Yağan şiddetli yağmura rağmen havaalanına vaktinde yetişebilmiştim. Havaalanından içeri girdiğimde, olumsuz hava şartlarından dolayı uçağımın bir saat gecikmeyle kalkacağının anonsu yapılıyordu. Bu durum önce canımı sıksa da, daha sonra vardır bunda da bir hayır deyip beklemek için uygun bir yer aramaya başladım.

Az ilerde oturan, bir teyze gözüme ilişti. Yanı boş olduğu için gidip yanına oturdum ve bir süre sonra muhabbet etmeye başladık.

O teyzeye, baharın yaklaşmasıyla beraber başlayan, kutlu doğum etkinliklerinden biri olan salâvat kampanyasından söz etmeye başladım. Bu kampanyaya herkes gibi onun da katılabileceğini, katıldığı takdirde her zaman ümmetini düşünen o kutlu Resule daha fazla salât-ı selam gönderebileceğini anlattım. Ayrıca bu sayede dünya ve ahirete yönelik nice güzelliklere mazhar olabileceğini söylüyordum ki, az ilerimizde oturan son derece modern ve açık giyinimli bir genç kız yanımıza geldi. Bana ‘Affedersiniz, az önceki konuşmalarınıza kulak misafiri oldum. Acaba ben de salâvat kampanyasına katılabilir miyim?’ diye sordu. Hem şaşırmış hem de çok sevinmiştim. Gülümseyerek, ‘Tabii ki de katılabilirsiniz. Hz. Muhammed hepimizin peygamberidir.’ deyince yaşadığı sevinç görülmeye değerdi. Çocuksu bir heyecanla kampanyayla ilgili sorular sormaya başladı.

Bende büyük bir mutluluk içerisinde kendisine gereken bilgileri vermeye çalıştım.

Muhabbetimiz iyice koyulaşmıştı ki uçağımın kalkış anonsuyla, onlarla tekrar görüşmek dileğiyle vedalaşıp ayrıldık. Yolculuğum boyunca hep o genç kızı düşündüm. Görünüşte ne kadar da farklıydık. Buna rağmen Muhammedî sevda ikimizin kalbinde de yer bulabilmişti.

Bu olayın üzerinden bir ay gibi bir süre geçmişti ki, bir sabah telefonum çaldı. Arayan havaalanında tanıştığım o genç kızdı.

Telefonu açtığımda adeta mutluluktan sesi titriyordu. Bana bu kampanyanın kendisine çok şey kazandırdığını, çektiği salâvatların etkisiyle manevi bir atmosfer içerisine girdiğini ve bu sayede örtünmeye karar verdiğini söylüyordu. Bu sözler karşısında çok şaşırmış ve çok duygulanmıştım. Bu tamamen Rabbimizin bir lütfu ve salâvat-ı Şerifelerin bereketiydi.

Bu bağlamda gece gündüz demeden, rıza-i ilahi uğruna canla başla çalışan Peygamber Sevdalıları, düzenledikleri birçok yararlı etkinliğin yanı sıra bu kampanyayla da bir kişinin daha hidayet bulmasına vesile olmuşlardı. Bizler de, daha birçok bereket ve güzelliği içinde barındıran bu hayırlı kampanyaya katılmalı ve hiçbir ayrım gözetmeksizin çevremizdeki insanları da bu kampanyaya katılmaya davet etmeliyiz.

Haftanın Yazısı:

Arzu Aşkın - Siverek- Yaş: 25