviç’ekarşısında kıyama tercih etmiştir. Ceberut hükümetin “Urfa’yı derhal terk et! Emrine karşı” üstadın yanında yer alan Urfalılar, gelin bu seçimlerde onun davasının yanında yerimizi alalım. Bu dava bir iktidar mücadelesi değil, Gençliğimizi imansızlıkla, hayâsızlıkla, ahlaksızlıkla içki, kumar ve fuhuşla cehenneme çağıranlara dur demek, büyük günahlarla hanelerimizde yangın çıkaranlara karşı bir itfaiye hareketidir. Sizden istediğimiz oy falan değil, bu ateşi söndürmek için belki bir kova belki de bir avuç su ile destektir. Bizler giderek büyüyen bu yangınların ferdi faaliyetlerle söndürülemeyeceğini anladığımızdan bu itfaiye teşkilatını kurmak zorunda kaldık. Yangının maalesef yayılmak gibi kötü bir ahlakı vardır. Bu gün yangından uzak olan hanelerimiz bu yangından sonsuza dek selamette değildirler. Sizler bu itfaiye teşkilatına yardımla bir bakıma hanelerinizi tutuşmaktan korumuş olacaksınız. Bu teşkilatımız tamamen bir zaruretten doğduğundan bir gönüllüler hatta yangının riski karşısında bir fedailer hareketidir. Faaliyetlerimiz karşısında beklentimiz, cehennemden korunmak ve dolayısıyla cennete kavuşmaktır. Gayretlerimiz karşılığında kimseden “zırnık” beklentimiz olmadığı gibi kimseye bir “zırnık” vaadimiz de yoktur, bu böyle biline” ifadelerine yer verdi.
“Her bir âlim ümmet için bir kale hükmündedir”
Halka “Bu yangınları nasıl söndüreceğiz?” diye soran Güneş, “Mahalli seçimlerle ne ilgisi var bunun, diyeceğinizi sanmıyorum ama yine de söyleyeyim. Belediye denilince ilk akla gelen imardır. Bizle işe insanımızı imarından başlayacağız, Hanelerimizin imarından başlayacağız. Hanelerimizi yangına yani günahlara dayanıklı olarak inşa edeceğiz. Üç beş mahalleye ya da köye bir karakol yanı sıra bir medrese inşası ile bir bakıma yangına erken müdahale imkanı sağlayacağız.” İfadeleri ile miting konuşmasını sürdürdü.
Medreselerde her nevi şeytani taarruza karşı kaleler inşa edeceklerini sözlerine ekleyen Güneş, “Her bir alim ümmet için bir kale hükmündedir. Yine belediye denilince akla yetim malı gelir. Yetim malı adeta yitik mal gibi sahipsizdir, korumasızıdır. Onun için kolay yoldan köşeyi dönmek isteyenler buna bu kadar iştahlanıyorlar. Bizler aslında bu malın sahipsiz olmadığına, sadece sahipsiz gibi göründüğüne inanıyoruz. O yetim malının hakiki sahibi Azizdir, Züntikamdır. Biz ücretini hakiki sahibinden almak üzere bu mala bekçilik yapmaya bu emanetin nöbetini tutmaya talibiz. Bize “kazanır mısınız? kayıp mı edersiniz?” diyenlere, kazanma ve kaybetme kumarda olur diyoruz. Biz kumar oynamıyoruz. Biz bir amelenin akşam yevmiyesini aldığı gibi Allah’ın arzında Allah’ın dinine amelelik ediyoruz. İşverenimiz çok cömerttir. Yevmiyemizi kat kat fazlasıyla verir. Biz bundan eminiz. Bu yüzden kazanması en garanti parti biziz. Oyum boşa gitmesin diyenlerin tek adresiyiz. Sandıkların boş çıkması değil,sehpaların kurulması dahi kaybımıza delalet etmez. Çünkü seleflerimiz, nara giderken de dara giderken de hep kazandılar. Biz niye kaybedelim ki. Yeter ki o yolun yolcusu olalım” diye ifade etti.
“İdarecilerinizde adalet, merhamet, şefkat ve cesaret arayın!”
Şanluurfalılara Urfa şivesi ile hitap eden Güneş, “Aziz Urfalı, Sen siye geldiyse şindi dinle beni, bax siye ne diyecağam. Bize deyiler ki, biye oy verin bu keder sene beldiyeclix yapmışam, yox ben bu kadar sene devlet xızmeti yapmışam. Biye ne kardaşım, babayın xerine mı yapmışsan. Yanı demax istiler ki bız tecrübeliyıx. Olsun tecrübe kıymetlı ama onun da bifiyatı var. Tecrübenin kilosu kaça. Basaram parayı alıram tecrübeyi. Daha uzun yıllar belediye ve devlet tecrübesi olan birkaç danışman aldi mı bu iş tamam. Trafik mesley mı var, kıtabını yazanı al getir parasından hallettir. Bunların hepsi paradan alınabilen şeyler. Biz idareçımız daedelet, merhemet, şefket, cesaret arix. Bunlar paradan satılı mı? Yox. Ha ben demiyem ki bunlar sadece bız de var. Bizden başka kimsede yox. Demaxistiyem ki siz idarecide bunları arayın. Doğrusu budır” ifadelerini kaydetti
(Osman Öksüz / Zeki Aras- İLKHA)